#tüm baykusoglan entry'leri

sosyolojik olarak tırcı/dolmuşçu imajı hep "kaba saba adam" "iri yarı adam" "ayı adam" gibi şeyler çağrıştırır toplumun ortak bilincinde. belki de o peluş oyuncaklar o "ayı adam" dediğimiz adamların içindeki çocuğu bize gösterir. "ayı adam" da insandır, o da içinde ponçiklik barındırabilir. onun da çocuksu zevkleri, tutkuları vardır. iç dünyasını yansıtma şeklidir belki de arabasını süslemesi.
aldattıktan sonra özür dilemek yerine pişkin pişkin "erkek olsaydın da elinde tutsaydın" demişti. selamlarımı gönderiyorum.
türk olmaktan hiç utanmadım. ama gurur da duymadım. sonuçta türk olmak, kürt olmak, rus olmak, arap olmak, iskoç olmak vb. bir başarı veyahut başarısızlık değil. zira bizim seçimimiz dahilinde gerçekleşmiyor. o yüzden rasyonel düşünürsek türk olmak (herhangi bir ırktan olmak) iyi veya kötü bir şey değil.

lakin, ben de dahil, insanımızda böyle bir huy var. hoşumuza gidiyor başka milletlere benzetilmek. yurt içinde ve yurt dışında çokça duyduğuma göre, görünüş olarak klasik türk stereotipine uymuyorum. bu nedenle de "are you spanish?" "yeah you are italian!" "are u serbian bro?" gibi cümleleri sıkça duyuyorum ve her seferinde "hehe valla mı ya?" içten içe seviniyorum.

sevinilecek bir şey olmamasına rağmen, gözlemlerime dayanarak söylüyorum, bu konuda yalnız değilim. peki bunun sosyolojik sebebi nedir arkadaşlar?
çek cumhuriyeti'nde erasmus yapıyorum. bugün 2 çek kızla tanıştım. ismimin kaan olduğunu söyledim. "binbir gece dizisinde şehrazat'ın oğlu kaan gibi mi" dediler.
1996 yılında kurulmuş psychedelic music icra eden ingiliz grup. ama diğer psychedelic abilerden epeyce farklılar. hatta vikipedi kendileri için "türünün tek örneği elektronik müzik grubu" demekte. genelde madde etkisi altındayken dinlenen, zihni açan, transa sokan şarkılar yapmaktadırlar. (ben şahsen kimyasala karşıyım.) klasik psychedelic/elektronik müzikten farklı olarak çok farklı müzik tarzlarını, etnik ezgileri ve çalgıları tek potada eriten şarkıları var.

seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez. bi' bakın bakalım.
açıkçası ben hiç "deveye mi biniyorsunuz, arapça mı konuşuyorsunuz, fes mi takıyorsunuz" diyene rastlamadım. hatta yabancı arkadaşlarıma "bakın bizi böyle sananlar varmış" dediğimde "saçmalama canım olur mu öyle şey" diyorlar. muhtemelen bana denk gelmedi o cühela kesim.

benim karşılaştığım en güzel 3 örnek:

1) ben: sinemamız çok kötü ya, yerlerde sürünüyo
romanyalı arkadaşım: saçmalama, sizde ceylan var! (nuri bilge'yi refere ederek)
2) youtube'da anatolian rock revival project 'i takip eden isveçli bir arkadaşla tanıştım. erkin koray hayranı.
3) polonyalı bir arkadaş benim bile bilmediğim bir türk grubu önerdi. she past away diye bir grup imiş, tavsiye ederim.
şu an çek cumhuriyeti'nin brno şehrinde bulunmama vesile olan program.

erasmuslular için "çakma gezgin" diyenler olmuş ve olacaktır. katılmıyorum, zira gezgin olmak için illa ki seyahat vizesi farzdır diye bir kural yok. erasmus'a gidip gezmek ile gezmek için erasmus'a gitmek arasında fark var. böyle bir fırsatım vardı ve ben bu fırsatı gezmek için kullanmaya geldim, neden çakma olayım ki efenim? saygılar.
ot içerken "ne dinlesek" derdine son vermek için böyle bir başlık bırakıyorum buraya. herkes imece usülü kendi listesini bırakabilir. bir nevi amme hizmeti.

shpongle diyerek oturumu açıyorum. hangi şarkısı olduğu hiç önemli değil.