İzlediğimde dakikalarca kahkaha attığım saykodur

https://twitter.com/bilimvegercek/status/941972766500286464
Okuyacağınız kitaplara yönelik fikir alabileceğiniz alıntıların paylaşıldığı sanal kütüphane oluşturup şayet mobil uygulamasını da kullanırsanız koyacağınız kitap hedefinin sizi gaza getireceği güzel bir uygulama ve tavsiye ederim
hedonizm, yani hazcılık: yaşamın anlamını haz olarak gören, haz veren her şeyin iyi olduğunu ve bütün eylemlerin amacının haz olduğunu öne süren, sevincin kaynağını hazda bulan dünya görüşüdür. ekonomik etkinliğin hazzın en yüksek noktasına varacak biçimde geliştirilmesi öğretisi olarak da tanımlanabilir. bu yaklaşımın kurucusu aristippos, temsilcisi epiküros’tur.

türkiye'de ise bu akımı halkla buluşturan, tanıtan bir sanatçımız var. o da oğuz yılmaz.
ve oğuz yılmaz "bas bas paraları leyla'ya" parçasında "leyla" kişisini bir metafor olarak kullanmıştır. aslında leyla, oğuz yılmaz'ın eğlence ortamlarında para basılmasını salık verdiği herhangi bir kadın değildir.
leyla şarap da olabilir, edebiyat da olabilir. çok almak istediğin yeni çıkan ankastre bir buzdolabı da olabilir, çok sevdiğin bir yemek de.
oğuz yılmaz'ın burada en basit tabiriyle vurguladığı şey, hayatın en önemli değerinin haz ve zevk almak olduğu ve ideal yaşama ancak bu şekilde ulaşılacağıdır. bu bağlamda, sonsuz olmayan şu dünya üzerindeki sonlu yaşamımızda, bütün çabalarımızı, duygusal ya da fiziksel fark etmeksizin bizi gerçekten mutlu eden şeyler yönünde sarf etmemiz gerektiğidir.
sanatçı, öncüsü aristippos'tan aldığı öğretiyi hakkıyla irdeliyor bize de yalnızca ona bir kulak vermek düşüyor.

https://www.youtube.com/watch?v=xs8hl0lcFGc
alakam olmamasına rağmen, karaborsacılık işi erbabı olsaydım satmayacağım bilet genco erkal'ın oynadığı herhangi bir tiyatro oyunu bileti olurdu. oyuna muhakkak giderdim, fazla aldıysam da sevdiğim bir arkadaşıma hediye ederdim.

onun dışında her türlü konser, maç, etkinlik vb. biletini (aldığım fiyatın üstünde olması kaydıyla) üçüne beşine bakmaz okuturdum.
istanbul'un gerçek fatihi , zamanında fatih sultan mehmed'e şarap ısmarlamış bi abimiz.

video
özellikle bu yılın başlarında çok popüler olan kripto paralara her gün yenileri ekleniyor. bu piyasayı takip ederken kendi kendime sordum neden interrail gibi güçlü bir özgür organizasyonun kendi dijital parası olmasın. düşünsenize sahip olduğumuz iletişim kanalları ve gezgin topluluk sayesinde bütün dünyaya kabul ettirebileceğiniz bir kripto paranızın olması ve bu para güzel bir proje ve reklam ile ICO sitelerinde gerekli proje desteğini toplayacağından hiç şüphem yok. tabi bunlar uzun vadeli projeler iki veya üç yıl çalışılması lazım. ilave olarak bu projeye diğer para birimlerinden farklı olarak sıra dışı ve gezgin kültürüne uygun bir algoritma ile desteklenirse(blockchain, crpytonight gibi sistemler yerine) kripto yatırımcıların ilgisine hızlıca çekeceğine inanıyorum. bu hayali bir an düşünmek bile güzel geldi fakat gerçekçi olursam çok zor bir proje olduğudur. ama unutmamak lazım imkansız değil.
başlığın uzun hali: elektrikli süpürgenin aslında bildiğimiz gırgır aletinin elektrikli hali olması olacaktı.

