oldukça basit tarifli bir kurabiye olmasına rağmen iyisini yapanının zor bulunduğu...

işin püf noktası kullanılan katı yağın (tereyağı ya da margarin) susuz olması. bir nevi suyunun süzülmesi. bunun için de önce yağı yapışmaz bir kapta kısık ateşte eritip sonrasında buzdolabında beklettikten sonra donan yağın altında kalan suyu süzmek.

malzemeler: oransal olarak gramajı dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.

1 birim gr oda sıcaklığında yumuşak katı yağ
2 birim gr un
1 birim gr pudra şeker
1 paket kabartma tozu

malzemelerimizi yukarıdaki sırayla geniş bir kaba alıp iyice yoğurduktan sonra fazla kalın olmayan dilediğimiz şekli verip önceden ısıtılmış 100 derece fırında yaklaşık bir saat kadar pişiriyoruz. üzerine pudra şekeri öfeleyip soğumasını bekliyoruz. olay bu kadar.

sevgiler.
#vlc

müziklere etiketleme yapabileceğim, kendi kafama göre bir sistem kurabileceğim esnek bir uygulama bilen var mı?(offline)
atatürk üniversitesi tarafından 5 juri üyesinin onayıyla doktora tezi olarak kabul edilmiş çalışma. meraklısı buyursun burdan baksın: tezcik

ben lise de hoca olsam ve dönem ödevi diye bir öğrenci bunu getirse kabul etmem, gel gör ki bu beyfendiler doktora tezi olmaya layık görmüşler.. eh her kasabaya üniversite açarsan böyle olur diye eleştiri moduna geçmek istiyorum ama geçemiyorum çünkü atatürk üniversitesi köklü bir üniversite. (en azından ben bugüne kadar öyle olduğunu sanıyordum) yılların köklü üniversitelerinde kalite bu ise, vay türk bilim/akademik dünyasının haline diyorum... gerçi tubıtak yarışmalarında dua ile büyüyen çiçek fasülye deneylerini birinci ilan eden ülkeden belki de biz çok şey bekliyoruz. herşeyi geçtim, hadi kaliten yok, torpille bi şekilde doktora programına kabul edilmişsin, yarım yamalak birşeyler yapmışsın. hadi juri üyeleri de kalitesiz.. sonuç bu diyelim de ulan insan biraz utanırda ingilizce özet için açar 3dk sözlüğe bakar.. author (yazar) auther diye; book (kitap) boks diye yazılır mı? zaten içerik sıfır :)
mottomdur. ciddi manada doğru olduğunu düşünürüm ama malesef icraatlerimiz tam tersi yönde...
Küçüklüğümün eğlencesi, sabah okula gitmek için tam yola koyulacakken tv de yayınlanıyordu çok üzülürdüm kaçırdığım için.her yaştan insana hitap eden hiçbir zaman eskimeyecek olan her izlediğimde o çocukluk yıllarımın anıları gözümde canlanır ve başlar bi iç çekmeler keşke çoçuk kalabilsem söylemleri...Tom kedinin jerry de farenin ismi sürekli tom' un jerry 'i kovaladığı bi senaryo üzerine kuruludur.fakat ikiside çok samimi dostlardır.seslendirmenin olmadığı sadece aralara efektler eklenerek hazırlanan çizgi filmdir.gelecek nesillerin bu güzel yapımı görmemesi gerçekten çok acı...
ortadoğu'yu içinden çıkılamaz hale getirecek adım.....kaos .. http://aa.com.tr/tr/dunya/beyaz-saray-baskan-abdnin-kudusu-israilin-baskenti-olarak-tanidigini-ilan-edecek/991782 aa)
özellikle 90 yılların sonunda altın çağını yaşamıştır.
ihraç edilen eşyanın niteliklerinin yanlış gösterilerek aslında kıymeti ve miktarı daha düşük ürün ihraç edilmesidir.
türkiye'de ilk ortaya çıkışı 1970-75 yıllarına dayanır. süleyman demirel'in yeğeni yahya demirel; 25 yaşında 20 milyon servete ulaşmıştı.
en pahalı tahta olan ceviz ağacından yapılmış yatak odası takımı diye yurtdışına sunta parçaları ihraç ettiği ve mobilya ihracatından %75 vergi iadesi alarak bu paraları kazandığı ortaya çıktı.normalde hayali ihracatta karşılıklı iki firma olması gerekirken ; bu adamın ihraç yaptığı firma da aslında yoktu.
1560-1615 yılları arasında macaristan'ın zengin ve köklü ailelerinden birinde doğmuştur. Tarihte adından kanlı kontes olarak söz edilir. 40 yaşına geldiğinde, yaşlanıp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşer. Genç kızların kanının kendisine gençliğini ve güzelliğini geri kazandırdığı inancına kapılır. Bu sebeple 600 kadar genç kızı kaçırtıp öldürdükten sonra kanlarıyla duş almıştır. Önceleri sadece köylü kızlarını katlederken kocasının ölümünden sonra işi büyüterek soyluların kızlarına da göz diker. Böylece görgü ve terbiye öğrenmeleri için sarayına kabul ettiği kızların tamamının sırra kadem basması ve bölgedeki kız kaçırma olaylarının artmasıyla dikkatleri üzerine çeker. sapkınlık ve cadılık suçlarından mahkemeye çıkmış ve suçlu bulunarak kazığa bağlanıp diri diri yakılmaya mahkum edilmişse de soylu bir aileden gelmesi sebebiyle cezası kendi şatosunda duvarlarla çevrili tek bir deliği olan bir odaya ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir. Kalesinde ki bu odada 3 yıl sonra ölmüştür. Ölümünün ardından bir daha kullanılmayan Csejte şatosu şu an'da slovakya sınırları içerisinde harabe olarak durmaktadır ve bölgede ki vampir hikayelerinin ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir.