Sosyal medya ve internetin bireyleri yerellikten küreselliğe taşıması birçok konuda yenilik getirmiştir; birey yerelde kendi ilgi alanları ile ilgili insanlara ulaşmada zorluk çekerken yeni ortam sayesinde kendi ilgi alanlarına yönelik arkadaş grupları ile irtibata geçmenin şansını yakalamıştır. Bu bağlamda, sosyal medya iletişim kurma şeklimizde dönüşüm yaratmıştır. Günlük yaşamda ulaşmada güçlük çekilen bürokrat, sanatçı vs. kişilere sosyal medyadan mesaj/yorum yazılabilir ve cevap alınabilir olunması iletişim alışkanlıklarımızın değiştiği yönündeki göstergelerdendir. Söz konusu sosyal medya kullanımının alışkanlık haline gelerek günlük yaşantımızın bir parçası olması durumu, siyasilerin ilgisini çekmiş ve çeşitli yasaklar çıkarmalarına sebep olmuştur. bu gibi platformlarda bu yasakların gündeme getirmemize neden olmuştur.
günümüz türkiye'sinde malesef insanlar sosyal medyada paylaştıkları, dile getirdikleri, fikirler ve ifadelere karşılık kanun koyucu tarafından şiddet uygulanarak tutuklanabilmektedir. elle tutulur bir zarar ziyan yaralama olmamasına ragmen çeşitli yasaklara maruz bırakılarak kendilerini seçen halkı korkutarak yönetmeyi kendilerine görev belleyen zübükler reel hayatta olduğu gibi sanal hayata da müdahale etmektedir. (bkz: yasaklar ülkesi türkiye)
Dün bi arkadasin verdigi cevaba karsilik buradaki bazi insanlarda eksi sozluk ozentiligi goruyorum diye entr yazdim
Ama yazdigim yaziyi kaldirmislar kimsenin kisilik haklarina saldirmadim hakaret etmedim daha yolun basinda bu sozluk simdiden sansür mü uyguluyor sacmalik resmen
Bi aciklama bekliyorum her isinize gelmeyeni silicekseniz biz bosuna yaziyoruz o zaman

Edit : Ben bu açtığım başlıkta ilk önce kimseye hakaret etmedim yazıyorum aşagıdan biri “ mal yazar beyanı” yazıp özgürlük oldugundan dem vuruyor .
Özgürlük istediğine hakaret etmek değildir sen ilk önce bunu öğren güzel kardeşim .

Edit 2 : ben sadece bir yazımın acıklama yapılmadan silinmesine sitem ediyorum yaptıgım her hareketi savunmadım madem siliyorsun bir mesaj yolla şunu bunu yanlış yaptın siliyorum de en azından bizde anlayalım dimi ?
Kotu bir histir.hayatina kimseyi alamazsin.tek gecelik olsa bile.duygularin yoktur artik.birey olmussundur.kimseden yardim istemez,kimseye de gerekli olmadigi surece yardim etmezsin.esyalarin en iyi dostun gibidir.onlar seni terketmez.sen ne istersen onu yaparlar.monotonlugunu gidermek icin evin her kosesini suslersin.her yerde varsindir artik.
İnsanların büyük bir çoğunluğunun yağlı olmasının sebebidir. Bu durum başta kalp sorunları olmak üzere birçok sağlık sorunlarına zemin hazırlamaktadır. spor yapıp sağlıklı beslenmek, vücudunuza güzel bir görünüm katmakla beraber ruhsal açıdan da sizi güçlü kılar, benlik saygınızı arttırır. spor yapın dostlar
Ekşi sözlükte açılır da ülke gündemine düşmez mi bu tabi ki düşer. Ekşi sözlüğün bu olayına acayip tavim eni sonu oraya yazanlardan sen ben gibi insan kardeşim valla bak hatta bı kaç yazar arkadaşım var yolumu değiştiriyorum onları görünce öylesine sığırcık. Neyse malum başlık ekşi sözlükte açılmış buram buram faşizm kokan kendi kafalarinca nedensellik olgusunu kavrayamadan sadece fav amacı güden ve beklenti karşılayan bir başlıktır birilerinin bu ülkede 20 milyon a yakın Kürt insanın yaşadığindan haberi yok. Ayrıca belirtmek isterim ki eşek sikmek için Anadolu ya ait bir gelenektir şimdi kalkıp Kürt bir yazar Türklerin göç ettikleri yerde esseklerin iflah olmaması diye bir başlık açsa hoş mu olur ? Konumuzun bununla ne alakası var deme çünkü başlığın kendisiyle hiç alakası yok bu tarz yazılar derin sosyolojik tahliller gerektirir ki bunu tartısabilecek demokratik kılcal bir platform yoktur.
Bira alkolden sayılmaz abi, baya günlük hayatta tüketilen su gibi bir şey. bira içip sarhoş olanları anlamıyorum mesela, hafif çakır yapar zaten bir süre sonra şişirir. babacım 10 tane bira içen var bir oturuşta, ebenin amı. ama bilader niye zorluyorsun ki, git rakı iç rakı mesela alkoldür, viski alkoldür, vodka desen anam anam, cin zaten dolapta buz gibi.
çağatay akman denen torbacı kitap çıkarıyormuş.

