#tüm dey entry'leri

edit, sil, sözlük formatına uygun olmayan içerik şeklinde başa çıktığım, hoşuma gitmeyen durum için oluşturulmuş platform. sanırsam size faydam dokunabilir.
Rock, jazz, indie, reggea, funk gibi çeşitli tarzlarda müzik yayınlayan bir müzik platformu. amatör ve iyi sanatçıların bestelerinin, akustik müzik kayıtlarını alıp, kendi kanallarında yayınlıyorlar. bence de gayet başarılı.

youtube linki

facebook linki
almanyada medikalle alakalı birşey okumuş, ismi ahmet sonuç olan, muhteşem mizacı olan, yüzyüzeyken herşeyden sıkılan, çok zeki bir twitch streamerı. aynı zamanda youtube kanalı da vardır. küfür ağzına yakışır ve klasik türk 3. sınıf komedyen mantığıyla, olup olmadık yerde, aşırı tepki vererek etmez. gerçekten içten geldiğini duyarsınız. en son almanyada ikamet ediyordu. stream ve youtuberlık dışında, rahatlıkla güvenebileceğiniz, iyi bir dosttur.
dolmasını her yediğimde hastaneye kaldırıldığım, pilavlı deniz canlısı. kimisine dokunuyor, mahrum kalıyor. kısmet.
her işte olduğu gibi, bu işte de kaçağı bulup, uyguladığımızın bir başka kanıtıdır. yeter artık, appstoreumun italyanca kalması yüzünden italyanca öğreneceğim. çıksın şu oyun ülkemizde de, rahat rahat oynasam.
İstanbul il sınırında bulunan müzelerdir. devlet müzeleri, özel müzeler ve sanat galerilerini bu başlık altında toplayabiliriz. Çoğunlukla, eski istanbul adıyla nitelendirebileceğimiz beyoğlu, eminönü, topkapı ve beşiktaş civarlarında bulunmaktadır. aya sofya (sultanahmet), topkapı sarayı (fatih), rahmi koç müzesi (özel - beyoğlu) en meşhurlarındandır.
dijital bir topluluktan uzaklaştırılma durumudur. o dijital platform yetkilisinin, sizin o platformda bulunmanızı istemediği anlamına gelir.

başlıkta çok fazla genelleme yapılmış, yazarlarımız durumu çok kişiselleştirmiş yaşadıkları tek tecrübeden. her durum kendine özeldir. ama insanların bu duruma bu kadar takılmasını anlayamıyorum. aman o mu haklı, ben mi haklıyım. istenmiyorsun işte, bu kadar basit. durumun hatalı olduğunu düşünüyorsan, ortamın diğer yetkilileriyle görüşürsün, onlar da durumun böyle kalmasını istiyorsa yapıcak bişey yoktur. haklı olsan ne olur?
genelleme olarak yapılmasını yanlış bulduğum, ama sayısı azımsanamayacak kadar çok olan beleşçi gezginlerden rahatsızlık sebebiyle açılmış başlıktır.

şöyle ki; genellemek çok yanlış olur. gezginlerin benim gördüğüm geneli, dünyayı gezmek, yeni yerler görmek, yeni kültürler tanımak için yola çıkmıştır. son zamanlardaki popülaritesiyle, yeni tipler türemiştir.

bir gezgini, yerel halktan birinin, gezginin iyi niyetine inanıp ona bir nevi sponsor olmak istemesi normaldir. sonuçta, yolda daimi bir mesleğiniz olamaz. yaptığınız işin, sattığınız malzemenin o yerel yerde bilinmesi bile zaman alır. bu arada sponsorluk, gideceği yere kadar bırakmak (bkz: otostop), evinde kalmasına izin vermek (bkz: couchluk), belki bir yemek veya çay ısmarlamaktır. ama sponsorluğun kelime anlamını biliyorsanız, karşılığında birşey yapmanız gerekir. hoş sohbetinizi, yol hikayelerinizi anlatırsınız. insanlara umut verirsiniz.

