#tüm eivorian entry'leri

sanki kesiyormuş gibi bir acı yaşatır.
belki de ankara ile ilgili en sevdiğim şeydir kendisi.
benim için henüz kısacık olup zamanla büyüyecek listedir (belki editler ile büyür, kim bilir)
-tek başına çok uzun süre çok uzak bir yere gitmek (henüz hiç cesaret edemedim, belki bir gün)
-kapkaranlık bir şehirde sabaha kadar yürümek, sabah gün doğumunu izlemek (karanlık fobimi yenersem umarım bir gün)
-tomorrowland, wacken gibi bir etkinlikte yer almak
-milli maça gitmek, o duyguları yaşamak (futboldan pek anlamasam da o atmosferi yaşamak isterim, baya öncelerden bir arkadaş yazmış, görünce evet ya ben de istiyorum diyerekten ekledim)
-kendi işimi kurmak, küçük ve saçma bir şey de olsa yapmak, sonunda batsam bile bir girişmek
-her şeyi unutmalı, gözü başka bir şey görmemeli aşık olmak
-hiçbir maddi kar olmadan sadece canlılara yardım ederek dolaşmak
-ayı, aslan, kaplan gibi hayvanlarla takılmak
-hakkında çok şey düşündüğünüz bir insanın karşısına geçip kafanızdaki her şeyi tereddüt etmeden söylemek
-gerçekten sizi sıkan insanları/eşyaları/olayları hayatınızdan tamamen çıkarmak

böyle böyle gidiyor işte
staj için (4 ay kadar bir süre) başvurmayı düşündüğüm şirketleri barındıran ülke.
tavsiyesi olan varsa dinlemek isterim
herkes için çok iyi olmayabilen buluşmadır.
uzun olacak, uyarmadı demeyin.

sene 2013, stresli bir dönem geçiriyorum, üniversite sınavı durumları.
ilk buluşmamız olacak. kendisi ankaranın yabancısı, ben de korkunç bir yol tarif etme sıkıntılısıyım. neyse, arkadaş tunalıyı biliyormuş benim de dershaneme yakındı, orada buluşalım dedik. bin bir bahane ile erken çıktım dershaneden. heyecandan ölüyorum, yolda parfüm sıkıp makyaj tazelemeler gibi saçma sapan hareketlere giriyorum, geç kalmışım çünkü. tamam diyorum, bu sefer mal gibi davranmayacaksın, bu sefer bu iş olacak. aşık olmuşum çünkü, kimse istemez aşık olduğu kişiyi ilk buluşmada kaybetmek. neyse ben böyle büklüm sokak civarlarında kaldırım arşınlıyorken -ki bilen bilir kaldırımları şahanedir- birden aradı. elim kolum birbirine girdi açtım, neredesin dedi kem küm ederken birden kendimi efsane bir acı ile yerde buldum. evet, ilk buluşmama giderken bağlarımı koparmıştım (eivorian'a alkış lütfen). kendimi tutamadım çığlık kıyamet ağlıyorum. bilen bilir, çok pis bir acısı vardır. ama benim sinirimi bozan sadece acı değil, lan şurda bir ilk buluşma var mal mısın be kızım. neyse, bu diyor ne oldu ne bağırıyorsun. dedim ki ben ayağımı kopardım. nerdesin dedi, bilmiyorum dedim. ne demek lan bilmiyorum salak mısın demedi, tarif eder misin dedi. yarım yamalak bir şeyler tarif ettim, zaten yolun kenarında salya sümük kaç insan olabilir görünce tanırsın dedim. neyse, güç bela sağdan soldan güç alıp kalktım topallaya topallaya yolun orta yerinden yürüyorum. karşıdan geldiğini gördüm, ne ayak kaldı ne acı. düzgün davranıcam, sakin olcam diyen ben bir anda kendimi üstüne atıp sarıldım. biraz şoka girdi ya, bir şey demedi. iki günümüz vardı, o bilekle bir buçuk gün gezdim. gezdim de diyemem, minimum yürüme ile aynı yerde pinekledik diyelim. iki gün sonra babam fark etti bileğimi, çok şişmişti çünkü. biraz kızar gibi oldu neden söylemedin diye de çok laf etmedi. alçımsı bir şey yaptılar, bir tur da doktordan fırça yedim.
sorarsanız değdi mi diye, değdi.
arkadaş da baya sabırlı çıktı, ilk buluşma rezaletinden sonra beni bırakır diye düşünüyordum, dört ay sonra beşinci yılımızı kutlayacağız.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
ciddili tavsiye: otomatik corsa almayın.
sonradan otomatikleştirme oldukları için ileri kilometrelerde çıkması normal karşılanabilecek arızaları saçma sapan kilometrelerde çıkarır (bkz: baskı balatası) sonra vay efendim servise/sanayiye para dökmekten çıldırdık.
ayrıca ayağını gazdan çekmezsin vites atmaz, vites değiştirirken öyle bir sarsar ki lan bu araba otomatik değil miydi dersiniz.
severim ponçiğimi, orası ayrı.
bedava dil öğrenme uygulaması.
japonca da gelmesiyle sevindirmiştir.
umarım tecrübesi olan herkesin bir parça yazacağı güzel başlık ve ilk defa gideceklere faydalı olacağını düşündüğüm tavsiyelerdir.
bu sene ilk defa bir arkadaşımla birlikte interrail yapacağız. ikimiz de daha önce yurt dışına çıkmış insanlarız, fakat ilk defa böyle bir tecrübemiz olacak. nasıl kalınır, trenlerde mevkii farkları konfor açısından ne şekilde, her yere tren var mı/ interrail bileti geçer mi gibi birçok sorumuz var, yardım etmek isteyen varsa lütfen bana ulaşsın, tavsiyelere baya ihtiyacımız var.
normal kadındır.
küfür eden kadın çirkindir, küfür eden kadın iyidir, küfür eden kadın samimidir falan gereksiz bunlar. ha, bunların bir de erkek versiyonları var, onlar da bir o kadar gereksiz.
isteyen küfür eder, isteyen etmez.
(bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)