#tüm erikdaligevrektir entry'leri

Unuttum burayı bayadır. Girdiğimde de bu bildirmle karşılaştım. 6-7 tane silinmiş. İyi hoş da küfür yok, hakaret yok, bir Şahıs yada grubu tehdit etmiyorum.
Tanım içermiyor diye silersiniz ama bahaneniz bunlar değil. Bir ilginç.

Tanım: uçurulan entry bildirimi
Saçma karşılaştırmadır. Atatürk asker kökenli bir dahi ve ileri görüşlü bir lider iken (bana göre), Erdoğan ise hitabeti aşırı kuvvetli sivil bir liderdir(zaten öyle olmasaydı bu kadar oyu alamazdı).
53ten beri olduğu yerden geriye doğru istikrarlı bir şekilde azalmaktadır. Basitçe örneklendireyim, darbeler falan demeyeceğim. Sn Bülent Ecevit ve Sn Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikasını ufakça kıyaslayacağım. (bkz: 2001 krizi) üçlü koalisyon dönemi ağır ekonomik zorluklar(ambargo vs) insanları çok agresifleştirmiştir fakat koalisyonun politikası gereği özelleştirmeler yapılmamıştır. Eğer ki 2003 sonrası yapılan özelleştirmeler sonrası giren sıcak para Karaoğlan zamanında girmiş olsaydı belki de bu ülke en parlak dönemini yaşayacaktı. Herneyse şimdilik bunu kenara bırakacağız. Özelleştirmeler ile ülke ekonomisinin şahlandığı gerçeği doğrudur. Bunu basitleştirelim isterseniz. Dedenizden kalan bir yalı, arsa vs var. Siz bunları satıyorsunuz ve gidip kıyıda köşede bir gecekondu yapıyorsunuz. Üste kalan parayı da bir güzel çarçur ediyorsunuz. Bu kısım şahlanmanın görüldüğü kısımdır(Balon). Peki bu parayı düzgün şekilde kullanamadık ve çarpık kentleşmeyi tetikledik diyelim. Sonucunda ne olabilir? Parayı büyükşehirlerde tutuyorsunuz; portları canlandırmak amacıyla satıyorsunuz, ptt’nin bir T’sini satıyorsunuz vs. Bu sefer sizin çarçur edeceğiniz paradan köylü kısmı yeterince pay alamadığı için köyünü terkediyor ve üretim(yiyecek) azalıyor.

Burda size bir selam çakayım. Üçlü koalisyon başarılı bir iktidar değildir ama herkesi yerinde çalıştırmaya uğraşmıştır.
Peki o dönemdeki kriz ağır sonuçlandı diyelim. Her ne kadar özelleştirmeler ile borçları kapattıksa da, Sn R. Tayyip Erdoğan döneminde bu kriz gelirse yetersiz üretim nelere yol açar diye düşünmek gerekir. Umarım bu balon patlamaz ama eğer patlarsa açlıktan ölecek insanlar olacak. Açlık ise dünyada büyük değişiklikler yaptıran etkili bir faktördür.

Not: keşke bilgisayarda yazsaydım, kaynak eklerdim.
Ya ben bunu yıllardır savunuyorum. Mesela dudak ile burun arası boşluk fazlaysa bu insan evrimde bir alt basamakta olabilir. Sebebi de bir yiyeceği dudakla değil de “başparmak” yardımıyla ayıklamaya dayanır diye düşünüyorum.
Bilmeyenler başparmağın evrimdeki yerini öğrenmek için gugıllayabilir.
3 euro(o zaman euro 3.30du) yani yaklaşık 10 teleye gdansk-stockholm. Nasıl sevinmiştim bileti aldığıma. Dönüş biletimi yakmıştım helsinkiden ama olsun. Dahası sonra frankfurttan 6 euroya viyanaya ordan da istanbula 60 liraya gelmiştim.
Alışkanlıktan 2(iki) sigara çıkarıp, ardından birini geri pakede koyduğun an.
O paket yanar tutuşur senin yerine merak etme.
Belki de en etkilendiğim nesir budur.

Birbirini tamamlamak üzere varolanlar
Birbirini tamamlamıyor.
Kendime dökülüyorum
İçime...
Merhaba okur ve yazar.
Üstnot: Bu yazıyı okursan bir şey kazanmayacaksın.
Üstnot2: ben edebiyat parçalayabilen bir insan değilim bu yüzden dümdüz saf bir şey okuyacaksın.

Ben diye başlamak isterdim ama ben diye birini kaybettik. Başımız sağolsun. Bugün hayatımın en kötü gününü yaşıyorum, belki beklenti yüksekliğinden kaynaklı, bugün ruhum özgür bedenim sürgünde. Gözlerim ağlayamıyor, sadece sızlıyor. Midem artık alkolü kabul etmiyor. Alkol de bir çözüm değil zaten.
Arkamda küçücük yüreğinde yarattığım bir canavar ve benim yüreğimde o canavara kanat takmış bir insan, bir aile, birkaç da arkadaş bırakıyorum. Buralara gelmemdeki süreçte kimin ne kadar etkisi varsa hepsinin amına koyayım, bir sen hariç. Bugün bedenimin bir cesede dönüşünü izleyeceğiz. Haa intihar değil, yanlış anlaşılmasın, yürüyen ölüye dönüşten bahsediyorum, sanırsınız zombi.
2 gün önceye kadar belki Evee’nin içindeki bir bitki kadar umudum varsa da bugün hepsinin yıkılışını arkasından koşarak, ağlayarak izledim. Neler mi oldu? Hiç bir sikim olmadı. Beynim ve akıl oyunlarım şeklinde giden bir süreç. Artık ben buna dayanamıyorum ve teslim oluyorum.
Dipnot: bundan sonraki hayatınızda size tek tavsiyem; sevdiğinize sarılın.
6. Kez uzatılmıştır. Sanıyorum 12-15 kez arasında uzatıldığını göreceğiz.