#tüm ayahuasca entry'leri

alaska’ya gidemeyince 2019’daki sergimin adını alaska koymuştum.
başlıklarda bol bol adını gördüğüm ve entrylerini okumaktan vazgeçemediğim yazar.
kesinlikle iskandinavya. böyle karış karış gezip üstüne de yerleşik yaşama geçme hayalim var. ingiltere ve berlin’i de sayabilirim.
bu başlığı ekşi’den mi taşıdınız? alakasız iki şeyi alıp kıyaslamak falan.
başlıklarda öğretici şeyler görmeyi seviyorum. hop yeni bi şey mi varmış, aa bu da neymiş, hadi canım böyle bi yer de mi vaaar diye diye başlıklarda dolaşmak çok zevkli. böyle bir canlandırmaya ihtiyacı var sanırım. ilk zamanlarında her gün bir sürü yeni başlıkla karşılaşıyorduk
kapital düzenin ince ince işleyerek ayaklarımıza serdiği hizmet. yani aslında kapital sahipler için hizmet, aracı için hizmet, şirket için hizmet. sigortayı yaptıran/ödeyen içinse sadece yanılsama.
genciz ve buradayız demekten yorulmayacağız. ablukaya alan, şiddet uygulayan, hakaret eden ve bunun artarak gerçekleşmesini sağlayan erk hiyerarşisinin karşısında durmaktan da vazgeçmeyeceğiz. “benzer şeyler bu ülkede çok yaşandı” diyip köşelere de çekilmeyeceğiz.
barışçıl bir protesto içinde olan gençler ve silahlarına sarılmış iktidar. bu tabloda güçsüz olan biz değiliz.
başlığı görünce “çevappçiçiiii” diye bağırasım geldi. yemeklerinin yanı sıra 50-60 dakika mesafedeki visoko kentinde bosna piramitleri ve ravne tüneli ile de ünlü. tünele giderken dağın eteklerinden başlayıp bitmeyen bir yolculuğa girişmiştik. hem tünel içerisinde hem de piramitlerde görevli rehberler var onlarla geziliyor. ravne tünelinin çalışmaları eğer yanlış hatırlamıyorsam devlet tarafından tam olarak desteklenmiyormuş ve özel yatırımların da sayısı oldukça azmış. bu yüzden dönemsel olarak gönüllü olan gençler ile oradaki çalışmalar yürütülüyordu.
son olarak bosna merkezde kalabalık gruplara (genellikle çocuk-genç) fazla yaklaşılmamalı, hırsızlık olaylarıyla çok fazla karşılaşıldığını hatırlıyorum.