#tüm esvedista entry'leri

Hayatında bir kere aşık olma şansın olduğu gerçeği ile aşık olmayı harcadığın kişinin aşık olmayı seçeceğin en son kişi bile olmaması gerçeği kıyasıya yarışırken her sabah uyanıp yüzünüzü yikamakla aynaya bakmak arasındaki kısacık zamanda ilk hissettiğiniz şeyin bir daha asla aşık olmayacağıniz olmasınin acısı genzinizi sızlata sızlata sizi uyandıran şey oluyor.
Ancak büyüdüğümde düşünüp anlayacağım kadar sorunla uğraşan ailemin her şeyin yolunda gittiğini hissettirmek için elinden geleni yaptığı o günlerden en çok ;
İstanbulda babamı bırakıp Ankaraya giderken gece yolculuğu yaptığımız için sürekli uyuduğumdan yollarin və şehirlerin birbirine uzak olmadığına inanıyor olmamı,
Ankaranin genelen mahalle muhtarlıklarinin yanında olan parklarında, lastik salıncakta sabahın mutlaka körü olan bir saatte yalnız başıma sallanmayi,
Büyükannemin daha sağlıklı günlerini,
Bir evi yaksan da, bir ağaca tırmanıp düşsen de, sokağın ortasında bağırsan, ağlasan, kahkahalarla gülsen, şarkı söylesen hatta birinin səbəbsiz yerə saçını başını yolsan bile asla yadırganmamayi çok özlüyorum sanırım. Çocukluğuma dair en çok çocukluğumu özlüyorum sanırım.
Ölümcül kazalardan mucizevi şekilde hayata dönenlerinin bunu kendi seçmedigini varsayarsak "öbür dünya".
Tc abartı timinin babasının oğlunu övdüğünden daha çok övdüğü, Klasik bir büyukşehir olması dışında yöresel bazı ayrıntılarinin tekerleğin icadı gibi yüceltildiği, özellikle adamının bir halta benzemediği, garip, sıcak, itici bir şehir.
Sadece Zeynep değil son beş yılda türeyen ve sofistike çatımda ev müziği kafası ile milletin yazıp besteleyip üreteni olduğu halde bu kadar ekmeğini yemediği bir çok parçanın üstüne konup sonra da bulunmaz hint kumaşlığı kostümünu şımarıklık mağazasindan giyinip giyinip çıkan rahat 100 tane üyesi olan bir tarikat olduklarını düşündüğüm bir grup insan var. Yılbaşı sahnesinin 300bin TL olduğunu duyduğumda da şaşırmamistim bilet fiyatına da şaşırmadım. Yakın zamanda kendisi ile çıkış yakaladığı parça sahneden istenmesi üzerine parçanın sahibi İbrahim tatlısesin şiddet konulu maceralarini yeni öğrenmiscesine -
Kadın vuran birinin şarkısıni söylemek istemiyorum diyen kalben gibi bugün yaptığı cover işinden üç yıl sonra ağlayarak otuzbir çekip kurtulmaya çalışırken köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme ve gittiği yere kadar cover ekmeği yeme sıfatıyla devam edeceğine emin olduğum sözüm ona şarkı bilir kişisi.
Mesut Süreli Rabarbanin hatrina RockFmi sabahın 7sinde açmışligimiz varsa da şu an Zekiye bile tahammül edemiyorum.
Alan herkesin itina ile takması önemle rica edeceğim bilekliklerdir. Ben artık hiç alakasız yerlərdə sözlük bilekliği takılı birine "sözlükten misiniz" diye sormak istiyorum.
Son günlərdə yılışık örneklerine sıkça rastladığım durumlardan birisi de eskide bırakılmasına/ tercih edilmemesine/istenmemesine/orada yeri olmamasina rağmen azl edildigi /kovulduğu /artık alınmayacaği yerlerin kapılarıni zorlayan insanların acınası halleridir. Kusura bakmayın ama buradan bakınca onlarda yerinizin olmadığı insanların və onların sizsiz daha mutlu olan hayatlarının ətrafında dolaşırken kendisine saygısı gelişmemis bir ucubeye benziyorsunuz. Geçmişte onunla ne olduğunuzun onun yeni ve başka merkezli hayatında asla bir önemi olmayan kişilerin arkasını koklamaktan ve ıslak bir küstah köpek gibi kapılarinda havlamaktan vazgeçin. Ucuzlaşıyorsunuz. Bazen özellikle de kadınların bu konuda onursuz ve kaburgasiz olmasını anlamıyorum. Red edilmissin, duygularının ve hissettiklerinin sensiz de mutlu olan insanlar için hiç bir önemi yok ve sen kendini ezip, yılışık ve yalaka hislerinle hala etrafta dolanıp kendini küçük düşürüyorsun. Azıcık onur be. Azıcık kendini seviyor ve yalnız da mutlu olmayı başaracak kadar iyi bir psikolojiye sahipsen lütfen kendine gel ve o hayattan bir kere kovulduğunu hazm et.
İnsanın kendine tanıdığı deneme-yanilma payının yanılgı oranı çoğaldıkça bir gün olma və bulma umudunun giderek tükendiği şey insanın dengine arama ve bulma konusudur.
İlişkiler temelinde özverili birliktelik ve samimi tepkileri içermedikce gerçek bir şey çıkmaz ortaya. Son zamanlarda türeyen və normalleştirilen herkesle flört edebilme gevşekliginin başından sonuna kadar şerefsiz bir hareket olduğunu söylemekte fayda var diye düşünüyorum. Flörtlerini sıraya koyup hepsini ətrafında tutarak kendini yalnızlıklarda en azından gönül eğlendiririm garantisine alan beylerin sayısinin yükseldiği gerçeği ile bu beylerin onlardan hoşlanan, onların hoşlandığı ve en olabiletesi yüksek olan kişiyle genelde, diğer muhtemellerle de özelde fingirdestigi gerçeği yarışır cinsten. Doyumsuzluk p*cligi diye bir vebanin koynunda olan erkek kafasında yaptığı sıralamaya göre kendine en iyi geleni yakın markaja alıp diğerlerini de asla hayatından çıkartıp risk almamak adına mutlaka arkadaş, iyi kız, çok saf kız, muhabbeti iyi gibi bahanelerle ətrafında tutar. Kesin və net çizgileri olmayan bu gevşeklere 'biz birlikteyiz farkında mısın, x kişi senden hoşlanıyorsa hala ona ümit verir tarzda ətrafında tutman ne kadar doğru' derseniz '-en ne yapayım, kız benden hoşlanıyor diye kızı aforoz mu edeyim' diyerek yakınırlar . Dertleri kızı kırmamak ya da üzmemek değildir. Bazı günler sizden sıkıldıklarinda geceleri mutlaka o gariplerle o gün doymayan nefislerini karşıdaki saf kızın ona karşı olan ilgisi ile doyurur öyle uyurlar. Muhtemel bir ayrılıka da bu garibankarin yine yüksek dozda kendileri ile ilgilenmesine izin verir sonra daha iyi ve heyecanlı bir seçenek bulunca o kızı mutlaka yine bi arkaya və yedeğe alırlar. Bir tane bile ilişkim yok ki aramızda böyle bir ikinci seçenegin adının "iyi kız ya" konulmamış olsun.
Beceriksiz yalanlari yemiyor oluşumuzun başımıza bela olacağı bir başka kandırılma hikayesi de böyle cərəyan etmiş olur.