#tüm memre entry'leri
türkiye'de görmek istediğim nadide şehirlerden birisi.
bir türlü ısınamadığım hafiften antipati beslediğim gazeteci.
her 2-3 senede bir gündeme gelen ve artık "öğh" dedirten dizi.
en sevdiğim 3 padişahtan birisidir. reformist ve entellektüel bir padişahtır. eğer osmanlı'da fatih kadar entellektürel 3-4 padişah olsaydı cok güzel şeyler olabilirdi.
ilk başvurumda başıma gelen olay.
bi siki de beğenmeme timimin ısrarla "boğonmodok" dediği dizidir. daha ilk bölümden beğenmemek de anca bize özgü bir durum.
son yıllarda yapılan en kaliteli yerli yapımlardan birisi. çekim kalitesi, oyunculuklar, müzikler ve oyuncuların seçimi mükemmeldir diğer dizilere göre.
1.70 ve üstü hatunları beklediğim başlık. 1.70 altı olmuyor malum 1.90'ız.
memleketim, kimi zaman nefret etsem de 2000 yılından beri ege'de yaşadığım için değerini geç anladığım toprağım.
şimdi ankara bozkırın ortasında bir şehir. başkent olmasaydı ve onca yatırımı almasaydı inanın hakkari'den bir farkı olmazdı (burada hakkari'yi küçümsemiyorum)
annemden dinlerim hep eski ankara'yı. kendisi 1950 doğumlu. doğduğu köy şuan mahalle olan karacakaya ankara merkeze 20 km. dibinde sayılır ama o zamanlar. anlatırdı ki , köyün tepesine çıkıp yoldan geçen arabaları sayarlarmış. bir günde toplasan 3-5 araba geçermiş. düşün ankara'nın dibindesin ve sene 1960 falan. hani böyle bir şehirden gelişmiş bir ankara'ya uzanan zaman 20 yıl falan. 80'lerin sonu 90'ların başında globalleşen dünyada angara bir anda ilgi odağı oldu. atakule gibi yapılar, kocatepe camiisinin altındaki beğendik, şimdi aile yaşam merkezi olan büyük hosta, 90'lı yılların sonunda açılan ve şimdiki adı ankamall olan migros. bir şehir düşünün bu süre içinde köyden hallice bir başkent iken metropol olmaya aday olsun. işte bu yüzdendir ki ulus ve civarı cumhuriyetten izler taşırken yukarı çıkarken hacıbayram ve daha yukarısındaki ankara kalesi ve etrafındaki gecekonduları görürsünüz. kızılay 90'lı yıllardaki o güzel günlerinden uzaktır. gerçek ankaralılar bilir ki kızılay o dönemin taksiminden daha güzel bir yerdir. şimdi? terör olayları nedeniyle o eski günlerini 2 yerde mumla aramaktadır. bazıları çıkıp " ya ankarada doğa yok her yer bozkır" bunu diyen insanlar bir beypazarına, kızılcahamam'a gitmemiştir. ankara etrafında doğa ile başbaşa kalacağız o kadar çok yer vardır ki, lan ben bunları neden duymadım dersiniz. hayır istanbul'da yaşayan, gram yeşillik görmeyen adam gelmiş ankara'ya bozkır diyor. farkında mısınız bilmiyorum ama etrafınızda adam gibi yeşillik olarak bi belgrad ormanı kalacak bundan 20 yıl sonra. her yer adım adım peşkeş çekiliyor. ha yukarda allah var, bi boğaz kurtarıyor o da nereye kadar? sırf deniz var diye, ki ona da giremiyorsun, bir şehri yerip diğerini yerin dibine gömmek de ne kadar akıl kârı orasını size bırakıyorum. kısaca ankara, sevenin ölümüne sevdiği sevmeyenin ise sevemediği bir şehirdir. yaşanmışlıktır, cumhuriyettir, atatürktür!
