türkiye'nin gücü

konuyla ilgili 8 entry daha
53ten beri olduğu yerden geriye doğru istikrarlı bir şekilde azalmaktadır. Basitçe örneklendireyim, darbeler falan demeyeceğim. Sn Bülent Ecevit ve Sn Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikasını ufakça kıyaslayacağım. (bkz: 2001 krizi) üçlü koalisyon dönemi ağır ekonomik zorluklar(ambargo vs) insanları çok agresifleştirmiştir fakat koalisyonun politikası gereği özelleştirmeler yapılmamıştır. Eğer ki 2003 sonrası yapılan özelleştirmeler sonrası giren sıcak para Karaoğlan zamanında girmiş olsaydı belki de bu ülke en parlak dönemini yaşayacaktı. Herneyse şimdilik bunu kenara bırakacağız. Özelleştirmeler ile ülke ekonomisinin şahlandığı gerçeği doğrudur. Bunu basitleştirelim isterseniz. Dedenizden kalan bir yalı, arsa vs var. Siz bunları satıyorsunuz ve gidip kıyıda köşede bir gecekondu yapıyorsunuz. Üste kalan parayı da bir güzel çarçur ediyorsunuz. Bu kısım şahlanmanın görüldüğü kısımdır(Balon). Peki bu parayı düzgün şekilde kullanamadık ve çarpık kentleşmeyi tetikledik diyelim. Sonucunda ne olabilir? Parayı büyükşehirlerde tutuyorsunuz; portları canlandırmak amacıyla satıyorsunuz, ptt’nin bir T’sini satıyorsunuz vs. Bu sefer sizin çarçur edeceğiniz paradan köylü kısmı yeterince pay alamadığı için köyünü terkediyor ve üretim(yiyecek) azalıyor.

Burda size bir selam çakayım. Üçlü koalisyon başarılı bir iktidar değildir ama herkesi yerinde çalıştırmaya uğraşmıştır.
Peki o dönemdeki kriz ağır sonuçlandı diyelim. Her ne kadar özelleştirmeler ile borçları kapattıksa da, Sn R. Tayyip Erdoğan döneminde bu kriz gelirse yetersiz üretim nelere yol açar diye düşünmek gerekir. Umarım bu balon patlamaz ama eğer patlarsa açlıktan ölecek insanlar olacak. Açlık ise dünyada büyük değişiklikler yaptıran etkili bir faktördür.

Not: keşke bilgisayarda yazsaydım, kaynak eklerdim.