yunus günce denen çakma sunucu başımıza şair oldu.

çalıntı melodiyle her yerde konuşulan adam sanat duyarı kasıyor.

neden veya nasıl diye soran var mı?

sanat yapmak isteyen kimsenin bir gram imkanı olmaması bu durumun en büyük sebebi. ben de bir sanat emekçisiyim. müzik yapmaya çalışıyorum. kıytırık bar köşelerinde, soğuk sokaklarda o adını bile duymak istemediğim sanatın kültürsüz üst sınıfını oluşturan kişilerin şarkılarını isteyen insanları geçiştirerek geçiyor hayatımın bir kısmı. halbuki benim de şarkılarım var. benim de hayallerim var. adım yok. param yok. amcam, dayım yok. kaliteli müzik yaptığımı iddia edecek konuma ulaşmaya daha çok yolum var. en kötüsü de adım olsun istemiyorum. ortalama bir yaşam standardında kalitesiz müzik yapmadan yaşayabileceğim bir sanat hayatı istiyorum. adımı herkes bilsin gibi bir derdim olsaydı keşke, olabilseydi.

ben oyuncu olmaya çalışıyorum. çalışılmayacak koşullarda saçma turnelerde kötü çocuk oyunlarını okullara pazarlayan tüccarlarla geçiyor hayatımın bir kısmı da. az da olsa içime sinen bir projeye başlasam sonunda yine parasız, yine işsiz kalıyorum. iyi bir oyuncu olup olmadığımı bilebilme şansım yok çünkü parasızlıktan kaliteli izleyiciye ulaşamıyorum.

benim de yazdığım çizdiğim şeyler var ama insanlar yunus günce gibi, çakma torbacılar gibi kişilerin kitaplarından başını kaldırıp elimden tutmadığı için kaliteli bir okuyucu kitlesine erişimim yok.

ben düşünebiliyorum da insanlar neden düşünemiyor diye o kadar kızıyorum ki kendime. düşünme arkadaşım! oynama! besteleme! yazma! hepsini yapıyormuş gibi davran. isim kovala. çal. başkalarının eserlerini çal. başkalarının düşüncelerini benimse. herkes olursan herkesten değer görüyorsun.

bir ortamda elime gitar alıyorum ve popüler şeyler çalmaya başlıyorum. herkes mutlu. bir şarkımı çalayım desem herkes firar. kalan 2-3 kişi seviyor. istisnasız seviyor. ama onlar gibi olmadığım için, herkes olmadığım için dinlemeye gerek duymuyorlar. ben onlara tersim. herkes olmayana kimse gözüyle bakmaktan o kadar mutlu ki insanlık.

ben yoruldum dostlar. bar köşelerinden, kalitesiz çocuk oyunlarından, yazılarımı paylaşacak fanzin kovalamaktan değil; kendim olamamaktan yoruldum.
insanların kutsalına ve saygı duyduğu şeye hakaret olarak algılamanızı istemiyorum. fikirlerimi yazmak istiyorum ve sizinkileri de merak ediyorum.

öncelikle Putperest olan insanlar kendi elleri ile yapmış olduğu nesneleri ilah olarak görüp onlardan meded umar. bu olaya denir. bizim Dinimiz islam bu inanışı asla kabul etmez ve putperestliği kaldırdığı söylenir.

peki şeytan taşlama, kabe, hacerül esved taşına yapılanlar size putperestlik gibi gelmiyor mu ? bir hindu' nun ganj nehrinde yıkanması ile müslümanın şeytan taşlaması arasındaki fark nedir ?