#tüm bug-out entry'leri

türkiye'nin yetiştirdiği en iyi dağcılardan biri. sportif başarısının yanında, karakter olarak da olağanüstü bir insandır.

dünya çapında 1000'in üzerinde zirveye adımını atmıştır. everest'e 2 farklı rotadan 2 defa çıkmıştır. son projesi 14x8000 kapsamında 12 zirveyi (everest'i 2 defa sayıyoruz) tamamlamıştır. son olarak geçtiğimiz temmuz ayında broad peak'e tırmanan tunç fındık, nanga parbat, annapurna ve gasherbrum zirvelerini de tamamladığı takdirde, dünyanın 8000'lik tüm zirvelerini tamamlayan sayılı dağcının arasına ismini yazdıracaktır. tunç fındık, aynı zamanda türkiye'deki pek çok geleneksel tırmanış rotasının da yaratıcısıdır, yenilerini açmaya devam etmektedir.
trekking faaliyetlerinde grubun en arkasından yürür, geride kalanları toparlar, gerektiğinde rehber ile iletişime geçer. bir nevi rehber yarısıdır.
tek bir ürün değildir. gore-tex firmasının pek çok farklı membran modeli vardır. seviye seviye olan bu membranlar sizin üründen memnuniyetinizi de etkiler. örneğin giriş seviye ceketlerde kullanılan membranların su dayanımı düşükken, üst seviye membranlarla üretilen teknik ceketler yağmura karşı olağanüstü koruma sağlamaktadır. dolayısıyla, "gore-tex iyi midir, kötü mü" tartışmasına membranın cinsinden bahsederek başlamak daha doğru olacaktır.

ek olarak, su geçirmezlik arttıkça nefes alabilirlik azalır. bu yüzden kullanacağınız ürünü seçerken gore-tex membran modelinin de ihtiyaçlarınıza uygun olduğuna emin olun. şehirde koşarken kullanacağınız bir ayakkabının "insulated comfort" membran taşıması ayaklarınızı alev topuna çevirecek, yağışlı havada doğada geçireceğiniz bir günde kullanacağınız "extended comfort" membranlı ayakkabı ayağınızı bu dış koşullardan korumayacaktır.
yeni tanıdım. son çektiği bolurail videosunda kamp attıkları yerdeki odun bolluğundan bahsediyordu. bahsettiği odunların, sıklıkla kullanılan orman içi yolların kenarına köylülerin dizdiği ve bir nevi refüj görevi gören ağaç dalları olduğunu sonradan anladık. onları oraya siz yakasınız diye koymuşlardı zaten. aferin.
şimdi, "kamp yemeği" çok geniş bir kavram. bunu daraltmak gerek. örneğin uzun süreli kampta yenebilecek yemeğin malzemesi ile tek gecelik bir kampta yapılacak yemeğin malzemesinin aynı olmasına imkan yok. ya da backpacking yaparken taşıyacağın malzeme ile araçla gidilen kampın malzemesi illa ki farklı olacak. ben sırt çantasına kavurma saçı koyanı görmedim.

mesela, uzun süreli bir trekking faaliyetinde makarna ve hazır domates çorbası ile hazırlanacak bir soslu makarna, ya da bir noodle sizi çok mutlu edebilecekken, aracınızla ve buzluğunuzla gideceğiniz bir kampta yüzüne bakmayabilirsiniz. zira böyle bir kampta yanınıza alacağınız büyük bir parça antrikotu kızgın taşın üzerine yatırıp, şarapla yumuşatarak pişirip gömme gibi bir olanağınız vardır. baktığınız zaman ikisi de gayet pratiktir, ama imkanlar dahilinde.
fethullahçıların emniyette, yargıda ve orduda gizlice konumlandığını öğrenmemizi sağlayan darbe girişimidir. keriz çok.
tam bir "doğaya nasıl gidilmez" filmidir. güzel filmdir, orası ayrı. ancak mccandless tapılacak, örnek alınacak bir karakter değil. ona özenmek yerine, hatalarından ders almak gerekiyor. çünkü onda aptallıkla maceraperestlik arasındaki farkı net bir biçimde görüyoruz. doğa hata affetmez, affetmiyor. doğada olmak onu çok iyi tanımayı ve tedbirli olmayı gerektiriyor. christopher mccandless, topluma attığı ergen atarının bedelini çok ağır biçimde ödüyor.
yerleşim yerlerine yakın ve ulaşımı kolay kamp alanlarında sıklıkla rastlanan üçlüdür. bir anadolu dayısı itemidir. bunun bir jenerasyon genç versiyonunda tombul şişe efes de opsiyonel olarak sunulmaktadır.