şimdi ankara bozkırın ortasında bir şehir. başkent olmasaydı ve onca yatırımı almasaydı inanın hakkari'den bir farkı olmazdı (burada hakkari'yi küçümsemiyorum)
annemden dinlerim hep eski ankara'yı. kendisi 1950 doğumlu. doğduğu köy şuan mahalle olan karacakaya ankara merkeze 20 km. dibinde sayılır ama o zamanlar. anlatırdı ki , köyün tepesine çıkıp yoldan geçen arabaları sayarlarmış. bir günde toplasan 3-5 araba geçermiş. düşün ankara'nın dibindesin ve sene 1960 falan. hani böyle bir şehirden gelişmiş bir ankara'ya uzanan zaman 20 yıl falan. 80'lerin sonu 90'ların başında globalleşen dünyada angara bir anda ilgi odağı oldu. atakule gibi yapılar, kocatepe camiisinin altındaki beğendik, şimdi aile yaşam merkezi olan büyük hosta, 90'lı yılların sonunda açılan ve şimdiki adı ankamall olan migros. bir şehir düşünün bu süre içinde köyden hallice bir başkent iken metropol olmaya aday olsun. işte bu yüzdendir ki ulus ve civarı cumhuriyetten izler taşırken yukarı çıkarken hacıbayram ve daha yukarısındaki ankara kalesi ve etrafındaki gecekonduları görürsünüz. kızılay 90'lı yıllardaki o güzel günlerinden uzaktır. gerçek ankaralılar bilir ki kızılay o dönemin taksiminden daha güzel bir yerdir. şimdi? terör olayları nedeniyle o eski günlerini 2 yerde mumla aramaktadır. bazıları çıkıp " ya ankarada doğa yok her yer bozkır" bunu diyen insanlar bir beypazarına, kızılcahamam'a gitmemiştir. ankara etrafında doğa ile başbaşa kalacağız o kadar çok yer vardır ki, lan ben bunları neden duymadım dersiniz. hayır istanbul'da yaşayan, gram yeşillik görmeyen adam gelmiş ankara'ya bozkır diyor. farkında mısınız bilmiyorum ama etrafınızda adam gibi yeşillik olarak bi belgrad ormanı kalacak bundan 20 yıl sonra. her yer adım adım peşkeş çekiliyor. ha yukarda allah var, bi boğaz kurtarıyor o da nereye kadar? sırf deniz var diye, ki ona da giremiyorsun, bir şehri yerip diğerini yerin dibine gömmek de ne kadar akıl kârı orasını size bırakıyorum. kısaca ankara, sevenin ölümüne sevdiği sevmeyenin ise sevemediği bir şehirdir. yaşanmışlıktır, cumhuriyettir, atatürktür!
sırf yerinden dolayı pahalı gibi duran işletme. şimdi şirince konum itibari ile dağlık bir yer. şirince içinde işletme açmak için bir evi almanız lazım ki o da fahiş bir fiyat. en son baktığımda bir evin fiyatı 500-600 bin civarındaydı. ahanda link
bu kamping'in kurulduğu arazinin fiyatını ve harcanan emeği bi hayal edin. ben oradaki bir emlakçıya sorduğumda milyonlardan bahsetti. sadece kaba arsa için. bunun imar izni yapılan şeyler harcanan zamanı hesaba katmıyorum. hani böyle bir yerin günlük 20 liraya size hizmet sunacağını sanıyorsanız ya hayal dünyasında yaşıyorsunuz yada cidden fakirsiniz.
bu kamping'in kurulduğu arazinin fiyatını ve harcanan emeği bi hayal edin. ben oradaki bir emlakçıya sorduğumda milyonlardan bahsetti. sadece kaba arsa için. bunun imar izni yapılan şeyler harcanan zamanı hesaba katmıyorum. hani böyle bir yerin günlük 20 liraya size hizmet sunacağını sanıyorsanız ya hayal dünyasında yaşıyorsunuz yada cidden fakirsiniz.