T emkinli bir bekleyiş midir her zerreni keşfe yürümek?
U nutmaya meyletmek midir yoksa maziyi terkeder gibi
R uhum göğsünde uyurken sen hissettin mi beni ?
G ünahı sevabı karıştırır mi bu kadın dudaklarından içerken şarabı?
U tanmadan belki de soyunup , sevgi de bir sanat değilse bile
T üm zamanların en iyi ressamı olur musun arzumu eda ile resmettiğinde?
Karşıdan görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedin giderim böyle
Ala gözlü pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan şaha giderim Eğer göverüben bostan olursam
Şu halkın diline destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam Ben de bu yayladan şaha giderim
Bir bölük turnaya sökün dediler Yürekteki derdi dökün dediler Yayladan ötesi yakın dediler
Ben de bu yayladan şaha giderim
vazifeye atılmak için, içinde bulunduğu vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmemiş , vatan evladı.

5 ocak 2017'de izmir adliyesi'ne girmek isteyen teröristlere vücudunu siper etmiş , büyük bir terör eylemini engellemiştir.

vatan sana minnettar fethi abi , unutmadık.
Şimdi her dizide filmde mafya özentisi robotik tipler kahraman diye pazarlanadursun, bizim patronun karşısına dikilip 'gözümde pul kadar değerin yok' diyen işçi Yaşar ustamız vardı...
bu repliği size hatırlatmak isterim.

Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, herseyin var. Binlerce kişi calışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. Hıh, sen, büyük patron, milyarder,para babası fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar usta! Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! Anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam.
Aynı gün içinde hem münir özkul'u hem de aydın boysan'ı kaybetmişiz. kara cuma bu olsa gerek.
Ülkede yaşamak zorlaşıyor, orta asyada ırkçılık bir suç iken orta asyaçılar türedi.

Irkçı Parti ‘Ötüken Birliği Partisi Kuruldu’,
Tek başına iktidara gelme amacı ile yola çıktığını belirten partinin programında Türk milleti, "anne ve baba soyu olarak Türk ırkına mensup, anadili Türkçe, Türk kültürüne mensup ve Türk ırkına mensup olanlar kadar Türkleşen (Türk olduğunu hatırlayan ve uyanan) kişilerin, bir araya geldiği bir kitle" olarak tanımlandı.

​'VATANIN BEKASI TÜRK OLMAYANLARIN İDARESİNDE OLMAYACAKTIR'
17 Haziran 1921 doğumlu rakı sevenlerin üstadı, rakı adabı üzerine kitaplar yazmış ayrıca yeni rakı reklamlarında da oynamıştır. Kendisi aslen mimar ve gazetecidir. 97 yaşında 5 ocak 2018 de hayatını kaybetmitir.
2010 yılında oynamaya başlayan, 3 sezonluk, amerikan pastası tadında bir tv serisidir. liselilerinin okul konseptinde günlük yaşamlarının konu alındığı ve eğitimden ziyade amerikan futbolu, kızlar, parti gibi konuların işlendiği bir dizidir. Çok bel altı vurmalarına aldırmazsanız Aşırı komiktir. Diziyi izlerken kendi kendinize sesli gülebilirsiniz.
İngilizce sözlü en sevdiğim şarkılar listesinde çıktığından beri bir numarada olan sanat eseri. Hafif hüzünlü iken dinlenmesi iki kat etki yapar ve kendinizi şarkıyı söyleyen hanımefendi gibi gözlerinizi devirirken buluverirsiniz. tarkan nasıl bir kır zincirlerini ya da ölürüm sana gibi bir şarkı yapamayacaksa lana del rey ablamız da bu şarkı gibi bir şarkı yapamayacak bence.
çetin mi çetin mücadeleler verip savaştan galip ayrılıp hatta destanlar yazılıp masa başında -anlaşmalar, pazarlıklar ve üçkağıtlar- ile kazandıklarımızdan hatta daha fazlalarından vazgeçmek zorunda olma durumudur. çok acı bir olaydır ve defalarca ülkemizin başına gelmiştir. en yakın ve son zamanlarda tekrar gündeme gelen savaşta kazanıp masada kaybettiğimiz anlaşmalardan biri de Lozan'dır. misaki milli sınırlarına göre musul'un bizim toprağımız sayılması gerekirken lozan'dan sonra bıze kalan topraklar hatayı bile kapsamamaktadır. ya sen doğru düzgün askerin bile olmadan, silahın cephanen bile olmadan 7 düvele karşı savaşmış ve savaştan galip gelmişsin. savaştığın ülkeler rusya ingiltere fransa falan süper güçler yani. bunları yenmişsin, masada galip edasıyla otursana. yapamamışız işte veya yapmamışız yorum sizin artık.
osmanlı da 1787 yılında avusturya ve rusyayla savaşa girmiş. 2 yıl sonra fransız ihtilali olmuş. avusturya da rusya da imparotorluk ya. fransız ihtilali ile milliyetçilik yükseliyor bunlar korkmuş ve savaştan çekilme kararı almış. savaştığın taraf savaştan çekilmek istiyor kaybetmiş yani. e hazır kaybetmişken yap anlaşmaları kopar koparabildiğini. ama yok ne yapmışız avusturya ile ziştovi anlaşmasını imzalamışız. biz aldığımız toprakları geri vermişiz karşılığında onlar da aldıklarını bize geri vermiş. elde var sıfır. rusya napıyor peki. çekilirken yaş anlaşması yapıyor 1792'de kırımın rusyaya ait olduğunu tanıyacaksın diyor. biz de kabul ediyoruz.
1897 türk yunan savaşı, prut savaşı, trablusgarp savaşı... vb