türkiye'de yetişen yeni neslin içinde bulunduğu durumdur. genç nesile bir dine insanın neden ihtiyacı olduğunu anlatamayan bireyler ve devletlerde görülen durumdur. (bkz: oxford üniversitesi)'nde yapılan münazara maçında diğer ülke gençlerinin bu olayları nasıl tartıştıkları ve savunduklarını görebiliriz. genç sayılabilecek Aljezeraa muhabiri (bkz: mehdi hasan)'nın islamı yorumlama biçimi hakkında münazara videosu
yerli durum komedisi. Atv(ulusal) kanalında yayınlanan bir aile komedisidir. Baş rollerini şafak Sezer, Oya Başar, Evrim Akın, Metin Yıldız, Zeynep Gülmez gibi oyuncuların aldığı dizide şafak Sezer (Aslan Kral) sıradan bir pet shop dükkanında evcil hayvanlar satarak geçimini sağlayan muhafazakar, geleneksel aile yapısına ve değerlerine bağlı, tutucu bir karakter olarak izleyici karşısına çıkmaktadır. Evli ve üç kız çocuğu babası olan aslan sıradan orta düzey bir evde otururken kayın babasının vefat etmesi sonucu kayın validesi ve baldızının kaldığı lüks villaya iç güveysi olarak taşınmak zorunda kalır. Sosyo-ekonomik ve kültürel bağlar açısından hedef kitleyi genç ve orta kesim oluşturmakla birlikte farklı yaştan bireylere de hitap ettiği görülmektedir. iki sezon boyunca toplamda 67 bölüm ile izleyici karşısına çıkan dizinin ilk zamanlarındaki reyting sıralamasındaki yerinden giderek uzaklaşması ve RTÜK tarafından çeşitli uyarılar alması nedeniyle yayından kaldırılmıştır. Yayından kaldırılmasının asıl nedeni ise senaryo konusunda sıkıntı yaşanması ve artık çok fazla tekrara düşmesi, buna bağlı olarak da reyting sıralamasının ve gelirlerinin düşmesi olarak gösterilmektedir.
yerli durum komedisi. bir aile komedisidir. Yayın hayatında çeşitli nedenlere bağlı olarak dalgalanmalar olmasına rağmen yayınlandığı dönemlerde televizyon dizileri arasında farklı mecralarda ilgi uyandıran ve izlenme oranları ile her zaman üst sıralarda kendine yer bulan, ayrıca toplumsal almamda adından sıkça söz ettiren bir durum komedisi örneği olarak Türkiye gündemindeki yerini daima korumuştur. Olay örgüsünün merkezinde yer alan aile kurumu ve yapısal özellikleri bakımından Türk toplumunun sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına dayanan, geleneksel modern çatışmasını bir arada yansıtmaya çalışan bir tür olarak temsiller bağlamında farklılıkları da yansıtmaktadır.
Hedef kitle olarak genç ve orta yaş grubu hedef alınsa da dizinin yapımcılığını üstlenen Birol Güven’in de belirttiği gibi çocuklar duymasın dizisi her yaştan ve her kesimden insana seslenen çok yönlü bir dizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetmenliğini Bora Tekay’ın üstlendiği dizide yapımcılığını ise Birol Güven yapmaktadır. Yayınlandığı günden itibaren birçok kanal değiştiren dizide Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Ferdi Akarnur, Furkan Kızılay, Ayşecan Tatari ve Zeyno Günenç gibi daha birçok önemli oyuncu bulunmakla birlikte toplamda 43 oyuncu kadrosu bulunmaktadır. Yapımını Mint Prodüksiyonun üstlendiği Çocuklar Duymasın adlı durum komedisi toplamda 6 sezon ve 393 bölüm ekranlarda kalarak uzun süreli bir yapım olduğunu kanıtlamıştır.
Dizi karakterleri içerisinde geleneksel yapıya ve ailesine bağlı tüketim pratiklerine karşı ise tutucu tavırlar sergileyen Haluk karakteri 19 ve onun tam zıttı olan Meltemin iş hayatında kariyer sahibi, gelir düzeyi yüksek, kendisine özen gösteren, bakımlı, beğendiği bir şeyi almaktan geri durmayan, azimli ve başarılı bir iş kadını, aynı zamanda ailesine bağlı bir ev hanımı olarak gündelik yaşam pratiklerine de açık olan modern bir bireydir. Bu çekirdek aile örneğinde olay örgüsü merkeze alınan bu aile etrafında, belirli ve sınırlı bir mekanda, ayrıca büyük çoğunluğu iç mekanda gerçekleşmekte ve yaratılan geleneksel modern çatışmasından da sürekli olarak modern olanın baskın çıktığı, geleneksel olanın da duruma uygun hareket ettiği görülmektedir. Dizinin ilk çıktığı yıllarda televizyon yayıncılığında ciddi anlamda ses getirmiş tekrar bölümleri dahi reyting sıralamasında uzun süre zirvedeki yerini korumuştur.
Hedef kitle olarak genç ve orta yaş grubu hedef alınsa da dizinin yapımcılığını üstlenen Birol Güven’in de belirttiği gibi çocuklar duymasın dizisi her yaştan ve her kesimden insana seslenen çok yönlü bir dizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetmenliğini Bora Tekay’ın üstlendiği dizide yapımcılığını ise Birol Güven yapmaktadır. Yayınlandığı günden itibaren birçok kanal değiştiren dizide Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Ferdi Akarnur, Furkan Kızılay, Ayşecan Tatari ve Zeyno Günenç gibi daha birçok önemli oyuncu bulunmakla birlikte toplamda 43 oyuncu kadrosu bulunmaktadır. Yapımını Mint Prodüksiyonun üstlendiği Çocuklar Duymasın adlı durum komedisi toplamda 6 sezon ve 393 bölüm ekranlarda kalarak uzun süreli bir yapım olduğunu kanıtlamıştır.
