kore savaşı

ayla filmini izleyenlerin anlayamadığı savaş.

biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)

o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.

eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.

velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)