#tüm foreign-at-distance entry'leri

çılgınlar gibi gitmek istediğim şirin akdeniz-kuzey afrika ülkesi.
kars rail kadar popüler olup biletler tükenmeden bu mart ayında yapmak istediğim tren yolculuğu
başkenti kudüs olan, sınırları ürdün nehrinden akdenize uzanan işgal altındaki ortadoğu ülkesi. halkı türkiyelileri pek sever, gidenlerin anlattığına göre rastgele bir kapıyı çalıp yemeklerine evlerine misafir olabilirsiniz.
ramallah, beytullahim, nablus, el halil, tulkarim...yani filistini baştan aşağı gezen var mı aramızda? her bölgesini karış karış? ulaşım nasıldır, turistik olmayan yerlerinde konaklama nasıldır? bir de allenby'den ürdüne geçişlerde israil vizemizin olmaması sıkıntı oluşturur mu? bilen aydınlatırsa çok sevinirim.
Fayrouz'u Bahebak Ya Lebnan derken dinlerken bile sevinçten gözlerimi parlatan ülkedir. buyrun Feyruza kulak verin

kuzeyde trablustan başlayıp israil sınırına kadar inmeyi istiyorum, baalbeck'de mashrou leila ve marsel khalifa konserine gitmek istiyorum. günbatımında beyrut rouche kayalıklarında olmak istiyorum.

antalyada günbatımını denizde göremezsiniz çünkü kemer tarafındaki dağlar engeller, antalyada deniz güneye bakıyor ama izmirde batıya. işte lübnanın konumu da izmir gibi, düşünsenize orada yaşarsam evimin balkonundan akdenizde günbatımını izleyebileceğim.
yine antalyadayken kaleiçi marinada akdenize bakıp lübnana bu kadar yakın olduğum için seviniyorum. düşünsenize aramızda sadece akdeniz var, kıyılarımızda aynı su var.
hayalim suriyeden lübnana geçmek, ordan şama geri dönüp şamdan ammana geçmek. eskiden dolmuşlar varmış beyruttan şama, ahh eskiden ahh.
şimdi haritada hala otoyol görüyorum beyrut şam arası, ama ne durumda bilmiyorum. bilen varsa aydınlatırsa güzel olur.
gitmek isterdim.
hayatta kimseyi ksıkanmıyorum, savaştan önce suriyeye gidenler hariç.
bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, kasyun dağında mırra içerken şam-ı şerifi izlemeyeceğim. hiçbir zaman.
halep'in old medina sokaklarında dilimde feyruzdan ''ya salam''larla gezemeyeceğim. hiçbir zaman.
2015 yazında gittim, şu ana kadar gittiğim 8 ülkeden en sevdiğim oldu. hatta gelince bir süre etkisinden kurtulamadım, her gece rüyalarımda fasa geri gidiyordum. tajin kuskus yemeyi, gün batımında marakeşin kızıla dönen evlerini izlemeyi, kazablankada atlas okyanusu kıyısında yürüyüşleri çok özledim. bir de insanlarını unutamıyorum, her zaman neşeli, güler yüzlü ve sıcakkanlılar, nasıl olmasınlar ki, bir tarafları akdeniz bir tarafları atlas okyanusu..
cumartesi calculus var, şu anda pek iyi şeyler düşünmüyorum METU hakkında. sınavdan sonra güncelleyeceğim
edit: 2 midtermde de batırdım, bu 3. alışım, finalde de düzeleceğini sanmıyorum, metu öptü
nefret ediyorum
insanından, ego'sundan, öho'sundan, kızılay'ından, kasvetinden, gerginliğinden, ayazından, ikliminden, parklarından, günbatımını hiç izleyememekten...
gezilecek yer önerilerinden ziyade gün batımı izleyecek bir yer arıyorum, var mı bilen?
lütfen aydınlatın.
rumuz: günbatımını izlemeye bostanlı sahile giden birinin ankara'da amansız çırpınışları
xiaomi kullanan arkadaşların tavsiyelerini bekliyoruz.
2016 haziranda 50 dolara eken h9 aldım. Geldiğinde kalitesi beklediğimden iyiydi. bir süre mısırda kullanınca biraz yıprandı. şimdi mercekte bir iz var , hiçbir şekilde geçmiyor ama yine de idare ediyor. fotoğraf kalitesi orta, videoda daha iyi diyebiliriz. alırken mutlaka minimum 32 gb hafıza kartı ile birlikte alın 1 dakikalık bir video 800 mb yer kaplıyor yaklasık. eger su altı cekim yapmayacaksanız waterproof kabı günlük kullanmayın ses kalitesini düşürüyor, hatta pek bir şey duyulmuyor.
uzun vadeli bir amacınız yoksa, ya bu actioncam olayı nasılmış bir öğreneyim diyorsanız alın. yok alıyım baya kullanırım zaten işi biliyorum diyorsanız bence gopro kalitesinden vazgeçmeyin
p.s: ben yanında extra bir batarya daha sipariş etmiştim, mısırda çölde 2 batarya anca yetti :D