iskandinav menşeili (bkz: orienteering), harita ve pusula kullanarak belli bir topografyada hedeflerin bulunması amacıyla zamana karşı yapılan spor. Çoğunlukla ormanda yapılıyor ki bu sporun en güzel yanı bu. Bir pazar sabahı belgrad ormanında elinde haritayla koşturan birisini görürseniz şaşırmayınız efendim, o bir oryantiringçidir.
özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerin unesco tarafından korumaya alınıp listelenmesine verilen ad.

listeye buradan ulaşabilirsiniz
1990'ın ağustos ayında gerçekleşen ve körfez savaşının başlangıcı olarak kabul edilen çatışmalardır. ırakınn 7 ay boyunca kuveyti işgaliyle sonuçlanmış ve abd'nin önderliğinde koalisyon güçleri tarafından ıraka karşı mücadele başlamıştır.
1990 yılında ırak, kuveyti eğimli sondaj yaparak kendi petrollerini çalmakla suçladı. öte yandan bazı ırak kaynaklarına göre devlet başkanı saddam hüseyin'in kuveyte saldırma kararı işgalden aylar öncesinden alınmıştı. bazıları ise ırak'a iran-ırak savaşı esnasında aldığı 80 milyon doların üzerindeki borcu ödemediği ve kuveytin ürettiği petrolün çok fazla olmasının ırak ırak petrollerinin değerini düşürmesi gibi sebeplerden dolayı savaşa girdiğini söylemekteydi. 2 ağustos 1990 günü başlayan ve çoğu çatışmalarda ırak cumhuriyet muhafızlarının kuveyt silahlı kuvvetleri üzerinde üstünlük kurmasıyla geçen işgal 2 gün sürdü. çatışmalar sonucunda kuveyti topraklarına katan saddam, kuveyti ırakın 19. ili olarak tanımladı.
Oldukça saçma bulduğum bir eylemdir. İster siyah donla girin ister kırmızı... herkesin donuna kimse karışamaz.
liberalizm, milliyetçilik ve sanayi devrimi = avrupayı değiştirdi ve bu olay emperyalizmi doğurdu. bu en çok afrikayı etkiledi.endüstiri devrimi avrupanın tüm dünyaya üstünlüğünü kurmasına neden oldu. devrimden önce keşifler çok değildi. devrimden sonra artmaya başladı. aradaki bu fark bilimdeki buluşların üretim süreci için kullanılmasıydı. bu süreçten sonra üretim yapılması gerekiyordu. avrupa yeni ülkelere ihtiyaç duymaya başladı çünkü ürettiklerini satmak istiyordu. 19. yüzyılda avrupa ülkeleri en iyi ekonomiye sahip oldular. avrupa silahlarını ve ordusunu güçlendirdi. bu da avrupanın üstünlüğünü artırdı. 19. yüzylda insanlar sadece kendileri için değil diğer ülkelere de satmak için üretmeye başladı. bu yüzyılda tarım zanaat ve ticaret tamamen değişti. üretimde uygulama, yeni buluşlar,buharlı makine, sanayide mekanikleşme, avrupanın sermaye artışı sanayi devrimini oluşturmaktadır.
Milletler Cemiyeti , günümüzdeki Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bir yappıydı. I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre'de, 10 Ocak 1920'de kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek idi. tabii başarısız olmuştur (malum 2. dünya savaşı çıktı). başarısız olmasının sebebi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin ve ABD'nin milletler cemiyetine dahil olmaması ve milletler cemiyetinin avrupa örgütü olmaktan kurtulamamasıdır. bunun yanında ingiltere ve fransanın görüş birliği içinde olmaması örgütün etkinliğinin azalmasına neden olmuştur.
küreselleşme tartışmasında en yaygın söylem ulus devletlerin zayıflayacağı ve sona erecek olmasıdır. sovyetlerin yıkılmasından sonra bazı insanlar devlet sınırlarının anlamsız kalmasını bekliyorlardı. ulus devlet avrupanın modernleşmesinden sonra 18. yüzyıldan beri uygulanan bir devlet sistemiydi. habermas'a göre küreselleşme ile birlikte devletler, vatandaşlarının ve çevrelerindeki olayların kontrolünü kaybettiler. uluslararası sermaye sahipleri, dünya ekonomisine sahip olmaya çalışırken yerel ve küçük üreticileri engellemekte ve ele geçirmek istemektedir.
küreselleşmenin savunucularının en önemli iddialarından biri, küreselleşen bir çağda ulusların geleneksek kimliklerini koruma şansının bulunmamasıdır. küresel kültür, tüm toplumları belirli bir düzeyde etkileyebilir, ancak yerel özelliklere uyum sağlamadan, yerel düzeyde etkileyici olamaz.böylece küresel kültür belirli oranda lokalize olur. küreselleşme sürecinin kaçınılmaz olduğunu savunanlar dünyanın bütünleştiğini ve ingilizcenin bu süreçte ortak dil olması gerektiğini vurguluyorlar.
küreselleşmede egemen stil her zaman Batılıdır. her ülke gittikçe batılılaşıyor. kimliğini kaybetmeye başlayan bir toplumda Milliyetçi hareketler, bu sürecin farkında olan liderlerin çabaları ile diriltiliyor. küreselleşmeyi hızlandıran başlıca faktör sovyetlerin yıkılmasıdır. bununla birlikte milliyetçilik yükselmeye de başlamıştır.
şeria nehri’nin batısında yer alan filistin nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı bölge.

büyük bir bölümü israil kontrolünde olan bölgenin bir kısmı da filistin otoritesinin kontrolü altındadır.

bölgede 2,5 milyon filistinli, yaklaşık 200 bin israilli yaşamaktadır. bütün uluslararası uyarılara rağmen batı şeria’da her yıl yahudi yerleşim yerleri ve nüfusu artmaya devam etmektedir.
golan tepeleri’nden başlayıp lut gölü’ne dökülen nehir. 251 kilometrelik nehir israil-ürdün sınırını oluşturur. batısı israil ve filistin kontrolünde doğusu ise ürdün kontrolündedir.

ayrıca hristiyanlık inancında isa’nın bu nehirde vaftiz edildiğine inanılır.