Helenistik dönemden itibaren Likya Birliği'nin başkentliğini üstlenen antik kent . Ayrıca 2020 yılı Patara Antik Kenti yılı ilan edilmişti.
Son olarak bu yıl içinde restorasyonu tamamlanacak Nero Deniz Feneri'nin bulunduğu yerdir. Restorasyon tamamlandıktan sonra daha çok isminin duyulacağını düşünüyorum. Deniz fenerinin şimdiki halini aşağıdan görebilirsiniz.
Antik Kent için hazırladığım yazıya aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Patara Antik Kenti
Son olarak bu yıl içinde restorasyonu tamamlanacak Nero Deniz Feneri'nin bulunduğu yerdir. Restorasyon tamamlandıktan sonra daha çok isminin duyulacağını düşünüyorum. Deniz fenerinin şimdiki halini aşağıdan görebilirsiniz.
Antik Kent için hazırladığım yazıya aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Patara Antik Kenti

Arkeolog Ümit Işın'ın TRT 2 için yaptığı şahane programdır. Genel olarak popülaritesi yüksek antik kentlerden ziyade daha az bilinen fakat antik dönemde fazlaca önemi bulunan kentlerden başlıyor gezmeye. Antik şehirlerin yaşam alanları, tiyatrolar, agoralarını tek tek gezerek yaşayan halk ile ilgili bilgi veriyor. Ümit Bey'in anlatım dilinden onlarca kez görüp gezdiği yerlere tekrar gittiğinde bile heyecanı ve isteği belli oluyor. Programda ayrıca beyefendi kişiliğini bozmuyor ama definecilerin bu tarihi dokuyu nasıl mahvettiğini de gösteriyor. Bir kentin sembolü olan lahit üzerine işlenmiş kalkan işlemesi üzerine adam kocaman delik açmış, benim böyle şeyleri gördüğümde o an yapan adamın taş ile kafasını ezesim geliyor inanın. Velhasıl güzel programdır, tarihe ve antik kentlere ilginiz var ise kaçırmayın derim.
Eminim ki herkesin yetenek mi hastalık mı olduğunu kestiremediği garip durum ve düşünceleri olmuştur.
benim nasıl anlatacağımı da tam bilmediğim ve hep yaptığım garip bir şey var. bu yetenek mi yoksa bir çeşit hastalık mı gerçekten hiç fikrim yok. anlayan olursa mesaj kutum açık, bekliyor olacağım.
Gençler ben beynimi yönetemiyorum ya da fazla iyi yönetiyorum ya da hor kullanıyorum. neyse lafı uzatmayayım.
Öhöm! geçen gece oda arkadaşımla aram bozuk yatakta bilgisayarda bir şeylerle ilgileniyorum.
Aynı anda şarkı dinliyorum ve beynimde bir yer şarkıya eşlik ediyor.
Aynı anda bir şeyler okuyorum okuduğumu anlıyorum ve web whatsappten arkadaşıma gönderiyorum üzerine yorum yapıyorum.
ve aynı anda okuduğum şey bir kaza haberi olması sebebiyle ailem için endişeleniyor ve dua okumaya başlıyorum. ve diğer yaptıklarımı yapmaya aynı anda devam ediyorum. şarkı dinliyorum ve söylüyorum, arkadaşımla haberi tartışıyorum, dua okuyorum buraya kadar her şey normal. bunu nasıl fark ettim. gerçekten canımı sıkan bir şeyi düşüdüğümü farkedince kafamdaki tüm bu düşünce balonlarını gördüm. bu zamana kadar benim en üst levelım şarkı söylerken dua okuyabilmekti, beynimi ikiye bölüyordum sadece e bu kadarı da olsundu. o gece tüm bunları yaparken arkadaşımın odaya girdiğinin de farkındaydım aramız bozuk olduğu için o konuyu da düşüncelerime eklemişim bunu nasıl yaptığımı farketmedim bile ve kafamda onunla kavga ederken birden durdum böyle beynimin içi zoom ekranı gibi gözümün önüne geldi. hepsi aynı anda aktif ve ben hepsini izleyebiliyorum ve izlerken ne yaptığımı düşünüyorum. o ekrana bakarken yine kafamdan geçenler (hala şarkıyı söyleyip duayı okuyorum ama);
delirdim mi?
aklımdan zorum mu var yoksa aklımda bi sorun mu var?
40 sonrası kesin alzheimer.
bunu durdurmanın yolu var mı?
duayı kes.
kes.
hadi.
of.
müziği kes.
söyeme.
okey kapat o zaman.
komple kapat.
oha nasıl hala devam.
bunlarla boğuşurken bir yandan da o anda ne yaşıyorsam bilgisayara onu yazıyordum.
hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım.
evet ot bile.
sigara haftada 3-4 tane içerim.
alkolle de pek aram yok kalabalık arkadaş ortamım yoksa pek bir şey içmem.
delirmeden önce bu sorunsalımı buraya bırakmak istedim belki benimle aynı birileri vardır.
ve açıkça belirtmek isterim ki; bunun bir yetenek olduğunu düşünmüyorum...
benim nasıl anlatacağımı da tam bilmediğim ve hep yaptığım garip bir şey var. bu yetenek mi yoksa bir çeşit hastalık mı gerçekten hiç fikrim yok. anlayan olursa mesaj kutum açık, bekliyor olacağım.
