uçakta yaşanmış olaylar

/ 5
Ryanair'la yolculuğumda ,montumu üst bagaja koymuştum (bayağı büyüktü) ,saçı sakalına karışmış gömleği ütüsüz homeless denebilecek kabin görevlisi onu oradan alıp ,bir köşeye fırlattı ,yol boyunca inerken nasıl pişman etsem diye düsünmüştüm.sonunda pilota şikayet ettim ,bişey olmamıştı.
her yurtdışına çıktığımızda cam kenarının bana denk gelmesi.. en yakın arkadaşıma her seferinde bir öpücük karşılığında cam kenarını vermem.. ucuza gittim ucuza!
senede bir bindiğim uçağın sabiha gökçende uçak kaçırma saatinden hemen sonra olması dolayısıyla 6-7 saat kadar rötar ve adnan menderes hava limanı bar işletmesini sek viskilerle zengin etmem, namussuz regal bütün stresimi aldı.
istanbul-vilnius uçuşumda litvanya basketbol takımıyla denk gelmişim. koridoru tıkadıkları için tuvalet dolu mu değil mi göremiyorum tabi. en son yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu söylene söylene koridoru geçtim basketbolcuların şaşkın bakışları eşliğinde. sonra valizler tesadüfen eşzamanlı gelince çıkışa ilerlediğimizde bir alkış kıyamet koptu. meğer bunlar bayağı ünlüymüş ve bir güzel paylamışım uçakta. neyse pişman değilim.
geçtiğimiz mayıs ayı,tarihi tam olarak hatırlamıyorum.ankara’dan izmir’e thy ile gece uçuşumuz var.hava da biraz kapalı yağmur yağdı yağacak.chek-ın işlemimizi tamamladık ve uçağa biniyoruz.neşemiz gayet yerinde herzaman ki gibi trolü basıyoruz.neyse hocam,hostesler falan tam kafa,havalandık ikramlar falan o biçim (soğuk sandviç).neyse türbülansa girdik hop hop hopluyoruz,takır tukur ses geliyor uçaktan.ilk başlarda birşey yoktu.baktık durum ciddi.hosteslerde bile bir telaş,yok böyle birşey.imam osurunca cemaat sıçarmış misali bizde yaygarayı kopardık.ön koltukta bir teyze oturuyo “allahım beni torunlarıma bağışla” diye dua ediyor bağırarak.yan tarafta bir kız var ağlamaklı.yanımda ki piç tekbir diye bağırıyor.uçağa alkollü bindim biraz heyecanımı alsın diye alkol malkol kalmadı.abdestsiz ölcem diye tutuştum.pilottan o tahrik edici ses tonuyla bir açıklama rahatlatıcı bir kaç cümle duymak istiyoruz pilotta tık yok.ayaklarımızın altı karıncalanmaya başladı ameke.ölüyoz lan diye bağırıyorum.yine yanımda ki piç sahneye çıktı.paraşüt verin atlıycam diye tutturdu.ölüyorken bile adam trol peşinde.hostesler piyasada yok.kabine girmişler,koltuğa oturup kemeri takmışlar,gözlerde acayip bir korku ile ölümü bekliyorlar.o ara soğuk sandiviçim ile göz göze geldim.tam elime aldım ısırıcam.yanımda oturan kız geldi aklıma.yermisin biraz rahatlatır dedim.ölüyoruz gerizekalı ne yemesi diye bağırdı.zıkkım ye geber dedim.ölürken bile düşüyormu diye test ettim düşmüyormuş onu öğrendim.neyse hocam bir telaş,bağırış,ağlamalar,adrenalin,korku falan derken uçak düşmedi,bizde ölmedik.izmir’e gelene kadarda türbülanstan çıkmadık ameke.o korku bana yetti zaten.iner inmez mescite gidip şükür namazı kıldım.eve geldim kardeşime anlattım olayı anneme söyleme birdaha uçağa binerken evhamlanır aklı bende kalır dedim.annem sabah beni ağlamaklı bir şekilde öperek uyandırdı.göt herif ben yatınca hemen yetiştirmiş anneme.
pilotun türkçe hava durumunu söylemesinin ardından ingilizce açıklarken the wheather is parçalı cloudy demesi
hiç öyle enteresan hikayem olamıyor uçaklarda. nedenini anlamadığım bir şekilde, uçak kalktıktan 5 dk sonra içim çekiliyor ve uykuya dalıyorum, inene kadar da asla uyanamıyorum. sebebini bilen bir arkadaş varsa bilmek isterim.
kırgızistan türkiye arası uçarken can sıkıntısına gidip arkada hosteslerle muhabbet etmiştim . yol git git bitmiyo. 6 saat uçakmı olur :( kokteyller de cabası :D
almanların durmadan osurmasından rahatsız olan kabadayının plastik bıçakla tehdit etmesi
/ 5