#tüm hayati-3-fps-ile-goren-adam entry'leri

seyahat etmenin var oluş amacınız olduğunu farkettiğiniz anlarda dilinizden kopup gidebilecek bir cümledir.
tombul efes naifliktir. İçtiği birada estetistiklikten çok lezzete önem verenlerin birasıdır. çocukluğumuzdur. televizyonda dönen bira reklamları demektir tombul efes. okuldan kaçıp içilen ilk biradır. dertlenince şehirden uzaklaşıp içilen, çoğu zaman yanına fıstık dahi alınmadan içildiği için yalnızlara, yalnızlığı en iyi anlatan, depresyonu dibine kadar yaşatan biradır tombul efes. içecek bir bira bulamayanların bile sevmiyor olmalarına rağmen sığınağıdır. Yüzüne bakmazsınız ama o size kollarını her zaman açmış ve sizi bekliyordur.

Demem odur ki arkadaşlar, tombul efes benim, tombul efes sizsiniz, tombul efes hepimiziz. sadece çöpe atmak için bile herkes en az bir kere eline aldı tombul efesi. ve herkes en az bir kere tattı bu duyguları.

edit : yazım hatası.
Sağlanan kolaylıklar sayesinde ilk gittiğim ülke gürcistan şehri ise tiflisti. Onun haricinde avrupa topraklarına attığım ilk adım ise macaristan’ın güzide başkenti budapeşte olmuştur. polonya’da erasmus yapan sevgilimle buluşmuştuk orada, güzel günlerdi, özlendiler.
Türkiye’de içtiğim en güzel bira sanıyorum duvel. Bir zamanlar efes dark vardı o da güzeldi. Hala var mı bilemiyorum ben göremiyorum hiç aydınlatırsanız sevinirim. Yurtdışında da genelde ev yapımı local biralar içmeye çalışıyorum. Estonya’da içtiğim tarçınlı bira açık ara farkla en iyisidir. Gidenlere tavsiye olarak bırakayım Old Town’da bulunan Olde Hansa adlı ortaçağ konseptli mekanda bulabilirsiniz.
(bkz: norveç olsa beğenirdiniz) geyiklerine sebebiyet veren, bu geyiklerin hala sağda solda dönmesiyle hayatı sorgulatan yayladır.
tahminimce sadece türkiye’dir. Nitekim diğer ülkelerdeki değerimiz dolar ve euronun kur değerlermesi ile pıtı pıtı çekiliyor aşağıya.
Baltık ve İskandinav insanları bir ayrı sempatiklermiş gibi geliyor bana, nedendir bilinmez.
oldukça karmaşık ve zor bir uygulama olduğunu düşünüyorum. 40 mbps internette dahi veri çekerken zorlanma sorununu da katmak gerekiyor tabi. tüm bunların haricinde tam olarak neye hizmet ettiğini de hala çözemediğim bir değişik uygulama.
(bkz: matka kanyonu) haricinde başka herhangi bir şeyini bulamadığım, sevemediğim balkan şehri.