Ozan ünlü'nün ben ölürsem "anneme bir omuz bulun ağlasın" diye yaptığı şarkıdır. Bir anne olarak her dinlediğimde içimi cız ettiren, bin bir emekle büyüttüğüm oğlumun, bir şırfıntı için ölmesi ve ona vasiyet bırakması üzerine kurulu şarkıdır. Ağlama değmez hayat bu göz yaşlarına şarkısıyla cevap vermek istediğim isyanımdır.
şu videoda görülen olay. adamın dibidir bu adam. izlerken gözlerim doldu resmen. kocaeli belediyesine ise ayrı bir tebrik gerekiyor bu tür eğitim verdikleri için.
Gardaki bayan kimliğimi inceledikten sonra “artık genç değilsiniz bugün 1ocak itibariyle bu tarifeden yararlanamazsınız bilginiz olsun” diyerek yılın ilk darbesini vurdu. Welcome 2018 , elveda genç indirimler .
okulun bitince ögrenci akbilinin bitmesi demek birden boşluga düşer gibi, 5 çocukla ortada bırakılmış gibi bir his yaratır insanın içinde akrabalardan bulmaya çalışırsın ama kimsenin eli varmaz vermeye hepsi işleri düşünce sana gelen akrabalardır çünkü demem o ki okul ömrümüz boyunca sürse çok güzel olur, tabi dersler ve sınavlar kolay olacak.
evrenin en riskli olaylarındandır. %90 bulanık çıkacak fotoğrafta belki kafanız bile olmayabilir.
İnterrail türkiye yöneticileri/kurucuları insanların umutlarını sömürerek ego kasan bir güruhtur.
fake olmadigini varsaydigim kişiler de bir daha sözlüğe girmiyorlar zira merak ettiklerim için mesaj attığımda geri dönüşü olmadı. madem bir başlık açıp öneri sunuyorsunuz o halde takipte kalınız. girilen entryler aydan aya olursa. sözlük yazarliginin anlamı sorgulanmalı? nacizane önerim sözlük ile ilgili bazı düzenlemeler getirilmesi gerektiğidir.
1897 yılında Hasburk monarşisiyle Rus çarı arasında ir ittifak yapıldı. Konu olarak balkanlarda
izlenecek politika konuşuldu.

1908 eylülünde her iki imparator dış işleri bir araya gelip şu konuşuluyor;
-rus çarı boğazlardan geçiş hakkı karşılığında Bosna Hersek'in hasburk imparatorluğuna ithak
etmesini tanıyacağını söylüyor.
1 ay sonra hasburk imp. Bosna Hersek'i egemenliği altına alıyor. Rus çarı bu duruma şaşırıyor.
- 1905'te Japonya Rusya'ya karşı bir savaş kaybediyor ve Rusya'da bir devrim başlıyor. Bu yüzden
hasburk imp. Bunun tam zamanı olduğunu düşünüyor.
-Sırplar hasburk imp. Bosna'yı egemenliğine almasını kabul etmek zorunda kalıyor.
-çar Sırplara yardım ediyor.
Bu gelişme hem Sırplar hem de Rusya için küçük düşürücü oldu. Hasburkla ittifak olayı sona erdi.
Rusya bundan böyle doğu sorununun yeniden gündeme gelme gelmesini sağlamaya çalıştı.
Rusya balkan devletleriyle kendi aralarında ittifak yapmaya başladı. Rusya'nın gayesi hasburk
monarşisine karşı cephe kurmaktı.
Bu toplumlar cephe kurmaktansa Osmanlıyla savaşmayı seçti.
1912 mayıs-ekim: Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadağ müttefik oldu.
Karadağ Osmanlıya saldırı başlattı. Ardından Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan'dan destek
açıklamaları geldi.
Savaşın en büyük çatışmaları Bulgaristan'la yapıldı. Orduların başında bulunan nazım paşanın
hazırlıksız yakalanması yüzünden büyük bir hezimet yaşandı. Osmanlı orduları bütün Trakya'yı
Çatalca'ya kadar bırakıp geri çekildi.
Sırbistan'a karşı kum ovada büyük bir yenilgi yaşandı.

