#tüm badboy entry'leri
iki elle açarken dahi zorlandığım eylem. tek elle açabilene diyecek sözüm yok.
not: aslında çok yetenekliyim, heyecandandır o.
not: aslında çok yetenekliyim, heyecandandır o.
insanların ibadet özgürlüğünü sonuna kadar savunsamda, başka insanların özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir uygulamaya da göz yumulmaması kanaatindeyim. Bunca tepkilere rağmen hiç bir yaptırımın olmaması ise üzücü.
gıpta ettiğim insandır. lakin ben gece tuvalete gitmeye bile eriniyorum.
yaklaşık 10.000 tl kadar yatırım yapmış ve bunun şu ana kadar 4.000 tl olan kısmını almış bulunmaktayım. 1 yıllık yatırım süresi tamamlandığında elime geçecek yaklaşık para ( tüm masraflar düşüldüğünde) 22.000tl civarındadır. yani %120 civarında karlılık oranı görülmekte.
gelelim asıl meseleye; şirket bu parayı nerden buluyor? sanıldığı gibi hayvancılık sektörü, yatırımcısına 1 e 2 hatta 1 e 3 kazandırabilecek bir sektör mü? paralar gerçekten bu sektörde mi değerlendiriliyor?
şirketin gerek tv reklamlarından, gerekse sosyal medya üzerinden; yapılan yatırımları, alınan çiftlikleri, arsa ve tarlaları üyelerinde görüp gezebileceği şekilde ve şeffaf olarak paylaşıma açtığı görülmektedir. buraya kadar herşey normal görünüyor. ancak sisteme para yatıran üyelerin yatırdığı meblağlar (yaklaşık 3.000.000.000tl) gözönünde bulundurulduğunda, yapılan yatırımların elde edilen sermayeye kıyasla çok cüzi rakamlar olduğu görülecektir.
bu konuyu da gözardı edelim ve sistemin bizim paramızla yatırım yaptığını varsayalım. şirketin yatırımcıya ortalama %100 kar verdiğini düşünelim ( bu miktar minimum seviye) 3 milyar tl olarak yapılan yatırım için şirket 1 sene sonunda üyelerine 6milyar tl gibi çok ciddi meblağlar ödemek zorundadır. ve yeni açılan çiftlik, süt üretim tesisi, arı kovanları vs hiçbir yatırımın 1 sene de kendini amorti edip, bu kar oranlarını vermesi çok mümkün görünmemektedir.
son olarak insanlar sorabilir; uzun zamandır bu şirket faaliyet gösteriyor ve bu zamana kadar neden batmadı? üyelerin parasını nasıl ödüyor?
şirkete her geçen gün yeni yatırımcılar geldiği ve bu yatırımcı sayısının katlanarak arttığı gözönünde bulundurulduğunda, yeni yatırımcının parasıyla, önceki üyelerin karlarının ödendiği ve bir sonra gelicek olanlarla da mevcut olanların ödeniyor olması, sistemin şu anda ayakta durmasını sağlamakta.
sistem içerisinde yer alan bir yatırımcı olmama rağmen, sistemin geleceğini çok parlak görmediğimi üzülerek söylüyorum.
not: en azından paramızı kurtaraydık iyiydi
gelelim asıl meseleye; şirket bu parayı nerden buluyor? sanıldığı gibi hayvancılık sektörü, yatırımcısına 1 e 2 hatta 1 e 3 kazandırabilecek bir sektör mü? paralar gerçekten bu sektörde mi değerlendiriliyor?
şirketin gerek tv reklamlarından, gerekse sosyal medya üzerinden; yapılan yatırımları, alınan çiftlikleri, arsa ve tarlaları üyelerinde görüp gezebileceği şekilde ve şeffaf olarak paylaşıma açtığı görülmektedir. buraya kadar herşey normal görünüyor. ancak sisteme para yatıran üyelerin yatırdığı meblağlar (yaklaşık 3.000.000.000tl) gözönünde bulundurulduğunda, yapılan yatırımların elde edilen sermayeye kıyasla çok cüzi rakamlar olduğu görülecektir.
bu konuyu da gözardı edelim ve sistemin bizim paramızla yatırım yaptığını varsayalım. şirketin yatırımcıya ortalama %100 kar verdiğini düşünelim ( bu miktar minimum seviye) 3 milyar tl olarak yapılan yatırım için şirket 1 sene sonunda üyelerine 6milyar tl gibi çok ciddi meblağlar ödemek zorundadır. ve yeni açılan çiftlik, süt üretim tesisi, arı kovanları vs hiçbir yatırımın 1 sene de kendini amorti edip, bu kar oranlarını vermesi çok mümkün görünmemektedir.
son olarak insanlar sorabilir; uzun zamandır bu şirket faaliyet gösteriyor ve bu zamana kadar neden batmadı? üyelerin parasını nasıl ödüyor?