çalışma mantığı olarak gırgır denilen alet halı, kilim vb. yerlerdeki süpürülmesi gereken parçaları iğnemsi bir fırça ile haznesine topluyor. aynı mantık da aslında elektrikli olmasının dışında elektrikli süpürge için de geçerli. bunun dışında ikisini de ıslak parçaları toplayamıyorsunuz falan filan.

mühendis misin delikanlı diyeceklere peşin edit değilim, hatta alakam olmaz ancak evini her hafta süpüren evli bir erkeğim.
insanda utanma hissi yaratan ve anlık olarak kütüphanede başıma gelen hede.

bir de bu sese karşı dönüp taaaa ön sıralarda oturan arkadaşların tek kaşı havada bakış atması? kamufle etmek için uğraştığım aksırma,tıksırma çabaları da fayda etmedi sözlük.
çağatay akman denen torbacı kitap çıkarıyormuş.

yunus günce denen çakma sunucu başımıza şair oldu.

çalıntı melodiyle her yerde konuşulan adam sanat duyarı kasıyor.

neden veya nasıl diye soran var mı?

sanat yapmak isteyen kimsenin bir gram imkanı olmaması bu durumun en büyük sebebi. ben de bir sanat emekçisiyim. müzik yapmaya çalışıyorum. kıytırık bar köşelerinde, soğuk sokaklarda o adını bile duymak istemediğim sanatın kültürsüz üst sınıfını oluşturan kişilerin şarkılarını isteyen insanları geçiştirerek geçiyor hayatımın bir kısmı. halbuki benim de şarkılarım var. benim de hayallerim var. adım yok. param yok. amcam, dayım yok. kaliteli müzik yaptığımı iddia edecek konuma ulaşmaya daha çok yolum var. en kötüsü de adım olsun istemiyorum. ortalama bir yaşam standardında kalitesiz müzik yapmadan yaşayabileceğim bir sanat hayatı istiyorum. adımı herkes bilsin gibi bir derdim olsaydı keşke, olabilseydi.

ben oyuncu olmaya çalışıyorum. çalışılmayacak koşullarda saçma turnelerde kötü çocuk oyunlarını okullara pazarlayan tüccarlarla geçiyor hayatımın bir kısmı da. az da olsa içime sinen bir projeye başlasam sonunda yine parasız, yine işsiz kalıyorum. iyi bir oyuncu olup olmadığımı bilebilme şansım yok çünkü parasızlıktan kaliteli izleyiciye ulaşamıyorum.

benim de yazdığım çizdiğim şeyler var ama insanlar yunus günce gibi, çakma torbacılar gibi kişilerin kitaplarından başını kaldırıp elimden tutmadığı için kaliteli bir okuyucu kitlesine erişimim yok.

ben düşünebiliyorum da insanlar neden düşünemiyor diye o kadar kızıyorum ki kendime. düşünme arkadaşım! oynama! besteleme! yazma! hepsini yapıyormuş gibi davran. isim kovala. çal. başkalarının eserlerini çal. başkalarının düşüncelerini benimse. herkes olursan herkesten değer görüyorsun.

bir ortamda elime gitar alıyorum ve popüler şeyler çalmaya başlıyorum. herkes mutlu. bir şarkımı çalayım desem herkes firar. kalan 2-3 kişi seviyor. istisnasız seviyor. ama onlar gibi olmadığım için, herkes olmadığım için dinlemeye gerek duymuyorlar. ben onlara tersim. herkes olmayana kimse gözüyle bakmaktan o kadar mutlu ki insanlık.

ben yoruldum dostlar. bar köşelerinden, kalitesiz çocuk oyunlarından, yazılarımı paylaşacak fanzin kovalamaktan değil; kendim olamamaktan yoruldum.
dünyanın en büyük ve en popüler kitap severlere özel sosyal-medyası. Neredeyse dünyada yayınlanmış/yazılmış bütün kitapların listesini, kitap yorumlarını , eleştirileri ve yazarlar hakkında bilgileri bulabileceğiniz bir sanal kitaplık. Arkadaşlarınızı ekleyebilir, okuma challenge'i ile kendinizi sınayabilir, okuduklarınızı sanal kütüphanenize ekleyebilir, ülkenizden en çok kitap okuyan üyeleri görebilirsiniz.