#tüm antabuse entry'leri
"nekşlis" ile zirveye çıkan hakikattir. peki nedir bu kölelik?
öncelikle tanım: algoritmalar her ne kadar "iyi niyet karinesi" ile doğmuş olsalar da bunların bugün tek bir amacı vardır: sizi daha öngörülebilir kılmak! bu da sizi algoritmanın yönlendirdiği veya kulağınıza fısıldadığı yola doğru gitmenize teşvik ediyor ve nihayetinde cumburlops algoritmanın bir çeşit kölesi oluyorsunuz.
peki bu öngörülebilir olmak ne kimin işine yarıyor? kısa tanımı ile pazarlamada markaların hayatta kalması demek aslında. (döndük dolaştık cüzdanımıza geldik) marka, eğer seni "öngörüyorsa" sana uygun ürünün ne olduğunu da önüne koyabiliyor. seni tüketime sürüklemek için ne üretmesi gerektiğini iyi bilecek de diyebiliriz.
"ne köleliği kardeşim, bırak bu zeitgeist ayaklarını. ben kendim tıklıyorum seçtiğim müziğe ya da videoya" diyebilirsiniz. bunun testi basit: izleyeceğiniz video ya da dinleyeceğiniz şarkıyı ne oranda adres çubuğunda arıyorsunuz? eğer yarı yarıyadan fazla ise algoritma sizi sizden iyi tanıyor ve size ne yapmanız gerektiğini söylüyor. garip olan şu ki siz kendim yaptım sanıyorsunuz, hepsi bu.
sizi sizden iyi bilen bir yazılım olan algoritma az namussuz değil, aynı filmi ya da videoyu farklı kapaklarla da hazırlıyor. hani şu kabına bakıp almaya karar verdiğimiz kitaplar gibi kapağına bakıp videolar da açıyoruz. farzı misal eğer onulmaz bir romantiksek bu tespit ediliyor ve film içerisindeki en romantık sahne bulunup o filmin kapağı yapılıyor. başka kategoriye girdiysek başka kapak olabiliyor. (adamına göre muamele veya nabza göre şerbet)
"bir örnek ver, yoksa yalancısın" diyen olabilir, hoca durur mu yapıştırmış cevabı: good will hunting (türlçesi can dostum) filmi var ve epey meşhur bir filmdir. bu filmde eğitim almamış ama inanılmaz zeki bir kahramanımız vardır ve ipe sapa gelmez bir tavrı vardır. nedense bu üstün zekalı kahramanımızı yola getirmek lazım gelir ve orada kendisi de üstün zekalı olan bir hoca bulunur. onunla iletişime geçer ve kavga gürültü sonrası bu arkadaş üniversite bünyesine kazandırılır.
bakın bu kendimce anlattığım hikayede herhangi bir kadın erkek ilişkisi yok. hatta bir sahnede çocuğumuz dallama olduğu için kendisine yazan kızın birine postayı "dışaaa" diye koyuyor, bu sahne de 5 dk sürüyor sürmüyor.
bununla beraber sen sürekli aşk filmi izleyen biriysen ve algoritmaya kaçınılmaz bir şekilde yakalandıysan, sana bu filmin kapağı bu kısa sahneden bir kesit olabiliyor.
derdim köleliği kaldırmak değil bundan olabildiğince uzak durmak ki hem akıl sağlığımı muhafaza edeyim hem de cebimdeki parayı nasıl kullanacağıma ben karar vereyim.
ezcümle: uzaktan kumanda benim elimdeyken güzel başkasının elindeyken değil.
öncelikle tanım: algoritmalar her ne kadar "iyi niyet karinesi" ile doğmuş olsalar da bunların bugün tek bir amacı vardır: sizi daha öngörülebilir kılmak! bu da sizi algoritmanın yönlendirdiği veya kulağınıza fısıldadığı yola doğru gitmenize teşvik ediyor ve nihayetinde cumburlops algoritmanın bir çeşit kölesi oluyorsunuz.
peki bu öngörülebilir olmak ne kimin işine yarıyor? kısa tanımı ile pazarlamada markaların hayatta kalması demek aslında. (döndük dolaştık cüzdanımıza geldik) marka, eğer seni "öngörüyorsa" sana uygun ürünün ne olduğunu da önüne koyabiliyor. seni tüketime sürüklemek için ne üretmesi gerektiğini iyi bilecek de diyebiliriz.
