türkiyede ciltli kitap kültürünün olmaması

yurtdışında basılan kitapların neredeyse tamamının “hard cover” versiyonu varken malesef türkiye’de bu seçenek yoktur. akademik anlamda da sadece hukuk ve tıp konularında ciltli kitaplar var; sosyal bilimler, mühendislik alanlarında ise çok az. ister akademik alanda, ister sıradan bir okuyucu olun, değer verdiğimiz kitapların 2 günde kenarlarının buruşması beni ciddi anlamda rahatsız ediyor.

bunun dışında onlarca baskı yapmış ve yine akademik alanda referans olma özelliği bulunan kitapların da hard cover’ları çıkmıyor. artık yayıncının mı, yoksa yazarın umursamazlığı mı bilmeyeceğim ama çeviri kitaplarda da durum aynı şekilde. buna iki örnek vermem gerekirse akademik camiada saygınlığını, güvenilirlik ve geçerliliğini kanıtlamış; stratejik insan kaynakları, yetenek yönetimi, performans yönetimi gibi konularda sayısız kitapları bulunan michael armstrong’un “armstrong’un stratejik insan kaynakları yönetimi” adlı türkçeye çevrilen kitabı ince kapaklı olarak basıldı. bir başka örnek yine işletme alanında en güvenilir kaynak olan tamer koçel hocanın 18.baskısı yapılan “işletme yöneticiliği” adlı eşsiz eseri yine ince kapaklı olarak piyasaya sürülmüştür.

akademik alanda kitap ihtiyacı olan bir öğrencinin ya da öğretim görevlisinin bir kitaba bakış açısı sıradan bir roman okuyucusundan çok daha farklıdır. bu alanda öğrenilen bilgilerin bireyin yaşam boyu öğrenme kavramı kapsamında öğrenecekleri bilgilere temel teşkil edeceğinden bu bilgiler ne kadar değerli ise, kitabın basımına da verilecek önem ve titizlik de aynı derecede olmalıdır.
aynı kitabın hem karton kapak hem de ciltli seçeneği bulunuyorsa çoğu zaman aralarındaki ciddi fiyat farkından dolayı da okur açısından ister istemez oluşan durumdur; yayın evleri içinse maddi kaygılardan kaynaklı olabilir. yine de uzun süreli kullanımlarda yıpranan veya sağlıklı muhafaza edilmek istenen kitaplar konuma göre değişiklik gösterebilse de matbaalarda çok uygun fiyatlara istenen renkte (bordo, lacivert, koyu yeşil, siyah) ciltlenebilmektedir.
çok pahalı olması nedeniyle oluşamayan kültürdür.
hızlı tüketen ve son derece pragmatik toplumların en büyük handikapı: "aynı kitabı daha ucuza okuyabiliyor ve daha az yer kullanarak muhafaza edebiliyorken niçin ciltlisini alayım!?"

kıymet vermiyorlar hiç bir şeye, kitaplarda nasibini alıyor bundan. ciltli kitapların içlerinden özel önsözler, son sözler, notlar olduğunu bilmiyorlar, estetik açıdan şık durduklarını bilmiyorlar, arşiv için ciltli kitapların ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyorlar ya da önemsemiyorlar ne acı...

diyor ya şair;
"ah, kimselerin vakti yok/durup ince şeyleri anlamaya"
Açıkçası ciddi rahatsız olduğum durum. feynmann ile fizik dersleri kitabını almama sebebim olabilir, o dev gibi kitaba incecik kapak, oluyor mu hiç hocam?
zaten okumaya pek gönüllü olmayan insanımız cilt ağırlıyla uğraşamaz. uğraşsa da daha maliyetli olduğu için yanaşmayacağından böyle bir kültürümüz olamayacak.