Gençler ben beynimi yönetemiyorum ya da fazla iyi yönetiyorum ya da hor kullanıyorum. neyse lafı uzatmayayım.
Öhöm! geçen gece oda arkadaşımla aram bozuk yatakta bilgisayarda bir şeylerle ilgileniyorum.
Aynı anda şarkı dinliyorum ve beynimde bir yer şarkıya eşlik ediyor.
Aynı anda bir şeyler okuyorum okuduğumu anlıyorum ve web whatsappten arkadaşıma gönderiyorum üzerine yorum yapıyorum.
ve aynı anda okuduğum şey bir kaza haberi olması sebebiyle ailem için endişeleniyor ve dua okumaya başlıyorum. ve diğer yaptıklarımı yapmaya aynı anda devam ediyorum. şarkı dinliyorum ve söylüyorum, arkadaşımla haberi tartışıyorum, dua okuyorum buraya kadar her şey normal. bunu nasıl fark ettim. gerçekten canımı sıkan bir şeyi düşüdüğümü farkedince kafamdaki tüm bu düşünce balonlarını gördüm. bu zamana kadar benim en üst levelım şarkı söylerken dua okuyabilmekti, beynimi ikiye bölüyordum sadece e bu kadarı da olsundu. o gece tüm bunları yaparken arkadaşımın odaya girdiğinin de farkındaydım aramız bozuk olduğu için o konuyu da düşüncelerime eklemişim bunu nasıl yaptığımı farketmedim bile ve kafamda onunla kavga ederken birden durdum böyle beynimin içi zoom ekranı gibi gözümün önüne geldi. hepsi aynı anda aktif ve ben hepsini izleyebiliyorum ve izlerken ne yaptığımı düşünüyorum. o ekrana bakarken yine kafamdan geçenler (hala şarkıyı söyleyip duayı okuyorum ama);
delirdim mi?
aklımdan zorum mu var yoksa aklımda bi sorun mu var?
40 sonrası kesin alzheimer.
bunu durdurmanın yolu var mı?
duayı kes.
kes.
hadi.
of.
müziği kes.
söyeme.
okey kapat o zaman.
komple kapat.
oha nasıl hala devam.
bunlarla boğuşurken bir yandan da o anda ne yaşıyorsam bilgisayara onu yazıyordum.
hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım.
evet ot bile.
sigara haftada 3-4 tane içerim.
alkolle de pek aram yok kalabalık arkadaş ortamım yoksa pek bir şey içmem.
delirmeden önce bu sorunsalımı buraya bırakmak istedim belki benimle aynı birileri vardır.
ve açıkça belirtmek isterim ki; bunun bir yetenek olduğunu düşünmüyorum...
macaristan'ın en büyük ikinci şehri olmasına rağmen oldukça küçük bir yer. memur şehri gibi. debrecen'in en güzel yanı budapeşte'ye olan yakınlığıdır. gece hayatı isteyenlere önermiyorum kesinlikle.
pandemiden dolayı seyahat maliyetlerinin ve kültfetlerinin arttığı bu günlerde henüz gerçekleştiremediğim avrupada road trip planımı gerçekleştirdiğim oyun. oyun diyorum çünkü simülasyon sıfatından uzaktır kendisi. w, a, s, d mantığıyla çalışır. farklı bölgelere erişim sunan dlc paketleriyle türkiye'den ingiltere'ye, norveç'e, petersburg'a, italya'ya ve yakında ispanya'ya da karayolu ile bilgisayarınız vasıtası ile gidebilirsiniz :)
"ilk defa para verip kitap alma sebebim sendin, genel kültürü severdin.
ilk defa geneleve gitme sebebim de sendin, sen o kahpe orospulara benzerdin."
ilk defa geneleve gitme sebebim de sendin, sen o kahpe orospulara benzerdin."
mine söğüt’ün “delirerek ölenlere” ithaf ettiği enfes kitap. 21 delirme hikayesini kaleme aldığı bu öykü kitabının edebi dili karanlık ve insanı içine çeken bir nitelikte. İlk hikayeyi okuduktan sonra diğer hikayelere hemen geçmek ile çabuk bitmesin tadına vararak okuyayım kararsızlığı içinde kaldım.
mine söğüt’ün 2003 basımlı romanı.
Hediyeleşmek için özenle kitap seçmeye bayılan bir olduğum için aldığım en güzel hediyelerden biri olduğunu düşündüğüm kitap. Daha başlamadım fakat elimdeki kitabı bitirdikten sonra başlamak için sabırsızlandığım kitaplardan biridir. Karşımda durmuş bana tebessüm ediyor şu an bu güzel kitap.
Hediyeleşmek için özenle kitap seçmeye bayılan bir olduğum için aldığım en güzel hediyelerden biri olduğunu düşündüğüm kitap. Daha başlamadım fakat elimdeki kitabı bitirdikten sonra başlamak için sabırsızlandığım kitaplardan biridir. Karşımda durmuş bana tebessüm ediyor şu an bu güzel kitap.
Portekiz’den Mersin’e kadar neredeyse tüm akdeniz kıyılarının helikopterden video ve fotoğraf çekimini izleyebileceğiniz bağlantı. kırmızı noktaları takip edin.
tripinview
tripinview