prag'da bulunan, orta avrupa'nın en büyüğü olduğu iddia edilen gece kulübü. 5 katlı olup her katında farklı tarz müzik çalmaktadır. genellikle turistler ziyaret eder. cuma ve cumartesi geceleri kalabalık olur.
yolculuk öncesi sırtçantası hazırlamayla başlar, kulaklığı takıp yol boyunca iç sesinle yüzleştiğin ana kadar süren garip gülümseme. hiç bitmesin.
İlkler unutulmazmis ilk kampimdi 1-2 Ekim 2016 yaz Bolurail i beni hiç çağıran olmadı kampa 2016 haziran dönemi final haftamda yine hayattan bezmiş bir şekilde Facebook ta postları takip ediyordum birden interrail Türkiye de olduğumu anladım merak ettim dedim hayırdır ne var burda bı kaç post okudum sonra okudukça okudum en son bı posta denk geldim ve o postun içinde pablo nerudanin su dizeleri vardi

Yavaş Yavaş Ölürler

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar

Bu dizeler bana nefes oldu siyah beyaz hayatıma renk oldu o zamanki bana yeni bir ben verdi.

1-2 ay bı ekipman arayışından sonra ekipmanları hazırladım

Sonrasinda kampa geldim korka korka ama o 2 gün belki hayatımın dönüm noktasiydi hayallerimin vuku bulmuş haliydi
İnsanların önyargisiz oluşu samimi oluşu amaclarimizin hayallerimizin aynı oluşu konuşulanların herkes tarafından ilgi çekici olması bana bunları ilk defa tattıran o kampti he bu arada ilk otstopumdan ve ilk kampımdan belki hiç durmaksızın anlatabilicegim 4-5 saatlik ani biriktirdim bunları sonraki postlarda paylaşmak üzere diyorum şimdilik :)


Son olarak kendimi kesfetmeme sebep olan pablo neruda ya ve interrail Türkiye ye bir teşekküru borc bilirim elimden geldiğince de benim gibi korkupta çıkamayan yada isteyipte tereddüt u olanlara yardım ediyorum, bayrağı devir aldık bu bayrak bilgi gibi paylaştıkça artan bir bayraksözlükçülerin yola ilk çıkış hikayeleri - ferrarisinisatangezgin-IcFwr
Öyle bi şart yoktur piirim. Ruh işidir bu ruh. Yaşadığınız yeri keşfetmeden başka ülkelere göz dikmemek gerek. Güzellik her yerdedir,gezgin de güzelliğin takipçisidir.

Takip edin. Önce çevrenizi, sonra yolları takip edin.
efenim çok doğru önermedir.

bu önermeyi türkiye ligindeki futbol kulüpleri için örnekleyecek olursak;

eğer bizim liglerin birinde top koşturuyorlarsa pek çok güzel şehirimize deplase olurlar. bunu türkiye içi otostop gibi düşünebiliriz.
(izmir,bursa,gaziantep)

eğer avrupa kupalarına katıldıysalar en kötü ihtimalle iki ülke görürler. maçları kazandıkça göreceği ülkerde farklılık gösterir.bunu interrail olarak düşünelim. (bkz: galatasaray uefa kupası maçları)

milan
bologna
borussia dortmund
real mallorca
leeds united
arsenal

Güzide kulübümüz 2 italya 1 almanya 1 ispanya ve en son 2 ingiltere gezisi yaparak kupayı ülkemize getirmiştir.

eğer birde milli takım oyuncuysanız işte o zaman kıtalararası seyahat başlar. 2 sene de bi avrupa kupası turu 4 sene de birde dünya kupası turu yapabilirler.

eğer başarılı futbolcu olursanız paranız olmasa da dünya turu yapabilirsiniz. buradan türkiyedeki tüm klüblerin yıldız takımlarındaki genç oyuncularımıza sesleniyorum. bakın bu fırsatı bir daha bulamazsınız.

edit : tromso, salzburg, granada, razgrad küçük şehirler. daha da eklerim
sanat,tasarım ve moda şehri olarak bilinen milano, italya'nın kuzeyinde yer alır. görülmesi gerekenler listesinin en başında yer alan (bkz: duomo) katedrali şehrin göbeğinde yer alır
İlk otostopumu 2013 yılında İstanbul-Yalova Çinarcik arasında çektim 5 araç degistirdik. Bende apayri bir yeri vardır.
İnterrail türkiye facebook grubunda yaşanan en duygu dolu, en nefesleri tuttuğumuz postları, anıları burada paylaşmak istedim.

Konsoloslukta tutulan 2 arkadaş için binlerce kişi sürekli konsolosluğu arayıp, twitterdan gündem yaratıp onların ülkeye alınmalarını sağlamıştı. Yolda kalan bir grup arkadaş için tee kaç km öteden insanlar yola çıkıp onları bulmaya çalışmışlardı. Yurt dışında bir arkadaş kapısının zorlandığını söylemişti de herkes seferber olup yanında olmaya çalışmıştı. Daha neler neler var da diğer arkadaşlara da kalsın bir şeyler. Aklıma geldikçe editlerim.
Sizleri seviyorum çocuklar.
Tinder'da yaşadığınız ilginç anılarınız varsa buradan yazın biraz gülelim