#tüm guide-the-quick-fox entry'leri

üç hafta önce telefonuma yüklediğim, an itibariyle de sildiğim uygulama. ulan koskoca üç haftada bir allahın kuluyla bile eşleşmedim be. özgüven mözgüven ne varsa aldı götürdü lanet uygulama. o kadar mı çirkinim lan? hayrına like atan bile mi olmadı?
fikir gayet güzel fakat facebook grubu havasından çıkmamış gibidir. entrylerin yarısından fazlası iki-üç kelimelik yorumlardan ibaret. sözlük kültürü oluşturulabilirse çok daha faydalı bir oluşum olur diye düşünüyorum.
büyükerşen'den öncesi ve sonrası vardır bu şehir için. b.ö ve b.s gibi.
bir venezuela postunda bilmem kaç metre yükseklikteki bilmem ne dağında kayaların arasında bulduğu su birikintisinde head&shoulders kullanarak duş alışını paylaşmışlığı vardır kendisinin. çevrecilik falan hikaye yani.
geçen yazın başında ovacık'tan başlayıp ilk iki gününü yürümüş biri olarak, herkesin ölmeden önce yapılacak 100 şey listesinde yer vermesini istediğimdir. kesinlikle hayatımda yaptığım en güzel şeylerden biriydi. iki günde toplam ondört saat yol yürüdüm ama inanın her adımına değdi. ormanın içinde işaretleri takip ede ede yol bulmak, bir anda efsanevi manzaralarla karşılaşmak, yol üstündeki yardımsever köylüler vb. birçok farklı tecrübe ediniyorsunuz.

benim yürüdüğüm ve bildiğim kadarıyla tavsiyelerim;

eminim defalarca söylenmiştir ama bu yola baş koyduysanız en can alıcı nokta çantanızın ağırlığı. benim gibi yaklaşık 17kg çantayla yola çıkarsanız sizinde bacaklarınız tutulabilir.

ilk günün kampını köydeki çocuk parkının yukarısındaki elektrik direklerinin oraya atın. mükemmel bir manzara ve çevreden izole bir şekilde rahat rahat takılabilirsiniz. istediğiniz gibi ateş yakabilmek de cabası.

işaretlerin azaldığı yerlerde insanlar taşları üst üste koyup kendilerince işaretler oluşturmuşlar. onları da takip edebilirsiniz.

ovacık'tan kelebekler vadisine kadar kırmızı-beyaz işaretleri takip edeceksiniz. fakat sonrasında kırmızı-sarı işaretleri takip etmenizi öneririm. kelebekler vadisinden sonra kırmızı-beyaz dağ yoluna kırmızı-sarı manzaralı, sahile daha yakın olan yola gider. kırmızı-sarı olan alternatif rotadır, yolu yaklaşık 3 saat uzatır ama buna kesinlikle değiyor. iple tırmanma, dar geçitler, gizli koylar vb. görmek istiyorsanız kesinlikle bu rotayı tercih edin.

gitmeden önce kendinize mutlaka reşo ocağı alın. minicik ve taşıması çok kolay. küçük bir alev çıkartmasına rağmen gayet iyi ısı veriyor. mesela ben avuç içim kadar bir reşoyla iki kangal sucuk, iki yumurta ve 5 konserve pişirdim. gerisini siz düşünün.
teori ve pratik gibi düşün. önce okuyup, öğrenip sonra gezeceksin. çok gezip okumayan insan cahildir, instagram turistidir. neresi daha çok like alır onu bilir.