#tüm esvedista entry'leri

Evvela israrla kendisine duymanız konusunda sizi telkin eden kişiye asla duymamaniz gereken şeydir güven.
Yokluğunun acı sonuçlarında tek mağlup tek perişan siz olursunuz çünku. Güvenin karşılıklı mesajlar içeren bir duygu olması sizin duyduğunuz güveninin karşı tarafta aynı durumda önem ve dürüsluk arz eden bir şey olduğunu göstermez. Birine güveniyorsaniz diye o güvenilecek kişi değildir. Bunu anlamak karşı tarafın kendini güveni haketmeyen insan statüsune cuk diye oturduğunda ancak mümkün olur. Büyük güven kayıpları hayatta büyük solucan delikleri açıp bir sonraki aşamada o solucan deliklerinde kurt beslemenize neden olur. Tüm insanlarina olan güveni bir ay içinde yerle yeksan olmuş biri olarak belirtmeliyim ki insanlar size ailecek bile oynayıp, sizi kendine inandirabilirler. İnanmayın..
Güvenmeyin...
Yaşayacaginiz yıkım sizi hayatta bir sonraki adım için güvence beklediğiniz hər şeydən sizi soğutuyor.
İş ortamından,
Aileden,
Sağlığınızdan,
Psikolojinizden ..
Hatta direkt yaşıyor olmanızdan , çok güveniyorum hayata beni yaşatacak diye ulan güven olur mu be diyip paranoyasıni ballandiriyorsunuz...
Yitik kelime anlamı bakımından, kaybedilmiş, ziyan olmuş, artık yok olmuş nesne anlamına gelir.
Teorideki bu terimsel yanı haricinde pratikteki yitik'in tanımlaması epey zor ve cetindir.
Hiç yitirmeyeceginizi sandığınız şeylere duyduğunuz müthiş güven, sevgi, saygı, huzur, mutluluk gibi hisleriniz de yitiginizle birlikte uçar gider.
Hiç kaybetmeyeceginize inandığınız bir şeyi kaybettiginizde başta psikoloji, sağlık, huzur, sosyal hayat, iş, aile gibi etken hayati kavramlarla da sorunlar yaşamaya ve hatta onları da yitirmeye başlarsınız.
Dönüp baktığınızda gördüğünüz ziyan tablosu karşısinda yapabilecek hiç bir şeyiniz yoktur.
Asla eskisi kadar sağlıklı , asla bi önceki kadar psikolojik dengesi yerinde değilsinizdir. Buna bağlı olarak da işi, gücü, aileyi ve çevreyi de yitirirsiniz.
Kimbilir Yitik in ziyan ile ayni anlamı taşımasinin bir nedeni de budur.
Şair "seni kaybettiğim günden beri, aklımı yitiriyorum, gri şehrin yitik baharı, sevmenin yalnız ve garip yolu, seni kaybettiğimden beri kendimi yitiriyorum" derken tam olarak bu durumu kastetmiştir.
İNŞİRAH SURESİ
1. BİZ SENİN KALBİNİ AÇMADIK MI ?
Ayet-i kerimede ALLAH hidayet - iman - kuran gibi kavramları nasip etmekle kişinin kalbini ve gönlünü zaten ferahlığa kavuşturduğunu işaret eder. Bu ayet İstifham Takriri'dir . Bu terim kuran mecazında aslında cevabı ve doğrusu belli olan şeyleri ikrar ve tekrar yöntemi ile kabul ettitmek için kullanılan ayet deyişidir. Büyük tefsirci İbn-i Kesir'e göre kalp açmak- göğüs açmakdan maksat kalbi nurlandırmaktır . Ebu Hayyan' a göre ise kendisine vahyedileni alabilmesi için hikmetle aydınlatmaktır .Bana şöyle geliyor ki kalp cisim olrak genişleyecek ve ya açılması ile rahatlığa kavuşulacak bir durumda değildir . Ayetteki tabir kalbin de beyin gibi barındırdıkları kadar zenginleşip büyüdüğünü bu yüzden peygamberin ve ya kulların hidayetle kalp genişliğine ulaşmasının aslında kalbin doğru ve gerekli hikmet - naiflik - incelik - ilim - samimiyetle olabileceğini vurgulamaktadır.