"ne köleliği kardeşim, bırak bu zeitgeist ayaklarını. ben kendim tıklıyorum seçtiğim müziğe ya da videoya" diyebilirsiniz. bunun testi basit: izleyeceğiniz video ya da dinleyeceğiniz şarkıyı ne oranda adres çubuğunda arıyorsunuz? eğer yarı yarıyadan fazla ise algoritma sizi sizden iyi tanıyor ve size ne yapmanız gerektiğini söylüyor. garip olan şu ki siz kendim yaptım sanıyorsunuz, hepsi bu.
sizi sizden iyi bilen bir yazılım olan algoritma az namussuz değil, aynı filmi ya da videoyu farklı kapaklarla da hazırlıyor. hani şu kabına bakıp almaya karar verdiğimiz kitaplar gibi kapağına bakıp videolar da açıyoruz. farzı misal eğer onulmaz bir romantiksek bu tespit ediliyor ve film içerisindeki en romantık sahne bulunup o filmin kapağı yapılıyor. başka kategoriye girdiysek başka kapak olabiliyor. (adamına göre muamele veya nabza göre şerbet)
"bir örnek ver, yoksa yalancısın" diyen olabilir, hoca durur mu yapıştırmış cevabı: good will hunting (türlçesi can dostum) filmi var ve epey meşhur bir filmdir. bu filmde eğitim almamış ama inanılmaz zeki bir kahramanımız vardır ve ipe sapa gelmez bir tavrı vardır. nedense bu üstün zekalı kahramanımızı yola getirmek lazım gelir ve orada kendisi de üstün zekalı olan bir hoca bulunur. onunla iletişime geçer ve kavga gürültü sonrası bu arkadaş üniversite bünyesine kazandırılır.
bakın bu kendimce anlattığım hikayede herhangi bir kadın erkek ilişkisi yok. hatta bir sahnede çocuğumuz dallama olduğu için kendisine yazan kızın birine postayı "dışaaa" diye koyuyor, bu sahne de 5 dk sürüyor sürmüyor.
bununla beraber sen sürekli aşk filmi izleyen biriysen ve algoritmaya kaçınılmaz bir şekilde yakalandıysan, sana bu filmin kapağı bu kısa sahneden bir kesit olabiliyor.
derdim köleliği kaldırmak değil bundan olabildiğince uzak durmak ki hem akıl sağlığımı muhafaza edeyim hem de cebimdeki parayı nasıl kullanacağıma ben karar vereyim.
ezcümle: uzaktan kumanda benim elimdeyken güzel başkasının elindeyken değil.
öncelikle tanım: hakikatin ışığı, fikirlerin çarpışmasından çıkar.
genel olarak fikirlerin çarpışmasından korkma hali insanın günlük yaşantısında geçerlidir. (aman ali rıza bey tadımız kaçmasın)
bununla birlikte eğer net bir sonuca gidilmesi gerekiyorsa bu fikre karşı duranların görüşlerinin alınması elzemdir. farklı cenahtan fikirler ve bunların mücadelesi sonucunda tatmin edici bir karar çıkma ihtimali diğerinden daha muhtemeldir.
2. dünya savaşı öncesinden bir anekdot anlatarak yazımı bitiriyorum: savaş önce ekonomik açıdan hızla toparlanan ve hiperenflasyonla boğuşan weimer cumhuriyetinin olumsuz etkilerini neredeyse sıfırlayan nasyonel sosyalist partisinin aktivitelerine yahudi lobisi tam destek veriyordu. onlar inanıyordu ki kendilerine bu denli karlı iş yaptıran iktidar ileride daha da çok para kazandıracaktır. kendi meclislerinde/topluluklarında hitler'e tam destek veriyorlardı ki tartışmasız verdikleri bu desteğin pişmanlığını en çok onlar yaşadı.
bu sebeple artık yahudi meclisinde eğer herkesin aynı yönde oy kullandığı bir karar çıkarsa, biri bu görüşe katılmasa dahi muhalefet oluyor ve alınacak karar konusunda eleştiride geri durmuyor.
özet: sizi ileriye götürecek olan farklı fikirlere karşı nasıl durduğunuz ve eleştiriden nasıl beslendiğinizdir.
genel olarak fikirlerin çarpışmasından korkma hali insanın günlük yaşantısında geçerlidir. (aman ali rıza bey tadımız kaçmasın)
bununla birlikte eğer net bir sonuca gidilmesi gerekiyorsa bu fikre karşı duranların görüşlerinin alınması elzemdir. farklı cenahtan fikirler ve bunların mücadelesi sonucunda tatmin edici bir karar çıkma ihtimali diğerinden daha muhtemeldir.