bunu gören, otobüs dururken enayi miyim para veriyim, adam zaten yemek alıcak bana enayi miyim para harcayım (bkz: köylü kurnazlığı) diyen arkadaşların, yerel halka, diğer gezginlere, kamptaki ortamlara, hiç muhabbeti yokken sanki kendi hakkıymış gibi girip, insanların eşyalarını, yiyeceklerini hoş olmayan yoldan istemesi, almak için duygusal baskı yapması ve bunu sürekli tekrar etmesidir beleşçilik.

size gelen iyilikleri kabul etmek beleşçilik değildir. couchta kalmak beleşçilik değildir, otostop çekmek beleşçilik değildir. bunlar kültürdür. zor durumda kalıp yardım istemekte beleşçilik değildir, yolun ne getireceğini bilemezsin sonuçta. art niyetle, enayi değilim ben sırıtışıyla, sürekli talep etmektir beleşçiliktir.

gezgin dediğiniz otobüse de biner, uçağa da biner, arabayla da gezer, otelde de kalır, kampta atar, couchta da kalır. bugün yöresel yemek yerken, yarın tavukdöner de yer. yolun ne getireceğini bilemezsin. az da olsa bir bütçesi olur, yoksa da bulunduğu yerde geçici işlerde çalışır, bütçesini oluşturur. hedefi günü bedava yaşamak değil, olabildiğince çok yer görmektir.

sevmiyoruz arkadaşım beleşçi gezginleri. böyle bir kitle var cidden, her ne kadar kabul etmeseler bile. yapılanlar hiç etik değil, kültürümüzü yanlış yansıtıyor insanlara. güzel gezginlerimize karşı önyargı oluşturuyorlar yerel halklarda. birgün bu kültür bitme noktasına gelirse, artniyetliler ve beleşçiler yüzünden gelecektir.

bu tanıma uyanların artniyetli olanlarının, şu tanımı okusa bile he he çekeceği gerçeği geliyor aklıma. birşey demiyorum, bu yüzden ben de suçluyum.

hemen edit: birde, her parmak kaldırdığınızın durmak zorunda olduğu, her misafir olduğunuz kişinin size yemek ısmarlamak zorunda olduğunu düşünen arkadaşlar, o iş öyle değil. bir iyiliği suistimal etmektir bunu düşünmek. bilin istedim.
yakın zamanda düşündüğüm eylem. yani yetkiliniz sizin yanınızda, diğer şirketlerin hizmet alırken ölü fiyata almak istemesini, emek hırsızlığı olarak nitelendirir. maaşınızın piyasa standartlarının kat ve kat aşağıda olduğunu hatırlarsınız. kendinize ulan bunlar aynı koşullara kendisi düşünce neler diyor, beni atınca ve ben konuşunca yok işte idare et aman aman, 2 pohpoh işi bitirdiklerini düşünüyorlar. (bkz: köylü kurnazlığı )

sonuç olarak, şirket kurulduğu günden beri her türlü derdiyle uğraşan, bir sıkıntı oldumu herşeyi bildiği için ilk ona sorulan, herhangi bir soruyu cevapsız bırakmamış, birsürü krizi etkin olarak yönetmiş personeliniz istifa ediyor. üstelik muadili bir adama, işi bilmese dahi en azından 2 katı maaş vermeniz gerekicek ve işin doğası gereği 1 seneden önce tam manasıyla hakim olamayacak, ya da şirketin varolan tüm sistemini silip yeniden yapmak zorunda kalıcak olması da cabası.

tebrikler, şirketiniz kar etti.
linkin park grubunu meşhur eden, muhteşem şarkılarından biridir. gençliğimde çok dinledim, iyi hatırlattın sözlük bana. dinlemeyenlere öneririm.

şarkı linki