#tüm antabuse entry'leri
madde madde yazacağım, edilecek linç varsa ona istinaden sözlerinizi iletirsiniz:
1- ferdi tayfur'un başarılı beste ve şarkıları var ama adamın sesi bok gibi, resmen kusmuk.
2-yunanistan seyahat için gittim en kötü ülke, bedavaya tonla uçak/vize parası verdim. izmir 10 basar buraya.
3-eşcinsel erkeklerle kendimce "yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı" diye dalga geçiyorum. sizce komik olmadığına eminim fakat ben nedense gülüyorum. homofobik biriyim herhalde.
4-evli olmayanlardan bana evlilikle ilgili tavsiye verdiğini duyduğumda kıçımla gülüyorum.
5-bana çocuk sahibi ol diyenlerin "iq" ve/ya "eq" seviyesinin gerizekalı düzeyinde olduğuna inanıyorum. (ispat edemem belki ama bundan eminim)
şimdilik aklıma gelenler bunlar, daha aklıma gelince ekleyebilirim de.
devamını göster bana...
1- ferdi tayfur'un başarılı beste ve şarkıları var ama adamın sesi bok gibi, resmen kusmuk.
2-yunanistan seyahat için gittim en kötü ülke, bedavaya tonla uçak/vize parası verdim. izmir 10 basar buraya.
3-eşcinsel erkeklerle kendimce "yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı" diye dalga geçiyorum. sizce komik olmadığına eminim fakat ben nedense gülüyorum. homofobik biriyim herhalde.
4-evli olmayanlardan bana evlilikle ilgili tavsiye verdiğini duyduğumda kıçımla gülüyorum.
5-bana çocuk sahibi ol diyenlerin "iq" ve/ya "eq" seviyesinin gerizekalı düzeyinde olduğuna inanıyorum. (ispat edemem belki ama bundan eminim)
şimdilik aklıma gelenler bunlar, daha aklıma gelince ekleyebilirim de.
radyo mydonose'da tanımıştım bu programı orta okuldayken. kendim bulmadım tabii ablam dinliyordu ve ben de kulak misafiri oluyordum.
son derece yaratıcı, akıcı ve gramatik kurallara dikkat edilen üst düzey bir radyo programıydı. sırf merhaba kelimesini okurken h harfini yutmaları sebebiyle yayından uçurulan konuklar hatırlıyorum.
bir de muzo dediğimiz kişi trt dizilerinde oynuyordu. ilk görünce "aa ben bu sesi tanıyorum" demiştim. roller başrol değildi ama beklentiniz yüksek olmasın, yardımcı oyuncu olarak gördüm hep.
son derece yaratıcı, akıcı ve gramatik kurallara dikkat edilen üst düzey bir radyo programıydı. sırf merhaba kelimesini okurken h harfini yutmaları sebebiyle yayından uçurulan konuklar hatırlıyorum.
bir de muzo dediğimiz kişi trt dizilerinde oynuyordu. ilk görünce "aa ben bu sesi tanıyorum" demiştim. roller başrol değildi ama beklentiniz yüksek olmasın, yardımcı oyuncu olarak gördüm hep.
ülkemin 81 vilayetinde olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.
(flütle çalınacak başka şarkı yokmuşçasına) sokak çocukları siluetindeki dilenciler arasında popülerliği katiyen kaybolmaksızın ve mütemadiyen bu şarkı çalınmaktadır. bir diğer şarkı da izmir marşıdır.
mesela ben yılan hikayesi jenerik dizi müziğini çalan dilenci görürsem çeyrek altın takmayı tahayyül ediyorum.
(flütle çalınacak başka şarkı yokmuşçasına) sokak çocukları siluetindeki dilenciler arasında popülerliği katiyen kaybolmaksızın ve mütemadiyen bu şarkı çalınmaktadır. bir diğer şarkı da izmir marşıdır.
mesela ben yılan hikayesi jenerik dizi müziğini çalan dilenci görürsem çeyrek altın takmayı tahayyül ediyorum.
candan erçetin'in 2004 yılında çıkardığı fena da olmayan albümün öne çıkan parçası. albüm de aynı isimlidir.
yunanca orijinli bir kelime olan sinestezi "birleşik duyu" demektir. sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatikman farklı duyu algısını tetiklemektedir.
bunun belki de en güzel örneği müzik notalarını gören kişilerin şarkıların ne şekilde olacağını duymaları/hissetmeleri olabilir. krzysztof kieślowski yönetmenliğindeki 1993 yapımı "üç renk mavi" filminde bir sahne vardır ki müzik notalarına parmaklarını dokunduran hanım kızımız bunları melodi olarak zihninde canlandırmaktadır.
esası bir algılama bozukluğudur ancak ortamlarda benim sinestezim var diye çok matah bir olaymış gibi gerinebilirsiniz.
bunun belki de en güzel örneği müzik notalarını gören kişilerin şarkıların ne şekilde olacağını duymaları/hissetmeleri olabilir. krzysztof kieślowski yönetmenliğindeki 1993 yapımı "üç renk mavi" filminde bir sahne vardır ki müzik notalarına parmaklarını dokunduran hanım kızımız bunları melodi olarak zihninde canlandırmaktadır.
esası bir algılama bozukluğudur ancak ortamlarda benim sinestezim var diye çok matah bir olaymış gibi gerinebilirsiniz.
yurt dışı şehir isimli kıyafet giyimi ülkemizde yaygın. benim tercihim ülkemin şehirleri.
(parantez) bir gezginin sahip olmasının kendisine yakışacağını düşündüğüm giysidir. bir klasik olarak kabul edilebilir.
şahsım adına hayatımın önemli bir bölümünün geçtiği şehir isimli kıyafet giymenin bir çeşit onur olduğunu iddia edebilirim. örneğin ankara'da 5 sene kaldım ve ankara baskılı kıyafetin oradaki acı/tatlı günlerimi hatırlatması/anımsatması güzel bir his.
(parantez) bir gezginin sahip olmasının kendisine yakışacağını düşündüğüm giysidir. bir klasik olarak kabul edilebilir.
şahsım adına hayatımın önemli bir bölümünün geçtiği şehir isimli kıyafet giymenin bir çeşit onur olduğunu iddia edebilirim. örneğin ankara'da 5 sene kaldım ve ankara baskılı kıyafetin oradaki acı/tatlı günlerimi hatırlatması/anımsatması güzel bir his.
bunu yaşayan şahsın ertesi gün kafa hasarını minimize etmek için alınması zorunlu bir ilaç vardır:
(bkz: alka-seltzer)
edit: ilaç adı
(bkz: alka-seltzer)
edit: ilaç adı
iş yaşamında yaptığım şeydir, hem de öyle ki attığım havlu plaj havlusu büyüklüğündedir.
sen git oku, kendini bir kuruma aldırmayı başar. hatta seninle beraber başlayan arkadaşların müdür ve üstü seviyeye gelsin, sen ise sürünmeye devam et.
hayat çok garip, alıştım artık. bu saatten sonra başıma ne gelse koymaz herhalde.
sen git oku, kendini bir kuruma aldırmayı başar. hatta seninle beraber başlayan arkadaşların müdür ve üstü seviyeye gelsin, sen ise sürünmeye devam et.
hayat çok garip, alıştım artık. bu saatten sonra başıma ne gelse koymaz herhalde.
terlemeyen ya da terlediği zaman derisinden sadece tuz çıkarabilen mutant yazar beyanı.
yavuz turgul'un "gönül yarası" ve "yol ayrımı" filmlerinde yaratılan yan karakterlere atfedilen ve lakap olarak kullanılan nesne.