Hani " bi heppi" diyoz ya hani mutlu ol felsefesi işte o felsefenin çıkış kaynağı bence sürekli gülümseyen insanlar. Allahım keşke her köşe başında olsa bi tane onlardan. Onları gördükçe "3 günlük dünya be ne diye üzülüp sıkılıyoruz kendimizi harap ediyoruz ki" demeden duramıyorum
domates olmak isterdim. yere düşüp ezildiğimde bile kalkıp hayatıma salça olarak devam ederdim.
korkuyorsun, çünkü bilmiyorsun. üstelik öğrenmekten de korkuyorsun. korkmaktan başka hiçbir şey öğrenememişsin.

bildiğini sandığın duyguların basitliğiyle bir hayatı kovalıyorsun, eşinle çocuk yapmak, üremek istiyorsun. hem de kendi kendini hiç doğurmadan. kendi kendine hiç şekil vermeden.

kıskanıyorsun, çünkü gerçek sevgiye hiç sahip olmamışsın.
üzülüyorsun, çünkü mutluluğun ne olduğunu aslında hiç bilmiyorsun. sevilmek istiyorsun, sevmeyi bildiğini sananlar tarafından. tekrar tekrar üzülüyorsun, yıkılıyorsun, kahroluyorsun, kendinle ilgili hemen hemen her şeyi yapıyorsun.

ama utanmak nedir bilmiyorsun. neden utanacağını bile bilmiyorsun.
daha doğrusu şöyle
bir arkadaşınla veya sevgilinle bir yerde olduğunda yemek sorduğunda
"sen ne yersen onu yerim"
yada
"be seçmem Herşey yerim"
diyen insan
Ömrümün son 5 yılı bu boşlukla geçiyor. Koca bir hiç üzerine kurulu hayatım. Umarım yalnız değilimdir.
Kategori seçerken zorlandığım başlık. Bok diye kategori bulamadığım için diğere açtım. Neyse, tanıma gelecek olursak, askerde, misafirlikte, doğada, otogarda, temiz veya pis her türlü tuvalette işini görebilen insandır olarak tanımlardım eskiden. Şimdi biraz daha esneğim. (bkz: hastaneye sıçan teyze) videosunu gördükten sonra, hayata bakışım çok değişti. Videoyu bulunca ekleyeyim.

Edit: ahanda buldum
o kadar deli oluyorum ki. geziyosanız adam gibi gezin. oğlanlar beğeni almak için kızlarla foto atıyor, kızlar bi yerlerini açıyor. asıl suç bunları paylaşan gereksiz instagram sayfalarında. dikkat edin hep primciler paylaşılır. şu kültürün bozulmamasını istiyorum.
yaşadığım şehrin ve yaptığım işin en sevdiğim yönlerinden biri. bir de seyahat etmenin. hiç tanımadığım ve belki de bir daha hiç karşılaşmayacağım onlarca insanla sohbet etmek, fikirlerini sormak, yol tarifi almak, belki kısaca hikayelerini dinlemek, biraz kendininkinden bahsetmek, iyi dileklerini almak, iyi dileklerini sunmak. hepsi bu kadar. çok da ilginç sohbetler olur çoğu zaman o kısacık diyaloğa sığanlar, tadından yenmez.
bilimsel olarak da kanıtlandı:
kediler ismi biliyor fakat bizi umursamıyor

yaani diyor kiiii; kedilerin isimini bildiği, anladığı bilimsel olarak kanıtlandı fakat onlara seslendiğimizde bakmamaları tepki vermek istememeleri ya da tercih etmemeleridir.