Dizi karakterleri içerisinde geleneksel yapıya ve ailesine bağlı tüketim pratiklerine karşı ise tutucu tavırlar sergileyen Haluk karakteri 19 ve onun tam zıttı olan Meltemin iş hayatında kariyer sahibi, gelir düzeyi yüksek, kendisine özen gösteren, bakımlı, beğendiği bir şeyi almaktan geri durmayan, azimli ve başarılı bir iş kadını, aynı zamanda ailesine bağlı bir ev hanımı olarak gündelik yaşam pratiklerine de açık olan modern bir bireydir. Bu çekirdek aile örneğinde olay örgüsü merkeze alınan bu aile etrafında, belirli ve sınırlı bir mekanda, ayrıca büyük çoğunluğu iç mekanda gerçekleşmekte ve yaratılan geleneksel modern çatışmasından da sürekli olarak modern olanın baskın çıktığı, geleneksel olanın da duruma uygun hareket ettiği görülmektedir. Dizinin ilk çıktığı yıllarda televizyon yayıncılığında ciddi anlamda ses getirmiş tekrar bölümleri dahi reyting sıralamasında uzun süre zirvedeki yerini korumuştur.
12yil oncesine kadar varolan izmır Basmane'den başlayıp Diyarbakır'a kadar giden yaklaşık 40 saat süren bitmek bilmeyen yolculuğun adresi olan dünyanın en yavaş trenidir.
Her istasyonda durduğu için ismini bilmediğiniz onlarca küçük kasaba ya da ilçeyi görmüş olur, Afyonda verdiği bir buçuk saatlik molayla Afyon şehrini dolaşıp geri gelebileceğiniz kadar boş vakti size sağlardı.
Esli türk filmlerinde gördüğünüz keçiyle tavukla bilimum hayvanatla yolculuk yapar köşede bağlama çalan amcadan saç bas kavga eden romanlara, yankesicilik yaparken yakalanıp dayak yiyen adamdan karısını tekme tokat döven barzoya, yere çul serip çocuklarıyla evde hasladigi yumurtayı soğan eşliğinde yiyen kadına kadar yurdumun her çeşit insanıyla karşılaşırdınız. Trenin Mersin yenice izmir arasındaki 26 saatlik mesafeyi otobüs biletinin yaklaşık 10 da biri fiyatına gidebilirdiniz.
Sabah 7 de başlayıp ertesi gün 9a 10 akadar süren yolculuğu bana yasattigi onlarca garip anıyla her zaman yadettigim şimdilerde garip bir şekilde özlem duyduğum Posta treni keşke geri gelsen
Her istasyonda durduğu için ismini bilmediğiniz onlarca küçük kasaba ya da ilçeyi görmüş olur, Afyonda verdiği bir buçuk saatlik molayla Afyon şehrini dolaşıp geri gelebileceğiniz kadar boş vakti size sağlardı.
Esli türk filmlerinde gördüğünüz keçiyle tavukla bilimum hayvanatla yolculuk yapar köşede bağlama çalan amcadan saç bas kavga eden romanlara, yankesicilik yaparken yakalanıp dayak yiyen adamdan karısını tekme tokat döven barzoya, yere çul serip çocuklarıyla evde hasladigi yumurtayı soğan eşliğinde yiyen kadına kadar yurdumun her çeşit insanıyla karşılaşırdınız. Trenin Mersin yenice izmir arasındaki 26 saatlik mesafeyi otobüs biletinin yaklaşık 10 da biri fiyatına gidebilirdiniz.
Sabah 7 de başlayıp ertesi gün 9a 10 akadar süren yolculuğu bana yasattigi onlarca garip anıyla her zaman yadettigim şimdilerde garip bir şekilde özlem duyduğum Posta treni keşke geri gelsen
pes 2013'de ara pasları kaçırmayan, gerçek hayatta da bir o kadar mükemmel oyuncu. arjantin'lidir, karısı maradona'nın kızıdır. oğlunun dedesi maradona, vaftiz babası messi, babası da agüero. düşünün bu çocuğun geleceğini.
2008 yılına kadar kalbur üstü bir takım iken, o yılda gelen arap sermayesi ile güçlenen, ardından şampiyon olan takım. bu sene hem premier ligde hem şl'de favorimdir.
Münazara, herhangi bir konuda karşıt görüşleri (bkz: muhalefet), (bkz: hükümet) savunan takımların fikirlerini belli bir kurallar döngüsüne göre açılış, kapanış konuşmalarının yapıldığı bir tartışma platformudur. Bir münazara kapışmasının konusu, tartışılabilecek her şey olabilir; ancak ağırlıklı olarak güncel, sosyal ve siyasi meseleler tartışılır. örneğin -eşcinseller askere alınmalıdır/alınmamalıdır- bir münazara konusudur. yine -kimlik kartlarında din hanesi kaldırılsın- başka bir münazara konusudur.
ayla filmini izleyenlerin anlayamadığı savaş.
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
isveçli fotoğrafçı. 17 yaşında iken, dış dünyadan yalıtılmış, güvenli orta sınıf aile hayatını terk ederek kendini keşfetmek ve macera yaşamak amacıyla Hamburg’a yerleşmiştir. Orada, zor koşullar altında, kendilerini toplumdan soyutlayarak yaşayan, değişik ülkelerden gelen bir grup genç insan ile beraber yaşamaya başlamış ve o sırada 16 yaşında olan ve Reeperbahn caddesinde178 fahişelik yapan Finlandiyalı Vanja’ya aşık olmuştur. Yaklaşık 6 ay kadar beraber yaşamışlardır. Bu yaşam tarzı, Petersen’i striptizcilerin, fahişelerin, eşcinsellerin, pezevenklerin, uyuşturucu bağımlılarının ve alkoliklerin, kısacası uçlarda yaşayanların sürekli beraber olduğu karmaşık vahşi gece hayatının yaşandığı dünya ile tanıştırmıştır. Bu dönem, onda kalıcı izler bırakmış, aynı zamanda kendisini büyük ölçüde anlamasını ve kabul etmesini sağlamıştır. Bu insanlarla beraber savunmasız, maskelere ve kalkanlara ihtiyaç duymadan, içlerinden geldiği gibi, sınır tanımadan yaşadıklarını anlatmış ve insanlar ve hayat hakkında çok fazla şey öğrendiğini belirtmiştir

