#tüm eg0master entry'leri

Toplaşın gezgin insancıklar. Size ne kadar saçma ve aptalca hissettiğim bi konu hakkında itirafta bulunucam. (bkz: eg0dan hikayeler) de bugün. Bundan iki buçuk üç sene önceydi. Üniversite de final sınavlarında genellikle kütüphanede sabahlardım. O günlerden biriydi yine. Çok çok kitap okumuş artık bunalmış, gözlerim isyan ediyordu. Ankaranın ayazında ne kadar kütüphane de olsa içerisi soğuktu. Yorgunluk ve soğuğa dayanamamaktan olsa gerek kütüphanede ki koltuklardan birinde uyuyakalmışım. Uykum da ağırdı o zamanlar. Ben uyurken bi beyfendicik montunu örtmüş üzerime. Uyandığımda üzerimde çok güzel kokan mavi bir erkek montu buldum. Etrafımda bakındım oradakilere sordum ama sahibi yoktu. Ben de bi kağıda çok teşekkür ettiğimi filan yazıp cebine koydum ve montu kanepe de bırakıp üst kata çıktım. Biraz sonra (bkz: merakımdan ölüyorum tabi bu süre zarfında) tekrar aşağıya indim ve mont halen oradaydı. Dur bi bakayım cebine dedim. (montu sahiplendim o an herhalde. O cep bana ait gibi bişiydi) Notumun arkasında başka bi yazı vardı. Rica ederim prenses gibi şeyler yazıyordu. (bkz: yaşlılıktan olsa gerek) çok hatırlayamadım yazıyı. Ben de tekrar birşeyler yazdım ve gittim. Ve sonra baktığımda mont gitmişti. Ee eg0 itiraf bunun neresinde derseniz de şimdi oraya geliyorum. * geçenlerde zamanında aynı üniversite de sürekli gördüğüm ama hiç konuşmadığım birisine denk geldim o çok kullanmadığım sosyal medya üzerinden. ( facemde resmim olmadığı için benim o olduğumu bilmiyordu) Öyle sohbet muhabbet derken anılardan konuşurken bu yaşadığım olaydaki mavi montlu çocuk olduğunu öğrendim. Ve onu okulda her gördüğümde uzaktan şöyle uzunn bi ahhh çekiyordum bi aralar. Ve bu o kişiymiş ama öğrenince ona söyleyemedim. Öyle işte *
Verdiğim borcun miktarına bağlı olan durumdur. Yüksek meblalarda bi parayla ve o an ihtiyacım varsa güzel bir dille isterim. Ama küçük bi paraysa dert bile etmem. Helali hoş olsun derim
(bkz: aniden gelen her şey yeni başlıyor isteği) neden gelmiyorsun diye düşündüren başlık. Bazen sınırlarımız zorlandığını hissedip sabrımızın tükendiğini varsayıyoruz. Yapmamamız gerekiyor aslında. Hep unutuyoruz. Yeni bir gün yeni umutlarla gelir önceki gün ne kadar boktan sonuçlanmış olsa bile. Yeteri güzelliklerin ve umutların farkında olalım ve yılmayalım
Bu saatlerde uyumayanların (bkz: ben ve benim gibi olanların) geceleri konuşması için oluşturulacak bir veritabanı olabilir bence yane
(bkz: buralarda yeniyim) işleyiş nasıl bilmiyorum tam olarak
Kesinlikle kesinlikle ama kesin kesin kesinlikle hayatımızda hemen elimizin altında olması gereken butondur. Abi insanların (bkz: bazılarının) (bkz: sözüm meclisten dışarı ) öyle (bkz: sözde) dertleri var ki aklım almıyor ya. Yok kuzum korkma. Kulağının arkasından çıkan küçük 1 cm lik kırmızı tüy seni kanser yapmıyor tamam mı yavrım