#tüm gezentuccar entry'leri
fantezi müziğin babası olacak yaştadır. "ezanlar bizim için okunuyor sevgilim" gibi şarkılarıyla kendisini dinleyen günümüz aşıklarına mistik anlar yaşatmaktadır. ayrıca (bkz: kapına kırmızı bir gül bıraktım) şarkısıyla romantizmin sınırlarını zorlamış platonik aşıklara klasik olacak bir taktik vermiştir. şarkılarında genellikle göz yaşlarından ve dönülmez akşamın ufkundaki yollardan bahseder. ayrılık şarkılarında bile aşk vardır. arasıra şarkılarında müzik aletleriyle konuşur. (bkz: dertli ud)
evliliği meşrulaştıran tartışmaların gezgin sözlük yazarları tarafından yapıldığı başlık. (bkz: sözlükten veya gruptan tanışıp sevişen insanlar)
delikanlı değildir.
sözünde durmamıştır.
tükürdüğünü yalamıştır.
kendi koyduğu 3 dönem kuralını yine kendi hırsları ve egoları yüzünden kaldırmıştır.
halkı kandırmıştır.
terör örgütleri tarafından kandırılmıştır.
ülkeyi yönetirken işleri eline yüzüne bulaşmıştır.
sadece bu bunlar bile istifa sebebidir.
kendisini istemeyen yaklaşık 50 milyon insana liderlik taslamaktadır. yaptığı işleri çok mattah birşey gibi göstemektedir. halbuki ortalama zekaya sahip olan herhangi bir insanın iktidara geldiğinde yapacağı işleri yapmaktadır. kendine dev aynasından bakmaktadır. (bkz: götümüze girecek entryler)
sözünde durmamıştır.
tükürdüğünü yalamıştır.
kendi koyduğu 3 dönem kuralını yine kendi hırsları ve egoları yüzünden kaldırmıştır.
halkı kandırmıştır.
terör örgütleri tarafından kandırılmıştır.
ülkeyi yönetirken işleri eline yüzüne bulaşmıştır.
sadece bu bunlar bile istifa sebebidir.
kendisini istemeyen yaklaşık 50 milyon insana liderlik taslamaktadır. yaptığı işleri çok mattah birşey gibi göstemektedir. halbuki ortalama zekaya sahip olan herhangi bir insanın iktidara geldiğinde yapacağı işleri yapmaktadır. kendine dev aynasından bakmaktadır. (bkz: götümüze girecek entryler)
Türkiye'de, ilköğretim okullarında her sabah okunan, 23 Nisan 1933 günü Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanmış ve o günden ekim 2013'e kadar okunmuş şiirdir. bu ant özellikle atatürk'ün öldüğü gün türk gençleri tarafından atalarının arkasından okunarak ayrı bir önem kazanmıştır.
Öğrenci andı 1997'de yapılan son revizyonla beraber bugünkü halini almıştır. bu revizyonlarda (bkz: atatürk) ile ilgili yerler sistemli bir şekilde müfredattan çıkartılmıştır.
son yıllarda örümcek kafalı insanların milli eğitim bakanlığı gibi görevlere getirilmesiyle (bkz: nimet çubukçu) ekim 2013 te tamamen kaldırılmıştır.
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım,
İlkem;
Küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ey büyük Atatürk;
Açtığın yolda,
Gösterdiğin hedefe,
Durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
1972-1997 arası:
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım!
Yasam;
Küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek ileri gitmektir.
Ey bugünümüzü sağlayan ulu Atatürk!
Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
1933-1972 arası;
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım!
Yasam;
Küçüklerimi korumak
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek ileri gitmektir.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.
Öğrenci andı 1997'de yapılan son revizyonla beraber bugünkü halini almıştır. bu revizyonlarda (bkz: atatürk) ile ilgili yerler sistemli bir şekilde müfredattan çıkartılmıştır.
son yıllarda örümcek kafalı insanların milli eğitim bakanlığı gibi görevlere getirilmesiyle (bkz: nimet çubukçu) ekim 2013 te tamamen kaldırılmıştır.
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım,
İlkem;
Küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ey büyük Atatürk;
Açtığın yolda,
Gösterdiğin hedefe,
Durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
1972-1997 arası:
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım!
Yasam;
Küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek ileri gitmektir.
Ey bugünümüzü sağlayan ulu Atatürk!
Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
1933-1972 arası;
Türküm,
Doğruyum,
Çalışkanım!
Yasam;
Küçüklerimi korumak
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek ileri gitmektir.
Varlığım;
Türk varlığına armağan olsun.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Mehmet Akif ERSOY
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Mehmet Akif ERSOY
(bkz: atatürk'ün gençliğe hitabesi)
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927
bugün itibariyle haşmetli padişahımız tarafından açılışı yapılarak insanlığa uygun ücretlerle armağan edilmiştir. 2018 yılında yapılacak olan (bkz: karsrail) etkinliğine uzantı olarak eklenebilecek bir güzergahtır. güzergahtaki ülkelerde vize muafiyetinin olması ve birbirine yakın lokasyonlarda olması gezginler için tahrik ve tatmin sebebidir.
hilafet îlanı ve dünya çapında oluşturduğu terör dalgasıyla yeni bir küresel terör markası haline gelen ırak şam islam devleti "ışid" terör örgütüdür. küresel cihad fikrinin uygulama zemini bulduğu sscb'nin afganistan işgalinden başlanmak üzere, yahudi asıllı ingiliz kökenli amerikalı oryantalist bernard lewis tarafından geliştirilen medeniyetler çatışmasını da içeren planların, neoconların öncülüğünde ingiliz-israil ittifakıyla 1979 senesinde uygulanmaya başlandığı anlaşılmıştır. (bkz: ronald reagan) döneminde; afgan savaşında zemini hazırlanan bu planlar, 11 eylül saldırıları ve sonrasındaki işgallerle fiilen uygulanmaya başlanmıştır. obama'nın, başkan seçilmesinden sonra islam dünyası ile işbirliği temelinde ilişkileri düzeltme yoluna gitmesi sebebiyle ters düştüğü bu aktörlerin tesirleriyle oluşturulan zeminde ışid; tarihin en kanlı terör örgütlerinden bir tanesi olarak ortaya çıkarılmıştır. gerçekleştirdiği stratejik eylemlerle obama dönemi amerikan politikaları akamete uğratılmış, bazı islamî değerler ciddi biçimde yıpratılmış, bu planlarda önemli mesafe kat edilmiş ve ortadoğu'da barışın sağlanmasında ciddi katkısı olacak olan filistin'de iki devletli çözüm için önemli adımlar atan fransa başta olmak üzere ab ışid tarafından düzenlenen terör saldırılarıyla vurulmuştur.