başlığı açmadan önce bi bakayım belki açılmıştır diye baktım ama açılmamış. dedim ki heralde sadece büyük şehirler var. o yüzden bi kaç şehir daha aradım çorum,bilecik,bayburt gibi. onlar için başlık açılmış ama bu mükemmel şehir için başlık bile yok.
4 yıldan fazladır bartında yaşıyorum ve üniversite bittikten sonra da yaşamaya karar kıldığım şehir. türkiyenin en büyük şehrinde büyümüş birisi olarak neden mi bartın? çünkü sessiz, sakin, sözlük yazarları dahil türkiye de bir çok insanın böyle bi şehir olduğundan bile haberi yok. inkumu,amasrası,mugadası,çakrazı,güzelcehisarı,giderosu gibi daha birsürü tertemiz,yemyeşil, istila edilmemiş sahil şeridi var. şunu da eklemek isterim. güzelcehisar türkiyenin en güzel koyu seçilmiştir. çünkü tertemiz denizi sahile, sahili ise lâv kayalarına sırtını dayar. ayrıca türkiyede en az suriyeli bulunan il (64 kişi.) insanı samimi,yardım sever. zaten bartının nüfusu toplamda 60 bin küsürlerde. yani bir çoğunuzun üniversitesinin nüfusundan bile az.
bir de kavşak suyu vardır bartının. efsaneye göre bu su'dan içen bartından gidemezmiş. ama son zamanlarda bu su ile ilgili bir çok şehir için de aynı efsaneyi duydum. hangisi orjinali bilmiyorum ama bende etki yarattığı kesin.
turistik olarak gezecek bir çok yeri var. en az safranbolu veya ankara evleri kadar meşhur olması gereken bartın evleri var. şehrin bir çok yerinde görebileceğiniz bu eski osmanlı mimarisine sahip evlerde hala yaşayanlar var. bartının adı parthenios'dan gelir. onun anlamı ise sular şehri demekmiş. bartının bir çok yerinden koskoca ırmaklar geçer. uludere kanyonu gezilebilecek en güzel yerler arasındadır bence.
şehircilik olarak ise pek gelişmemiştir. ulaşım ucuzdur aslında. (öğrenci 1,5tl) sular şehri diye anılmasına rağmen sık sık su kesintisi görebilirsin şehirde. bir tane avm bile bulunmaz. belki bu iyi bişeydir bilmem ama türkiyede avm'si olmayan tek şehirdir belki de.
aşağıda ki resimler belki bartın hakkında biraz fikir oluşturur sizlere.
bartının meşhur kırmızı caddesi (amsterdam'da ki red light district ile kartıştırmayın sakın)