Ayetin soru şeklinde olmasındaki yegane sırlardan biri de sorunun cevabının önceden kitap içerisinde verilmiş olmasıdır. Mesela bu edebiyatı kadar örgüsü ve bağlamı da kusursuz olan kitabın hali hazırda şöyle de bir ayeti vardır ...Allah kimi doğru yola ulaştırmak isterse onun kalbini açar'' (En'am suresi/6)
Ayetteki belirgin jestlerden bir diğeri de Peygamberin diğer peygamberlere olan üstünlüğüne işaret eder . Ayetlerdeki bu detay diğer peygamberlerin değerinden azaltmak için değil yeni ve sonsuz dinin yegane elçisinin Hz.Peygamber olduğuna olan imadandır. Tasavvufta buna Habiblik'' denir. Bu detayın vukuatı şu şekildedir ;
İrade ehli daima taleptedir. İrade etmeyip irade olunan kişi ise matlup yani talep edilendir . henüz bir irade beklenmeden Allah tarafından talep edilmek SEVGİLİ olmanın ta kendisidir . Bu ayatte henüz bir irade ve istek olmadan Allah'ın Peygamber için ....biz senin kalbini genişletmedik mi?' buyuruğunda Peygamber'in ALLAH tarafından matlup konumunda barındırıldığını TaHa suresindeki Musa dedi ki Rabbim yüreğime genişlik ver.... iradesinden anlamak mümkündür .
Benim bu derin ayetten anladığım ve hissettiğim yegane belirgin his hayatın bize sunduğu huzuru da mutluluğu da genişliği de ancak ve ancak yine aynı Allah'ın verdiği kalbi doğru ve gerekli konuda genişletir tüketirsek bulabileceğiğmizden başka bir şey değildir.
Kelime anlamı "yok olmaya yol açabilecek şey, büyük acıya ya da derde yol açan şey, yıkacak denli büyük zarar." olan sosyal anlamını ancak hissedince anlayabileceğiniz durumdur. Maruz kalınmaz çünkü kişi kendini yıkacak şeyleri de yıkımin faillerini de hayatına kendi alır kendi kurar ve hatta yaratır.
Kimi denizleri aşarken kimlerin bi kaşık suda boğubileceği belli olmadığı gibi bir başkası için hiç bir önemi olmayan bazı durumlar başkaları için yıkım olabilir.
İlişkiler hezeyan ve yıkım doludur. Hüsran ve yas bu oluşlarin tepkisi olarak ilaveten devam etmese de en temizi kabul ediş ve "amaaann" diyiştir.
Yıkılmaz ve ya yıkımsız acı mümkün değildir. Çabuk atlatilmasi ve aşılmasi bunun bir yıkım olduğu gerçeğini değiştirmez.
Yakından takip etmeme rağmen alanı olmayan her konuda kesin ve kati yorumlar yapıyor olmasından dolayı (bkz: herbokolog) olduğunu düşündüğüm kişidir.
Ürdünde bir markette eşi tarafından önce tartaklanan kimsenin müdahale etmemesi ve kaçamaması ile sonra da canice ateşe verilen kadının görüntülerini gördüğümden beri kanımın donduğu olaydır. Müdahale edilmemesine mi yoksa söndürmək istəyən adamın kadına vurmasına mi birinin anında çıkıp yardım etməyə calismamasina mi yoksa gerçekten pişmiş beyinli arapların gerçekten hala və ısrarla bu kadar aptal bir toplum olmayı sürdürüyor olmasına mı üzüleyim bilemedim.
link şudur
Çok acı ama kadın kişisi olarak tanıdığımiz bazi erkek arkadaşlarimizin bile böyle olduğunu bildiğimiz durumdur.
Bunun böyle olmadığını iddia edecek kılıfları da hazırdır. Mesela 'oooo yine bütün beyler buraya yazmış " yazarak böyle olanlar üzerinden primlenip aynı kategoriye girip tuzunu kuru tutmaya çalışan erkekler de konunun uzmanlaşmış kişileridir.
Kabak koyundan sonra fotoğraf gezginleri için yeni sömürü yeri olan göldür.
Sessizce gidip, eğlenip gelenini henüz görmedim.
Kesinlikle Bağcılar olan semttir, ağır aksak kaosu, cinnet geçirten baskısı ve inanılmaz rahatsız edişi yoğunluğu ile huzur semtidir.