#tüm buraya-bakarlar başlıkları

stanley kubrick 'in son filmi. Başrolleri paylaşan tom cruise & nicole kidman çiftinin de* kariyerlerinde dönüm noktası özelliği de taşıyor. Üç kez izledim, her defasında bambaşka bir detay yakalayabildiğim nadir filmlerden. Henüz izlemeyen yazarlara tavsiyedir.
Bu insanlara büyük saygı duyuyorum. Kaldı ki takım elbise+kravat kombininde bile o son düğmem hep açık. Kapattığım an dünyam zindana dönüyor.
adana 'nın seyhan ilçesinde bulunan meb'e bağlı lisedir. Rakamlarda olmasa da gönüllerde ülkenin en
" winner " lisesidir.
79 yıl önce bugün Brezilya'nın Petropolis kentinde eşiyle birlikte intihar etmiş Avusturyalı yazar.
Üniversiteye gelmeden önce bilim elçisi, alanında uzman über insanlar olarak düşündüğüm profesör sıfatı taşıyan çoğu insanın entelektüellikten son derece uzak, bilimle veya mevcut zamanla alakasız ve birilerinin adamı olarak o kadrolara geldiği gerçeği.

Kendi gözlemim %5lik dilimi bu tanımın dışında tutuyorum.
Aslında " hak ettiği halde nobel edebiyat ödülü'nü alamayan ünlü yazarlar " olacak başlıktır.

Rus edebiyatı,hatta bir tık ileri gidiyorum, edebiyat denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Tolstoy bu yazarların başında gelmektedir.
Tolstoy, edebi dehasının yanı sıra sıra dışı kişiliğinden ötürü yaşadığı dönemde dünyanın en ünlü insanlarından da biriydi. Hem ödül verilmeyen yazar, hem de ödülü reddeden yazar olarak bu listenin en başında yer alıyor. Hikâye şöyle: Nobel’in ödül alacak yazarlarda aradığı en önemli kriter, “Edebiyat alanında, ideal doğrultuda en seçkin çalışmayı üretmiş kişi” olması. 1901’de yapılan ilk ödül töreninde; ödülün ilk sahibi olarak konuşma yapmak üzere kürsüye çağrılan kişi ise Sully Prudhomme’du. Oysa pek çokları Nobel’in Tolstoy’a verileceğine kesin gözüyle bakıyordu. Gelgelelim, Tolstoy, Kilise’nin otoritesini reddetmiş, bu yüzden tam da o yıl aforoz edilmişti. Varlıklı ve soylu bir aileden gelen Tolstoy, zorla ele geçirildiğine inandığı için özel mülkiyete ve devlete de karşı çıkmıştı. Tolstoy’un bu kökten muhalif son derece idealistik tutumu, eserlerinin “yeterince idealistik” olmadığı gerekçesiyle İsveç Akademisi üyelerinin ilk Nobel’i ondan esirgemelerine neden olacaktı. Uzun yıllar sonra açıklanacak tutanaklarda, seçici kurul üyelerinin, özellikle din konusundaki “eksantrik” anlayışından ötürü, ödülü Tolstoy’a vermekten kaçındıkları ortaya çıkacaktı. Takvimler 7 Ekim 1906’yı gösterdiğinde ise Rusya Bilimler Akademisi, Tolstoy’u tekrar Nobel’e aday gösteriyordu. Yazar bu duruma hemen müdahale etti. Arkadaşı Fin yazar Arvid Yarnefelt’e yazdığı mektubunda ödülün kendisine verilmemesi için elinden gelen her şeyi yapmasını rica etti. “Eğer ödülü bana verirlerse, bu durumda ödülden vazgeçmem hiç hoş olmayacak” dedi. Yarnefelt, adaylığı reddeden Tolstoy’un ricasını yerine getirerek ödülü Giosue Carducci’ye verdi. Bu karara oldukça sevinen Tolstoy, kendisini mektup yağmuruna tutup İsveç Akademisi’nin bu kararına tepki gösteren yazar dostlarına ve hayranlarına hitaben yazdığı mektubunda şöyle diyor: “Değerli dostlar, Nobel Ödülü’nün bana verilmediğini öğrenince ne kadar sevindim bilemezsiniz. Her şeyden önce, o parayı nasıl kullanacağımı bilemeyecektim, böyle bir dertten kurtulmuş oldum. Hiç kuşkum yok, bu ödül parası, tıpkı her türlü para gibi, olsa olsa kötülük getirebilir. İkincisi, hiç tanımadığım insanlardan bu kadar çok sevgi ve destek mektubu almak beni onurlandırdı. Lütfen, en içten şükranlarımı kabul edin."


Kaynak: listelist
Aile kavramının çekirdek aileden ibaret olması durumdur aynı zamanda. Kafa rahattır.
sabahattin ali 'nin 13 tane kısa öyküden oluşan kitabı. Gündelik olayları öyle bir işlemiş ki öyküleri okurken geçen yıllar içerisinde toplumda aslında hiçbir şeyin değişmediği gerçeği tokat gibi vuruluyor okuyucunun yüzüne.