#tüm lyannastark entry'leri

portekiz 'in başkentidir. yedi tepeli bir şehirdir. akdeniz'e kıyısı olmayıp akdenizli olan nadir sehirlerden biridir belki de... sezen'in akli nasil ege'de kaldiysa benim aklim da o kadar lizbon'da kaldı.
- mutlaka belem bölgesine gidin. siz benim gibi belem kulesine 5 euro verip çıkmayın içerisindeki müze ücretli kendisi bedava.
-praca da comercio meydanına gidin. orada tejo nehri kenarında oturun.
-rua augusta caddesinde yürüyün. sonundaki tak a çıkın. lizbon manzarasına doyun.
-pastel de nata yersiniz bence. yemeden dönmeyin, havaalanından çıkılmasına izin vermiyorlarmış :)
- alfama sokaklarında yürüyün fadoya girecek paraniz yoksa en azından müziklerini dinleyin. benim yoktu giremedim.
- mutlaka sintraya gidin imkanınız varsa quinta da regaleira sarayı'nı gezin. ters kulesini gorun hayret edin. pena sarayi da güzeldir ama ilk tercih edilecek saray bu değildir.
-cascais'ten atlantik okyanusuna bakın. kumsala adınızı yazın. okyanus bozarsa bozsun. siz yilmayin gene de yazın.
-cabo da roca'ya da gidin. kendisi avrupa'nin en bati ucudur. 11 euronuz varsa turist atraksiyonu olan avrupa'nin en batisinda bulundum sertifikanizi alabilirsiniz. dayanamadim aldim ben bunu. ama euro o zaman 3'tü.buradan okyanusa bakınca "dumduz gitsek ilerisi amerika mı yani?" diye düşünmek o kadar güzel ki... portekizli kasifler de ayni seyi mi dusunmuslerdi ki?
-portekizliler koyu katolik. her metrekareye bir kilise düşüyor. kiliseye girerken üzerine çeki duzen veren ve euzu besmele ceken varsa bilin ki türkdür. ama kim olduğunu tabii ki söylemem.
rivayete göre, lozan antlaşması sırasında savaş tazminatı için yunanistan'dan istenmesi gerekirken, ismet paşa'nın yanlış anlaması sonucu, edirne deki karaağaçla karıştırması ile alınamayan yunanistan şehridir. Lakin ben bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Böyle bir stratejik hata yapılmış olamaz.

Şehir içinde bulunann deniz feneri meşhurdur. Resim çekilmeden dönmeyiniz.
Cok buyuk bir hatadır. Bu hataya zinhar düşmemek gerekir.
Insanlari o kadar sicak kanlidir, oyle guzel bir latin kültürü etkilidir ki gittiginizde sizi gercekten asik eder.

Lizbonda belem bolgesini gezmeli, tarihi tramvayla tur atmalidir.
Portoda 1. Luis koprusunden douro nehri seyredilmeli, sokaklarinda kaybolunmalidir.
Braga'da bom jesus katedralinden sehir izlenmeli
Sintrada masallardan firlamis saraylar gezilmeli
Cascaisten okyanusa bakilip kafa dinlemeli
Cabo da rocadan avrupanin en batisina gelindigine dair sertifika alinmalidir ;)
Evet bu kesinlikle dogru. Ben ingilizce bilmiyorum. Bildiğim kelimeler ancak ilkokul ingilizcesidir.

Bir gun ehhh yeter be deyip interrail grubundan aldığım gazla portekiz'e bilet aldim.

Inanin beden dili dunyanin en ustun dilidir. Yanlis bilet alip bindiğim trende bile insanlarla anlasabildim ya, artik cine bile gidebilirim bence.

Ama ya cesaret edemeseydim? Dilini hic bilmedigim bir ulkeden okyanusa bakamasaydim? Guzelim çinili sokaklarda kaybolmasaydim? Pastel de natayi yerken ay ne guzel seymis bu yaa diyemeseydim?? Porto'da hic bilmedigim bir dildeki sarkiya eslik edemeseydim? Sizce de yarım kalmaz miydim?
Eger hayat bir oyunsa Norvecteki insan kolay modla baslar... siz ise ilk elde bolum sonu canavariyla karsi karsiyadirsiniz...
Bir an porto'ya tekrar gittim basligi okuyunca. Gaia tarafina gecmistik. Teleferik bileti alana sarap tadimi hediyeydi. Sarap tadimi yaptigimiz yerde eski ficilar, mukemmel bir dekorasyon, sarap kokusu ve arka fonda fado muzigi vardi. Saraplarimizi alip fado dinlemiştik küçük bir pencerenin yanina oturup.... guzel saraptir efendim. Ama porto cok daha guzeldir.
Portekizdir. Daha sonra ondan baska 3 ulke de gorsem hic biri yerini tutmamaktadir. Insanlari oyle sicak kanli, oyle yardımsever bir ülkeydi ki hala unutamiyorum. Lizbonu, yillarin eskitemedigi portoyu, ortacagdan kalmış guimaraesi, kiliseleriyle bragayi unutamıyorum.

Belem kulesini, masal kenti sintrayi, avrupanin en bati ucu cabo da rocada esen rüzgarı, cascaisteki tembel martilari, atlas okyanusunun kiyisina adimi yazdigim kumlari ozluyorum. Haksiz miyim?
Sahil seridi boyinca adasi olan tek sehirdir.
Gogora kilisesi yani arkeoloji muzesi mutlaka gorulmelidir. Giresun kalesine cikilip manzaranin tadina doyulmalidir. Kalede osman agaya bir fatiha okunup, demli bir cay icilebilir.