şirkete her geçen gün yeni yatırımcılar geldiği ve bu yatırımcı sayısının katlanarak arttığı gözönünde bulundurulduğunda, yeni yatırımcının parasıyla, önceki üyelerin karlarının ödendiği ve bir sonra gelicek olanlarla da mevcut olanların ödeniyor olması, sistemin şu anda ayakta durmasını sağlamakta.
sistem içerisinde yer alan bir yatırımcı olmama rağmen, sistemin geleceğini çok parlak görmediğimi üzülerek söylüyorum.
not: en azından paramızı kurtaraydık iyiydi
grande boy misto’nun 5,5tl olduğu, abartılanın aksine türkiye şartlarında bu fiyata içilebilecek en kaliteli kahveyi yapan yerdir.
istanbul’dan ziyade kocaeli’den ulaşımı daha kolay olan, istanbul il sınırları içinde yer alan havalimanımızdır.
üniversite de çok samimi olduğum bir arkadaşa verilmiş addır. lakabı pepe
ilk duyulduğunda akıllara futbolcu pepe ve çizgifilm karakteri pepe gelse de, aslında çok daha farklı bir hikayesi vardır.
günün birinde mahallede top oynayan çocukları gören kahramanımız, çocukluk günlerini hatırlar ve birden top eşliğinde şık hareketlerle dolu bir gösteri sunar. havadan gelen topa vole vurup estetik bir hareket ile gösterisini bitirmek isteyen kahramanımız, topa yükselir ve tam da bacağını kaldırdığı sırada beyaz bayrak gibi açılan don pantolon arasından görünür. O günden sonra Kahramanımız pepe yani pantolonpatlatan(pp) lakabını alır.
ilk duyulduğunda akıllara futbolcu pepe ve çizgifilm karakteri pepe gelse de, aslında çok daha farklı bir hikayesi vardır.
günün birinde mahallede top oynayan çocukları gören kahramanımız, çocukluk günlerini hatırlar ve birden top eşliğinde şık hareketlerle dolu bir gösteri sunar. havadan gelen topa vole vurup estetik bir hareket ile gösterisini bitirmek isteyen kahramanımız, topa yükselir ve tam da bacağını kaldırdığı sırada beyaz bayrak gibi açılan don pantolon arasından görünür. O günden sonra Kahramanımız pepe yani pantolonpatlatan(pp) lakabını alır.
kurban bayramında başıma gelmiş olaydır. bayramın son günü ankara’dan istanbul’a seyrederken, sakarya’ya gelince trafik bir hayli sıkşmış, durma noktasına gelmiştir. tam da ümitlerin tükendiği sırada yandex imdada yetişmiş ve size alternatif bir yol çizmiştir. alternatif yol bulduğumu düşünerek arabanın peşinden gelen yaklaşık 30-40 kişilik bir araç grubu ile konvoy eşliğinde ilerlenmeye başlanmıştır. yol gitgide ıssızlaştıkça aracın hızı düşürülür, radyonun sesi kısılır. taa ki yolun sonu bataklık olmuş bir su birikintisine çıkana kadar. sonrası sizlerinde tahmin ettiği gibi bir yığın küfür eşliğinde u dönüşü yapılır ve gelinen yol tıpış tıpış geri dönülür. sizde edilen küfürlerin altında kalmaz, yol boyu navigasyon a söversiniz.
yaklaşık 4 yıl önce gezip görme fırsatı bulduğum amasra’yı içinde barındıran muazzam şehir. mükemmel koyları ve eşsiz manzarasıyla gelip görenin bir daha gelmek isteyeceği nadide yerlerdendir. (çok istesemde bir türlü tekrar gidemedim) ayrıca kamp yapacaklar için inkum güzel bir seçim olacaktır.
acaba bunun birinci versiyonuna ne oldu? (metin1) sorusunu akıllara getiren pvp tabanlı online oyundur. lakin akıllarda hep metin2 olarak yer etmiştir.