#tüm elise entry'leri

hani gerçek ankaralı gibi bir sıfata asla sahip olamayacağıma ve böyle büyük söylemlere gerek olmamasına rağmen, iliklerime kadar hissettiğim şey. ama bence ankaradan ziyade ankaradaki anılar özleniyor. dolaylı olarak şehri de özlüyorsun yani.
büyük oranda aile baskısı yüzünden okunur. bu süreçte hayattan, fizikten, kimyadan nefret edilir. üniversitede tm bölüme yerleşince babanızın "seni mf okutmakla hata yaptım" demesi de cabasıdır.
yine de kişiye analitik düşünme ve çalışkanlık özelliklerini yüklemek gibi bir artısı olabilir.
sevmek.
hissetmek canlı olduğunu bilmektir. ne kadar acı dolu olursa olsun; sevmenin, aşık olmanın verdiği tatminlik duygusu sevilmekte yoktur. sevmek seven kişinin marifetidir, seven kişi o marifeti sevilene ne kadar yüklerse yüklesin. seni sen yapan sevdiğin değildir aslında, sensindir; o sevgiyi "o sevgi" yapan da sevilen değildir. senin sevgin olmadan o bir hiçtir.
sevilmek de çok güzeldir ama bir sevmek değildir.
insanı gerçeklikten alıp bir film sahnesinin ortasına götürüveren bruce springsteen şarkısı.
aşık olduğun kişiyle arandaki imkansızlık ve mesafe belki, yanında bir türlü olamaması olabilir. yanında olmasına rağmen dokunamamak olabilir. yanında olmasına ve dokunmana rağmen sonu ölüm, mutsuzluk ve umutsuzluk getirecek bir aşk olabilir.
oran'dan aşağı sallanırken onun ellerini tutman ve oracıkta ölmeyi dilemen olabilir. çünkü hayat hiçbir zaman o mutlakiyetten daha gerçek olamayacaktır. geleceğin getireceği tek şey hasret.
ya da onun başkasına ait olması? her şey olabilir efendim. neye evirmek isterseniz odur.
çok güzel şarkıdır. dinleyin efendim.
------
hey, little girl, is your daddy home?
did he go and leave you all alone?
i got a bad desire
oh-oh-oh, I'm on fire

tell me now, baby, is he good to you?
and can he do to you the things that I do? Oh, no
i can take you higher
oh-oh-oh, I'm on fire

sometimes it's like someone took a knife, baby, edgy and dull
and cut a six-inch valley through the middle of my skull
at night I wake up with the sheets soaking wet
and a freight train running through the middle of my head
only you can cool my desire
oh-oh-oh, I'm on fire
oh-oh-oh, I'm on fire
oh-oh-oh, I'm on fire
salgın, kıtlık, kuraklık. yavaş yavaş gelin daha gençlik yaşayamadık ya.