tanım: yüz kızartıcı suçlar parayla ilgili olan suçlardır.

tanım II: örneğin en ağır cinsel suç olan tecavüz, parayla ilgili olmadığındanbir tür yüz kızartıcı suç değildir, ağır suçtur. ağır suçlar ağır ceza mahkemelerinde görülür ve karara bağlanır.

tanım III: "k" harfi güzel türkçemizde genellikle "ka" sesiyle okunur bu sebeple başlık "tck'ya göre" diye yazılması gerekir. bunun bir örneği de "ssk" ya da "sgk" olmaktadır. bunu "se-se-ke" ve "se-ge-ke" diye okuyanla henüz karşılaşmadım.
tüm arkadaşlarının arzuladığı bişeyi başarınca aile fertleri dışında kimsenin samimi bi sevinç gösterememesi. haset ederek arkadaşlık etme durumu. derdi olduğunda yanında olursun mesela herşey hoş hatta 10-15 gün tek gündem meselesi onun derdidir tam o arada bi sorun yaşar ve anlatırsın ki bu seni çok yıpratmış olabilir ve tepkisi onu boşver de ben ne yapıcam :(( acayip çekişmeler var samimiyetsiz ilişkiler var bilmiyorum ya saf bi dostluk neden tutturamadım ki yada neden böyle hissediyorum. bide etrafındaki kimsenin senin ilgi gösterdiğin şeylere ilgi göstermemesi acaba neredeyim ben hissi yaratmıyor mu kimsede ??
aslında tam olarak demek istediğim şey fiyatına göre ürünlerin kaliteli olmaması, hatta bazı ürünlerin kötü olması.zaten son dönemlerde fiyatlara iyice basıyolar kuru bahane edip ki bu gözler kur düştüğünde indirim yapılmadığını da gördü.ama zam yaptıklarında bahaneleri ''ee kur yükseldi''. tamam yükselince zammını yaptın düşünce indirimini de yap.ürünlerin birkaçına mesela örnek verelim:

meşhur gri mat:10 lira civarı olan. arkadaşlar aldanmayın herkesin övdüğüne bildiğiniz tırt bi ürün.gidin yeşil askeri mat alın 10-15 liraya bilemedin 20 ye ama en azından yattığında taşları hissetmezsin.hele 30 liralık aman diyim 30 lira vermek.

mikro fiber havlu: iyi hoş güzel ama 1 sene sonra işlevini yitiriyo ve koku yapıyor 1 kere kullanınca bile.yani para verip aldığın ürünün 1 senelik ömrü olmamalı.

montlar: göbek deliği hizasına gelir belini örtüyim diye bi derdi yoktur.

çantalar: arpenaz 20 çanta mesela içine bişey koy sonra taşırken eşyanın tüm haraketini hisset.

çadır: arpenaz 2 den bahsedersek 90 liralık ürüne bir anda 30 lira zam yapmak nedir ya.

şort: bunlara da cep koymamak gibi bi huyları var.
yurtdışında basılan kitapların neredeyse tamamının “hard cover” versiyonu varken malesef türkiye’de bu seçenek yoktur. akademik anlamda da sadece hukuk ve tıp konularında ciltli kitaplar var; sosyal bilimler, mühendislik alanlarında ise çok az. ister akademik alanda, ister sıradan bir okuyucu olun, değer verdiğimiz kitapların 2 günde kenarlarının buruşması beni ciddi anlamda rahatsız ediyor.

bunun dışında onlarca baskı yapmış ve yine akademik alanda referans olma özelliği bulunan kitapların da hard cover’ları çıkmıyor. artık yayıncının mı, yoksa yazarın umursamazlığı mı bilmeyeceğim ama çeviri kitaplarda da durum aynı şekilde. buna iki örnek vermem gerekirse akademik camiada saygınlığını, güvenilirlik ve geçerliliğini kanıtlamış; stratejik insan kaynakları, yetenek yönetimi, performans yönetimi gibi konularda sayısız kitapları bulunan michael armstrong’un “armstrong’un stratejik insan kaynakları yönetimi” adlı türkçeye çevrilen kitabı ince kapaklı olarak basıldı. bir başka örnek yine işletme alanında en güvenilir kaynak olan tamer koçel hocanın 18.baskısı yapılan “işletme yöneticiliği” adlı eşsiz eseri yine ince kapaklı olarak piyasaya sürülmüştür.

akademik alanda kitap ihtiyacı olan bir öğrencinin ya da öğretim görevlisinin bir kitaba bakış açısı sıradan bir roman okuyucusundan çok daha farklıdır. bu alanda öğrenilen bilgilerin bireyin yaşam boyu öğrenme kavramı kapsamında öğrenecekleri bilgilere temel teşkil edeceğinden bu bilgiler ne kadar değerli ise, kitabın basımına da verilecek önem ve titizlik de aynı derecede olmalıdır.
2017'lerde, 2018'lerde piyasaya atılmış bir proje için, şaşırtan durumdur. artık gelsindir. lütfendir.
Çok önemli bir teknoloji şirketinin türkiye’deki insan kaynakları müdiresinin sözlerini direkt yazıyorum.

‘Ben işe alacağımız kişiye üniversite diplomasını ve ingilizce bilip bilmediğini sormuyorum. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra master veya doktoranı hangi alanlarda yaptın ve bu süreçte ne tür okumalarda bulundun? İngilizcenin yanında hangi yabancı dilleri konuşuyorsun? diye sorarım’ diyor.

Kısacası üniversite diploması alıp ingilizce bilmen seni avantajlı kılmıyor. Çünkü bunlar senin olmazsa olmazların.

Tanım: ingilizcenin dünyada genel geçer olmasından ötürü herkesin bilmesinin zorunlu olduğu bir dil olması durumu.
Biz gezgin yazarların kullandığı bu güzel platformun mobil uygulamasının olmaması durumudur. Kendi yazarlığım için söyliyeyim. Başks mecralarda da yazıyorum. Ve mobil uygulaması olmasa onlarda da yazmam. Sevgili gezginsözlük yöneticileri umarım dikkate alırlar.
sunuculuğunu ahmet hakan'ın yaptığı programın tarafsız olmaması durumudur.

iktidara yakınlığı ile bilinen bir kanaldan daha fazlasını beklememek lazım. ne de olsa bitaraf olan bertaraf olur.

malumun ilamıdır, olmasa daha iyidir.
Hakimler ve savcılar 657 sayılı devlet memurları kanunununa bağlı olmayıp, hakimler savcılar kanununa bağlıdır. Yine aynı şekilde hakimler ve savcılar memur olmayıp yüksek yargı görevlisidir.