#tüm bengisu entry'leri

bir müzikal filme göre temposu yavaş kalsa da en sevdiğim müzikal filmlerdendir. her ne kadar masalsı bir havası olsa da sonu oldukça gerçekçidir.

4. sezonun ilk bölümüyle şaşırtmamış, yine katman katman, bol göndermeli, harika bi' bölüm gelmiş. ayrıca 'sadece' bir çizgi dizi olmasına rağmen yeri gelir güldürür, yeri gelir ağlatır, yeri gelir tüylerinizi diken diken eder (bkz: 3. sezon 7. bölüm).

benim bu. çünkü bir daha platonik aşık olamayacağımı biliyorum. karşılıklı aşkı da hak getire.

sabahattin ali - değirmen. özellikle çirkince adlı öykü çok güzeldir.

okuduktan sonra tatlı acı bi' tat bırakır, dalgın dalgın gezersiniz ortalıkta. sanki isteseniz her şeyi yapabilirsiniz ama denemenin bi' faydası yokmuş gibi. ayrıca çok etkileyen bir sürpriz sonu da vardır.

daha çok blogger tayfada gördüğümüz olay. tarihi mekanlarmış, müzelermiş, asla umurlarında değil. varsa yoksa aşırı lüks, popüler mekanlarda yeme içme. gösterebildikleri şeylerin sadece bunlarla sınırlı olması çok yazık.

sanırım küçükken mısır idi, mısır mitolojisine ve antik mısır'a olan ilgimden dolayı. hala da gitmek isterim, piramitleri görmeden ölmek istemem.

çok net barselona. bir kez değil daha bir çok kez gitmek isterim.

henüz olmayandır, muhtemelen yine evde olurum.

başkalarına karşı olacaksanız dozunu iyi ayarlamak gerekir, aksi halde eleştirellik kıskançlıkla karıştırılabilir.