Ne zaman ayağına kör bir köpek bağlasa Mustafa Nusa aslında bir erkeğin canı yanmış demekmiş.
-Ağır pompacıymış Mustafa Nusa Çiçek Mustafa demişler ona köyün içinde bütün kadınlar ona bakarmış
Bir erkeği ancak en masum olduğunda vurabilirsiniz
-Ona bakan bir kadına bakmadı diye vurmuşlar Mustafa Nusa'yı Harnup ağacının altında.
kimberly noel kardashian gerçek ismine sahip göt. bu göt güzel bir kadın kişisine de sahiptir. ama kadın kişisini ekarte ederek kendini öne çıkartmayı başarmıştır.

adaşı için (bkz: kim jong-un)
ülkemizde il ilçe polis kolluk kuvvetlerinin yetkisi dışında bulunan yerlerde ve sahil güvenlik biriminin olmadığı kıyı şeritlerinde asayişi sağlayan güvenlik birimidir. çoğunluğu erlerden-erbaşlardan oluşur.
90lı yıllarda arena adlı haber programıyla hayatımızda yer edinmiş araştırmacı gazeteci. bazen yolsuzluk, bazen cinayet her programında gizli kameralarla ses kayıtlarıyla olayları çözmesini çekirdek çitleyerek izlediğimiz duayen programcı.
Günde kaç kişi kaç kez kendine sorar bilinmez ama aynayı görünce “ulan andaval kendine nasıl katlandın bunca sene” deniliyorsa sıkıntılıdır.

Ama eğlenceli yanı YÖK değildir. Misal: içmeni engelleyen vasıfsız elemana karşı söylenirse 2 saat afallayıp kalması muhtemeldir. Yada umumi yerlerde wc den çıkanlarda tanıdık varsa sorulursa çok muazzam etki yaratabilir
fikirleri ve yazıları müthiş olan bir insan , betimleyici kitapları ve iç huzuru sağlayan müzikleriyle türkiyede pek değeri bilinmeyen efsane sanatçı , yazar
"net" ifadesi çıkarıldığında, bana bir yerlerden tanıdık gelen başlıktır.
esra inal adlı kadının çocukluğundan itibaren rüyalarıyla ilgili yaşadığı olayları güzel bir dille anlatan, kişisel gelişime katkılı güzel bir yerli yapım. kendini arama-bulma yolunda cebelleşen insanlara tavsiye edilen filmlerden biridir ayrıca. izlemenizi tavsiye ederim gezgin yazar kardeşlerim.
öncelikle koh rong nerede diye merak edenlerle başlayalım. Kamboçya'nın batısında ufak bir ada. Bundan 15 sene evvel Bora isminde bir Türk kamboçyalı bir kıza aşık oluyor. Ne yapalım ne edelim derken aşkı için Türkiye'den kamboçya'ya taşınıyor. E tabiki aşk da bir yere kadar, karın dıyurmuyor. Ne iş yaparım nerden para kazanırım derdine düşünce aklına şu fikir geliyor. 'ufak bir bot kiralayayım, bu botla da kamboçya anakaraya gelen turistleri yakınlardaki bakir adalara götürüp gezdireyim''. Ama sorun şu ki, kendisi de aslında bir turist. Gezdirdiği turistlerle beraber kamboçya adalarını keşfediyor. Keşfettiği adalarda turizime kapalı, sadece 50-100 kişilik yerel halkın yaşadığı el değmemiş cennet gibi adalar. Turistlerin ilgisini görünce, kendisi de beğenince, bu el değmemiş adalara taşınıyor. adada ilk önce küçük bir kafe, sonra zamanla bir restorant, sonrasında bir hostel, en sonunda bir otel açıyor. Bot sayısını arttırıyor ve kendi adasına turistleri taşıyarak, kendi işletmelerinde ağırlıyor. Uzun lafın kısası adam sıfırdan bir turizm adası yaratıyor. Bugün Koh Rong adası Kamboçya'nın en çok turist çeken yerlerinden birisi. Hatta Kamboçya hükümeti, sen bu işi iyi becerdin diyerek adanın elektrik, su dağıtım işlerini de bizim bora'ya devrediyor. Küçük bir krallık kuruyor. Ben gittiğimde adada değildi, görüşme şansını kaçırdım. ama adadaki diğer türkler tarafından anlatılan efsane hikaye böyle dilden dile dolaşıyor. (100 e yakın Türk yaşıyor orada, çoğu Bora'nın işletmelerinde çalışıyor )