Yunanlılar ordularını Selanik'e gönderdi ve Tahsin paşa tek kurşun atmadan bütün orduyu yunan
birliklerine teslim etti. Yunanlılar Selanik'ten sonra ege adaları, Bozcaada, limni, somatraki ve Taşöz,
adalarını ele geçirdi.
Kuzey Arnavutluk; Sırbistan ve Karadağ tarafından ablukaya alındı. Osmanlı teslim olmak zorunda
kaldı.
Avrupalı büyük güçler araya girip Londra barış ant. İmzalandı. Yeni Osmanlı Bulgar sınırı midye-enez
hattı olmuştur. Edirne Bulgaristan'a geçti. Girit Yunanistan'a bırakıldı. Makedonya'nın merkezi
Sırbistan'a bırakıldı. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etsin isteniyor. Çünkü hasburk imp. Sırplarla
arasında bir tampon bölge olmasını bu sayede egeye doğru güçlenebileceğini düşünüyor. Tampon
bölge 2. balkan harbinden sonra kuruluyor.
Ant. Sonrasında Osmanlının balkanlardaki hakimiyeti sona eriyor.
Birinci Balkan harbinden sonra eşit olmayan bir paylaşım yapılıyor ve balkanların büyük kısmı
Bulgaristan'ın oluyor. Bulgaristan'dan rahatsız olan Yunanistan ve Sırbistan ittifak oluyor. Yapılan
ittifakı anlayan Bulgarlar hiçbir hazırlık seferberlik yokken taraflara saldırıyor.
Birleşen Yunan ve Sırp orduları Bulgarları Makedonya'dan çıkarıyor. Bu durumu gören Romenler
hemen Yunan Sırp tarafında savaşa katılıyor.
Bulgar cephelerde tek tek yenilmeye başlıyorlar.
Bu durumu fırsat bilen Osmanlı devleti Edirne'yi tekrardan geri alıyor.
Sırbistan- Romanya- Yunanistan'la Bulgaristan Bükreş antlaşması imzalıyor. Bu antlaşma ile Romanya
ve Yunanistan sınırlarını belirlediler.
2. balkan savaşı sonunda birçok balkan Türkü Arnavutluk'tan göçmüştür. Birinci balkan savaşıyla
kutuplaşmalar başlamıştır ve Osmanlıyla almanlar dostluğu da başlamıştır. Osmanlı yüzyıllardır
hüküm sürdüğü balkanlardan elini çekmiştir.
Balkan orduları hızla ilerliyordu geçici rejimde bütün bölgeyi temsil etmiyordu.
Korkulan nokta; Yunanistan ve Sırbistan'ın işkombi nehrinde bölmesiydi.
Arnavutluk'u ilgilendiren en önemli kararlar Londra'da açılan büyükelçiler konseyinde verilmiştir.
Avusturya-Macaristan ve İtalya Arnavutluk Devletinin kurulması taraftarıydı. Rusya'da tam zıttı olarak
Sırbistan ve karadağın yanındaydı. İngiltere ve Almanya tarafsız kaldı.
Başta Osmanlı idaresinde fakat altı gücün himayesinde bir Arnavutluk'un kurulmasına karar verildi.
Daha sonra bu karar değiştirildi ve kongre bağımsızlığın gerekli olduğuna karar verdi.
Yetki hakkı olduğu iddia eden iki otorite vardı. Bunlar kemal rejimi ve uluslararası komisyondur.
Uluslararası komisyon giderek kontrolü eline almaya başladı.
Arnavutluk'ta akim yapılan büyük arazilerin yarısı malikanelere aitti. Köylülerin çoğu dindar
Müslümanlardı. Bu yüzden köylülere Osmanlıların onlara dediği Hristiyan güçlerin oyuncağı olmayı
kabullenmeyip isyan başlamıştır.
Köylü isyanı devam ediyordu. Örgüt programı merkezi yoktu. Sadece Osmanlı taraftarları ve yeni
siyasi örgütlenmeye karşı kişileri bir araya toplamıştı.
Saldırıların ana hedefi uluslararası komisyondu. Sonuç olarak hükümet konusunda nihai kararın 1.
dünya savaşında alınmasına karar verildi.
Bu bölgede bu dönemde iki düşünce vardı.
Osmanlıya hala gönülden bağlı bir devlet.
Uluslararası komisyonun oluşturduğu alman prensi Arnavutların başına geliyordu.