#tüm antabuse entry'leri

öncelikle hem filmi hem tiyatrosu bulunan bir eserdir ve her ikisinde de başrolde şener şen oynamaktadır.
tanım: günümüz dünyasının na'çar dilemması.
kıyafetin renginin gitmesi yıkama, güneş vs. gibi aşınma sonucu başa gelen hadise. planlı eskitme gibi günümüz çakallıkları göz önünde tutulursa haliyle seri şekilde kıyafetin başına gelen/oluşan durum.
taşlama ise işçilerin ekmek parası için merdiven altı tezgahlarda üretim yaptığı ve slikozis gibi evlerden ırak bir hastalığın bu ülke topraklarında görülmesine sebep olmuş, bir çeşit müsait ve münasip yerlerden çıkmış moda.
bana bunun ayrımını yapan ya da yapabilen adam varsa rica ediyorum beri gelsin.
naif bir kitaptır, öldüm bittim değildir.

abartmayı seven popüler kültür camiasının şu dönemki takıntılarındandır.
perakende firmaların birbirinden sadece "ismen" değiştiği "cismen" ve "mantıken" aynı bokun farklı türevleri olduğu için şaşırtmayan gelişmelere imza atmaktadır kendileri.
25 kişiyi duyduk belki daha fazlası vardır, tanım yapalım: retail brand.
artık "bir zamanlar amerika" kanalına video atmayan, yaşayan efsane basketbol anlatıcısı/yorumcusu.
başlığın asıl hali "ilerleyen yaş sebebiyle ereksiyon kaybına uğrayan ve bu sebeple evakuasyon olamayan erkekler" olacaktı. malum karakter sınırı.
bu tip insanlarda iş biraz çeneye vuruyor sanırım. madem ben olamıyorum bari muhabbetini pek sık dile getireyim de binbir gece masalları çeviriyorum sansınlar gibi bir durum hasıl oluyo.
iyi veya kötü bir şey demiyorum, sağlık bu sonuçta. bir zaman sonra çoğu adamda olabilir. önemli olan bir açığı yokmuş gibi davranıp rezil olmamakta kanımca.
sağlık nimettir, yarını unutmayıp kıymetini biliniz.
maalesef gerçekliği olan kişilerdir ve evet etrafımızda bunlardan bolca bulunmaktadır.
"goygoy yapıyorsun ya" diye iç geçiriyor olabilirsiniz ancak bilhassa iş yaşamında ve trafikte kadınların otoriter tavırları sizi düşünmeye sevk ediyor. neden bu kadar sinirlisiniz? 3 günlük dünya ölüp gideceğiz zaten, neyin koşuşturmacası ve agresifliği bu?
dertliyim sözlük, kadın yöneticileri ve şoförleri anlamak benim için zor.
ingiliz ekonomist william stanley jevons, 1865 tarihli ”the coal question” (kömür sorusu) adlı kitabında, endüstri devrimiyle birlikte girilen üretim devriyle ilgili önemli bir noktaya değiniyor. teknolojik verimlilik ilerledikçe, daha az yakıt ile aynı işi becerebilen makinalar geliştikçe, kaynak tüketiminin azalmadığı, tam tersi arttığını vurguluyor. yani daha verimli çalışan makinalar üretmek tüketimi teşvik ediyor.

kısaca, daha yüksek verim ile sağlanan tasarruf ekonomik büyümeye yatırılırsa, o zaman daha verimli kullandığımız şeylere olan talep de artıyor. bu yaklaşım, satın aldığımız her türlü ürün için geçerli; endüstriyel ürünler, su, elektrik, vb.
afrika'da maymunların (burada babun vb. de geçerlidir) yakalanması için kullanılan tuzaktır.

hayvanları yakalamak için kurulan diğer tuzaklara benzemez. "maymun iştahı" koz olarak kullanılır. ne demek istediğimi çok daha iyi anlamak isteyen arkadaşlar şu videoyu izleyebilir.

kahrolsun insan oğlu!

edit: kelime düzeltmesi