2. dünya savaşı öncesinden bir anekdot anlatarak yazımı bitiriyorum: savaş önce ekonomik açıdan hızla toparlanan ve hiperenflasyonla boğuşan weimer cumhuriyetinin olumsuz etkilerini neredeyse sıfırlayan nasyonel sosyalist partisinin aktivitelerine yahudi lobisi tam destek veriyordu. onlar inanıyordu ki kendilerine bu denli karlı iş yaptıran iktidar ileride daha da çok para kazandıracaktır. kendi meclislerinde/topluluklarında hitler'e tam destek veriyorlardı ki tartışmasız verdikleri bu desteğin pişmanlığını en çok onlar yaşadı.
bu sebeple artık yahudi meclisinde eğer herkesin aynı yönde oy kullandığı bir karar çıkarsa, biri bu görüşe katılmasa dahi muhalefet oluyor ve alınacak karar konusunda eleştiride geri durmuyor.
özet: sizi ileriye götürecek olan farklı fikirlere karşı nasıl durduğunuz ve eleştiriden nasıl beslendiğinizdir.
küçükken arı sokmasına bir sefer maruz kalmıştım. tez zamanda iğnesinin batan yerden çıkarılması ve sonrasında bu bölgenin sıcak suya tutulması lazım gelir. çocukken bilgi kirliliği içinde koca karı yöntemi uygulamış ve elimi çamurlamıştım. acıyı azalttığını hatırlıyorum.
sıcak su ne alaka diyen olursa: arının zehri bir çeşit protein ihtiva eder. tavuk yumurtasından da bileceğiniz üzere sıcak proteini katı hale getirir. bu da acıyı minimize eder.
arı sokmasının ölümcül olma ihtimali de vardır. şayet dilinizi bir arı ısırırsa dakikalar içinde diliniz şişecek ve soluk borunuzu tıkayacaktır. ölüme mani olacak tek şey yutak kısmından kesik yöntemi ile açılacak bir delik olacaktir.
umarım böyle bir ölüm şekli bu yazıyı okuyan kişilerin başına gelmez.
sıcak su ne alaka diyen olursa: arının zehri bir çeşit protein ihtiva eder. tavuk yumurtasından da bileceğiniz üzere sıcak proteini katı hale getirir. bu da acıyı minimize eder.
arı sokmasının ölümcül olma ihtimali de vardır. şayet dilinizi bir arı ısırırsa dakikalar içinde diliniz şişecek ve soluk borunuzu tıkayacaktır. ölüme mani olacak tek şey yutak kısmından kesik yöntemi ile açılacak bir delik olacaktir.
umarım böyle bir ölüm şekli bu yazıyı okuyan kişilerin başına gelmez.
tüylerinin rengi ile paralel isimler tarafımca en makbul olanlardır:
tarçın favorimdir.
tarçın favorimdir.
benim için karlı kayın ormanıdır.
üniversite yıllarımda farklı bölümlerin 119 kodlu calculus sınavının önceki günü okulumun meşhur stadyumunda gece geç saatte neredeyse anırarak bu şarkıyı/türküyü söylemişliğim mevcuttur, (herhalde çok küfür yemişliğim de olasıdır.)
kusura bakmayın da pek pişman değilim. yine olsa yine yaparım, benena.
üniversite yıllarımda farklı bölümlerin 119 kodlu calculus sınavının önceki günü okulumun meşhur stadyumunda gece geç saatte neredeyse anırarak bu şarkıyı/türküyü söylemişliğim mevcuttur, (herhalde çok küfür yemişliğim de olasıdır.)
kusura bakmayın da pek pişman değilim. yine olsa yine yaparım, benena.
bindiğiniz durağa göre ihtimali değişen eylemdir. her yiğide nasip olmamaktadır.
diyelim avcılar'dan biniyorsunuz ve saat de mesai çıkış saati sonrası vs değil. olur bu iş kardeşim oturma ihtimali kuvvetlidir.
bununla beraber metrobüs prime time suları içinde oturmanız merkür ve venüsün ekliptik halde durması ihtimali ile denktir. yani imkansıza yakındır.
ama çilesi ile kavgası ile oturma ihtimali ile metrobüs canımız ciğerimiz. varsın ayakta gidelim.
diyelim avcılar'dan biniyorsunuz ve saat de mesai çıkış saati sonrası vs değil. olur bu iş kardeşim oturma ihtimali kuvvetlidir.
bununla beraber metrobüs prime time suları içinde oturmanız merkür ve venüsün ekliptik halde durması ihtimali ile denktir. yani imkansıza yakındır.
ama çilesi ile kavgası ile oturma ihtimali ile metrobüs canımız ciğerimiz. varsın ayakta gidelim.
