İnternette rastladığım en mantıklı ve hoşuma giden kampanya. Cinsiyetsiz ve yaşa bakılmaksızın bu zorbalık toplumumuzda görülüyor. Empati yapın artık bu insanlığınızın gereği.
ÜNLÜ BİR TABLOYA BAKTIĞINIZDA, YAPAN RESSAMI BİLEMİYORSANIZ, KOLAYI VAR...
- Resimdeki kadın erkek, alayının poposu değirmen taşı kadar büyükse; Rubens
- Resimdeki adamlar, şaşı, kıvırcık saçlı ve travestiye benziyorsa; Caravaggio,
- Eğer herkesin vücudunda “töööbe bismillah, n’oolmuş lan buna” dedirten bariz bir tuhaflık varsa; Picasso,
- Resim, kafanızın trilyon olduğu bir gece veya sabaha dair hatıralar gibiyse; Dali,
- Resim karanlık ve insanların suratında kabızlıktan ölüyormuş gibi bir ifade varsa; Titian,
- Resimde çok çok fazla insan var ve insanlar normal görünüyorlarsa; Bruegel,
- Herkes, kadınlar da dâhil %80 Putin'e benziyorlarsa; Van Eyck,
- Resimdeki insanlar, tozlanmış da grup seks yapıyormuş gibi görünüyorlarsa; Bosch,
- Herkes, solgun sokak lambasının altındaki ayazda kalmış mezarlık iti gibi görünüyorsa; Rembrandt,
- Resimde oraya buraya serpiştirilmiş en az 3 melek ve kuzular alan varsa; Boucher,
- İnsanlar çıplak, güzel ve üst üste yığılmışsa; Michelangelo,
- Balerin varsa; Degas
- Resim keskin, koyu renk, mavimsi, insanlar sakallı ve açlıktan geberiyomuş gibi görünüyorsa; El Greco,
- Tek gördüğünüz, magirus tamponu gibi yekpâre kaşlı bir kadınsa; Frida,
- İnsansız, benekli benekli bir doğa anlatımıysa; Monet,
- Kafaları güzel, mutlu parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Renoir,
- Kafaları güzel, mutsuz parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Manet,
- Arka plan "Yüzüklerin Efendisi"ni anımsatıyorsa, ortalıkta tuhaf mavi bir sis varsa ve saçlar asla fön konmamışçasına kıvırcıksa; Da Vinci,
- Rengarenk boyanmış excel sayfası gibi birşeyse; Mondrian,
- Bakar bakmaz, “hadi lan, bunu ben de yaparım” diyorsanız; Miro’dur.
- Resimdeki kadın erkek, alayının poposu değirmen taşı kadar büyükse; Rubens
- Resimdeki adamlar, şaşı, kıvırcık saçlı ve travestiye benziyorsa; Caravaggio,
- Eğer herkesin vücudunda “töööbe bismillah, n’oolmuş lan buna” dedirten bariz bir tuhaflık varsa; Picasso,
- Resim, kafanızın trilyon olduğu bir gece veya sabaha dair hatıralar gibiyse; Dali,
- Resim karanlık ve insanların suratında kabızlıktan ölüyormuş gibi bir ifade varsa; Titian,
- Resimde çok çok fazla insan var ve insanlar normal görünüyorlarsa; Bruegel,
- Herkes, kadınlar da dâhil %80 Putin'e benziyorlarsa; Van Eyck,
- Resimdeki insanlar, tozlanmış da grup seks yapıyormuş gibi görünüyorlarsa; Bosch,
- Herkes, solgun sokak lambasının altındaki ayazda kalmış mezarlık iti gibi görünüyorsa; Rembrandt,
- Resimde oraya buraya serpiştirilmiş en az 3 melek ve kuzular alan varsa; Boucher,
- İnsanlar çıplak, güzel ve üst üste yığılmışsa; Michelangelo,
- Balerin varsa; Degas
- Resim keskin, koyu renk, mavimsi, insanlar sakallı ve açlıktan geberiyomuş gibi görünüyorsa; El Greco,
- Tek gördüğünüz, magirus tamponu gibi yekpâre kaşlı bir kadınsa; Frida,
- İnsansız, benekli benekli bir doğa anlatımıysa; Monet,
- Kafaları güzel, mutlu parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Renoir,
- Kafaları güzel, mutsuz parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Manet,
- Arka plan "Yüzüklerin Efendisi"ni anımsatıyorsa, ortalıkta tuhaf mavi bir sis varsa ve saçlar asla fön konmamışçasına kıvırcıksa; Da Vinci,
- Rengarenk boyanmış excel sayfası gibi birşeyse; Mondrian,
- Bakar bakmaz, “hadi lan, bunu ben de yaparım” diyorsanız; Miro’dur.
En sevdiğim yalnızlık tanımı. yalnız gezenler beni daha iyi anlar.
breaking bad adlı dizide jesse pinkman'ı oynayarak aşmış bir daha o kapasiteye ulaşamamış oyuncu.
ilk olarak malcolm in the middle adlı dizide gördüğüm gelmiş geçmiş en iyi karakter oyuncularından biri.
2000-2006 yıllar arasında yayınlanan sıcak mı sıcak aile dizisi. ben bu diziden sonra böyle içimizi ısıtan yabancı dizi göremedim maalesef.
Türkiye'de insan olarak yaşamanın bile zaman zaman zor olduğu dönemlerde, bir başka türde canlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışmak dünyadaki en zor şeylerden biri bence. Tecavüz edilen kediler, yakılan yavru köpekler, patileri bağlanıp tarlada öldürülen köpekler, işkence edilen atlar, sırf yemek için zulüm edilerek öldürülen inekler, daha fazla beton için kesilen ağaçlar, sırf ego tatmini için vurulan geyikler, özel kuş türleri, daha niceleri... Türkiye'de canlı olmak çok zor. Saygısız, sevgisiz, pislik insanlar bir yana; bizler de durumu bilip, bir dur bile demedikten, kolları sıvamadıktan sonra asla düzelmeyecek pisliğin içine doğru gidiyormuşuz gibi
Örnekleri kişiye göre değişir ama içmeden de sarhoş olunur.
(bkz: düş sokağı sakinleri)
(bkz: murat yılmazyıldırım)
(bkz: müslüm gürses)
(bkz: müzeyyen senar)
(bkz: düş sokağı sakinleri)
(bkz: murat yılmazyıldırım)
(bkz: müslüm gürses)
(bkz: müzeyyen senar)