bartın güzelcehisar köyü

bartın inkumu

bartın amasrası

meşhur bartın evleri mimarisi
4 yıldan fazladır bartında yaşıyorum ve üniversite bittikten sonra da yaşamaya karar kıldığım şehir. türkiyenin en büyük şehrinde büyümüş birisi olarak neden mi bartın? çünkü sessiz, sakin, sözlük yazarları dahil türkiye de bir çok insanın böyle bi şehir olduğundan bile haberi yok. inkumu,amasrası,mugadası,çakrazı,güzelcehisarı,giderosu gibi daha birsürü tertemiz,yemyeşil, istila edilmemiş sahil şeridi var. şunu da eklemek isterim. güzelcehisar türkiyenin en güzel koyu seçilmiştir. çünkü tertemiz denizi sahile, sahili ise lâv kayalarına sırtını dayar. ayrıca türkiyede en az suriyeli bulunan il (64 kişi.) insanı samimi,yardım sever. zaten bartının nüfusu toplamda 60 bin küsürlerde. yani bir çoğunuzun üniversitesinin nüfusundan bile az.
bir de kavşak suyu vardır bartının. efsaneye göre bu su'dan içen bartından gidemezmiş. ama son zamanlarda bu su ile ilgili bir çok şehir için de aynı efsaneyi duydum. hangisi orjinali bilmiyorum ama bende etki yarattığı kesin.
turistik olarak gezecek bir çok yeri var. en az safranbolu veya ankara evleri kadar meşhur olması gereken bartın evleri var. şehrin bir çok yerinde görebileceğiniz bu eski osmanlı mimarisine sahip evlerde hala yaşayanlar var. bartının adı parthenios'dan gelir. onun anlamı ise sular şehri demekmiş. bartının bir çok yerinden koskoca ırmaklar geçer. uludere kanyonu gezilebilecek en güzel yerler arasındadır bence.
şehircilik olarak ise pek gelişmemiştir. ulaşım ucuzdur aslında. (öğrenci 1,5tl) sular şehri diye anılmasına rağmen sık sık su kesintisi görebilirsin şehirde. bir tane avm bile bulunmaz. belki bu iyi bişeydir bilmem ama türkiyede avm'si olmayan tek şehirdir belki de.
aşağıda ki resimler belki bartın hakkında biraz fikir oluşturur sizlere.
bartının meşhur kırmızı caddesi (amsterdam'da ki red light district ile kartıştırmayın sakın)

bartın güzelcehisar köyü

bartın inkumu

bartın amasrası

meşhur bartın evleri mimarisi