- sorunlarını çözmek için kimseyle konuşmadan yürü,
- sevgi bilgeliktir nefret aptallık.
- bu hayatta yaptığın iyilik senden başkası için değildir, yaptığın iyiliği başka için yapıyorsan yapmayı boş ver.
- paranı tl'de tutma.
- sevgi bilgeliktir nefret aptallık.
- bu hayatta yaptığın iyilik senden başkası için değildir, yaptığın iyiliği başka için yapıyorsan yapmayı boş ver.
- paranı tl'de tutma.
buraya gelip cart curt hediyelerden bahseden arkadaşlara saygı duyuyorum. konuyu biraz daha "tabusal" bir alana çekmek istiyorum:
(gereken koşullar yerine getirilmiş olması durumda, buna ister evlilik deyin ister aşk) bir kadının da erkeğin de alacağı en güzel hediye mutlu bir cinsel hayattır. yani zevkin ve romantizmin doruklarına çıkaracağınız bir orgazm iki tarafın da alabileceği en iyi hediyedir.
çok ayıpsın diyenlere peşinen teessüflerimi iletiyorum, bu ülkede orgazm olmadan bu hayattan göçüp giden kadınlar ordusu olduğuna eminim.
(gereken koşullar yerine getirilmiş olması durumda, buna ister evlilik deyin ister aşk) bir kadının da erkeğin de alacağı en güzel hediye mutlu bir cinsel hayattır. yani zevkin ve romantizmin doruklarına çıkaracağınız bir orgazm iki tarafın da alabileceği en iyi hediyedir.
çok ayıpsın diyenlere peşinen teessüflerimi iletiyorum, bu ülkede orgazm olmadan bu hayattan göçüp giden kadınlar ordusu olduğuna eminim.
olumsuz yorumdan başlayayım
kendisi ilkokul mezunu ve ne idüğü belirsiz bir imamın müptelasıdır ve bu sebeple yurt dışında ikamet etmektedir. burada olması durumunda ters kelepçeyi yemesi muhtemeldir. ayrıca film çekimleri esnasında "namaz kılacağım" demesi ile setin çalışma akışına yön vermeleri, film ekibi içinde genel bir gerginlik nedeni olmuştur.
olumlama ile devam edeyim
kendisi için sadece sarmaşık filminde yer alan "cenk'in psikozları" sahnesi için bile hasta olunabilecek bir oyunculuğa sahiptir denebilir. titreyerek yaptığı altın portakal konuşması da kendisinin ne kadar içten olduğunu kanıtlar niteliktedir.
onur ünlü'nün tanımlaması ile; kendisinin hangi tür oyunculuğu sergilediği ise meçhuldür, ne stanislavski ne metot ne başka bir şey. tek kelime ile bambaşka!
kendisinin oyunculuk performansını en iyi tanımlayacak cümle; marlon brando'nun hocası stella adler'den alıntıdır:
"bir oyuncunun performansı ne kadar öngörülemez ise o kadar büyüktür." nadir sarıbacak da performansı öngörülemez bir oyuncudur.
kendisi ilkokul mezunu ve ne idüğü belirsiz bir imamın müptelasıdır ve bu sebeple yurt dışında ikamet etmektedir. burada olması durumunda ters kelepçeyi yemesi muhtemeldir. ayrıca film çekimleri esnasında "namaz kılacağım" demesi ile setin çalışma akışına yön vermeleri, film ekibi içinde genel bir gerginlik nedeni olmuştur.
olumlama ile devam edeyim
kendisi için sadece sarmaşık filminde yer alan "cenk'in psikozları" sahnesi için bile hasta olunabilecek bir oyunculuğa sahiptir denebilir. titreyerek yaptığı altın portakal konuşması da kendisinin ne kadar içten olduğunu kanıtlar niteliktedir.
onur ünlü'nün tanımlaması ile; kendisinin hangi tür oyunculuğu sergilediği ise meçhuldür, ne stanislavski ne metot ne başka bir şey. tek kelime ile bambaşka!
kendisinin oyunculuk performansını en iyi tanımlayacak cümle; marlon brando'nun hocası stella adler'den alıntıdır:
"bir oyuncunun performansı ne kadar öngörülemez ise o kadar büyüktür." nadir sarıbacak da performansı öngörülemez bir oyuncudur.