#tüm antabuse entry'leri

bu başlıkta gezginlerin yakın arkadaşa ve akrabaya söylediği seyahat yalanları söz konusu edilmektedir.

bir tanesini bırakıyorum, gerisini siz getirisiniz:

- uludağ'da her kış kayak yapmaya bayılıyorum. (dağın neresine gittiği belli değil ve snowboard ile değil leğenle kaydı)
ülkemizde çayın tarihi sanıldığı kadar eskiye dayanmamaktadır. kahvenin 500 çayın olsa olsa 100 senelik mazisi vardır.
kahvenin az olduğu 60-70'li senelerde içine kavrulmuş nohut konmuş ve tağşiş yapılmıştır. çayda böyle bir hile bilmiyorum, başka türlüsü varsa ona karışmam.
sosyal anlamda ise çay içmek esnaf ağzı, kahve içmek ise statü sembolü olmaktadır.
tercihim çay.
babamın bu tanımın karşılığı olduğuna inanıyorum. şöyle ki;

babam; kıçıkırık bir aracımız varken dahi (96 model uno) yayaların trafikte karşıdan karşıya geçerken uyuşuk hareketler yaptığı kanısıyla korna öttüren, bu aracımızı sattıktan sonra da sürücülerin trafik kurallarına raiyet etmemesinden yakınan bir tavrı bulunan insandır. kendisi ile ne kadar övünsem azdır. (!)

sürücüleri veya şoförleri aklamıyorum, bilakis kızım sana söylüyorum gelinim sen anla demek istiyorum. istiyorum da, bunların bir tarafında ayı bağırsa anlamayacaklar onu da maalesef biliyorum.

değil trafik kuralları, çimlere basmamak dahil herhangi bir kuralın bile uygulanamadığı ülkemde kadın erkek bağımsız çokça bulunan profilden bahsettiğimi düşünüyorum. (belki burada iğne kendime de batacak, varsın batsın)

21. yüzyılda türkiye'de doğmak da varmış bu hayatta. napalım, buna da alışırız.
defaatle düştüğüm yanılgıdır. sopayla kovalansam azdır.

yöneticim ofise gelir ve bir sebepten makyaj yapmamıştır. makyajlı hali son derece afili göründüğü için olsa gerek insanın beyninde kadının hep öyle olduğu varsayımı bulunmaktadır. bu algıyı kıracak tek şey hastalık veya şiddetli bir üzüntü olsa gerek diye hanım kişiye bu soru yöneltilir?

(ben) - affedersiniz xxx hanım hasta mısınız, yüzünüz oldukça solgun görünüyor?

(hanım karakter) - hayır antabuse, sadece makyaj yapmadım! (bir başka deyişle: gözümün önünden def ol! şimdi ayağımın altına alırım veya çiğ çiğ yerim seni!)

bunun için sevgili gezginsözlük ahalisindeki er şahsiyetler, bir kadına hasta mısın diye sormak için kontrol gerektiren sorgulamalardan birisi de makyaj var mı yok mu sorgusudur. bu kısmı atlarsanız siz de benim kafadansınız ve sonucunda cezai işleme maruz kalabilirsiniz.

siz siz olun, benim gibi çuvallamayın.
brexit kapsamında ingiltere ve ab arasında en büyük ihtilafın yaşandığı konu. first world problems dedikleri böyle şey olsa gerek.
sofra adabıdır, yemek yerken ellerini nasıl kullandığını görmek ve ağız şapırdatma sesi duymak eleyici olacaktır.
havalimanı olmayan tek büyükşehirdir. uçakla gitmek isterseniz en yakın havalimanı 1 saat uzaklıkta olan şakirpaşa'dır.
bir dönem il yapılması gündeme gelmiş sonra askıya alınmış ilçe.
levent zincirlikuyu arası billboard reklamı vermiş sosyal medya oluşumu. oldu olacak otobüs duraklarına da koyun bari.
başlığın uzun hali "street fighter oyununda abd'yi temsil eden kahraman guile'ın kendisinin bölümü geldiğinde çalan epik şarkının abd'nin resmi marşı olması önerisi" olacaktı. (bkz: karakter sınırı sebebiyle yazamadıklarımız)

öncelikle bahsettiğim şarkıyı bilmeyen okurları games and symphonies orkestrasının 5:09'dan sonra başlayan kısmına yönlendiriyorum

marş dediğin şey insanı gaza getirmeli kardeşim. bu şarkıda da o var, ee çizgi kahraman zaten oyunda abd'yi temsil ediyor. daha ne olsun?

sözün özü gereken şartlar sağlanmış durumdadır. buradan trump yönetimine sesleniyor ve seçimi felan(!) boş verip gerekenin bir an evvel yapılması gerektiğini iletiyorum.

(bu başlık şamata olması açısından açılmıştır ve tutmaması halinde re'sen imha olacaktır.)