ozan güven'in genç bir basın çalışanını payladıktan sonra hakkında çıkacak haber için düşündüğü manşet. aynı zamanda iyi içerikler derleyen bir sosyal medya oluşumu.
ozan güven - kaç yaşındasın rage (+18 /// Deniz Tekin, Dolu Kadehi Ters Tut, Can Ozan)
(bkz: yiğit özgür)' ün yapmış olduğu penguenin en popüler karikatürlerinden biridir. Yurdum insanın seks konusunda cahilliğini gözler önüne sererbilocan - kumbarabaz-y6x9Lbilocan - kumbarabaz-y6x9Lbilocan - kumbarabaz-y6x9L
-Türk erkeklerinin bayıldığı iskandinav kadınlarının bile tercih ettiği romantik , bakımlı ve kibar erkeklerdir.
Bknzitalianoo
anadolu rock tarihsel olarak ne zaman başladığı ile ilgili sınırları kesin olmayan, 1960’lı yılların ortalarından itibaren ülkemizdeki müzikal hareketler içerisinde yeşermeye başlayan bir akımdır. yerel müzikal temaların popüler müziğe uygulanabilirliği deneyi olarak başlayan çalışmalar, zamanla kendine özgü bir yapıya ve içeriğe sahip bir tür haline dönüşmüştür. bu alanda ilk ürünleri veren müzisyenler içinde bulundukları türün adım koymasalar ve çeşitli tanımlar getirmeye çalışmışlarsa da, 1970 yılına kadar tür herhangi bir isimle anılmamıştır. 1970 yılında türün önemli temsilcilerinden olan (bkz: moğollar) grubunun gitaristi taner öngür, yaptıkları müziği anadolu pop olarak tanımlamış ve daha sonra bu tanım genel bir kabul görmüştür. ancak tür, günümüze kadar belirli isimler çerçevesinde hem pop hem rock olarak anılmıştır. konuyla ilgili yazılmış kaynaklara bakıldığında genellikle tek ismin kullanıldığı görülmektedir. (bkz: cem karaca)
ülkemizdeki popüler müzik tarihi içerisinde, karakteristik özellikleri ve özgünlüğüyle önemli bir yere sahip olan akım, olgunluk dönemi diyebileceğimiz 1970 ve 1980 yılları arasında bir çok müzisyeni etkisi altına almış ve en verimli dönemlerini bu yıllarda yaşamıştır. ülkemizdeki müzik piyasasında çok ağırlıklı bir yeri olmasa da günümüzde anadolu rock türünde çalışmalar yapan müzisyenler ve gruplar halen bulunmaktadır.
anadolu rock akımının ilk tohumları 1960’ lı yıllarda istanbul gibi büyük şehirlerde müzik yapan, sahne alan bazı müzisyenlerin repertuarlarına yerel melodilerden oluşan şarkı ve türküleri eklemeleri, bunun sonucunda da olumlu tepkiler almalarıyla atılmaya başlanmıştır denilebilir. bu tür denemeleri yapan gruplar veya müzisyenler, popüler batı müziği örneklerini icra eden ve bu müzikleri en iyi şekilde orjinali gibi çalma çabasında olan, taklide dayalı bir müzikal çizgi izlemekteydiler. akımın içerisinde yer almış bir çok müzisyenin bu yıllarda rock’n roll ve beat tarzındaki müzik çalışmaları hem batı çalgılarını kullanmak hem de bu türlerin armonik yapısına hakim olmaları açısından önemlidir. zira bu süreç, sonraki yıllarda akımın karakteristik özelliği olan yerel melodileri batılı sound ve batı çalgılarıyla seslendirme meselesi için bir zemin hazırlamıştır.
türde baskın müzikal yapı genelde beat ve rock düzenlemelerdir. bu sebeple aşağıda anadolu rock akımının temsilcilerinin müzikal geçmişlerinde önemli bir yer tutan, türün müzikal altyapısının zemini olan rock’n roll ve beat etkisinden bahsetme gereği duyulmuştur.
rock’n roll akımının, başta amerika olmak üzere tüm dünyaya yayılması ve türün öncüleri chuck berry, elvis presley, jery lee lewis, billy haley gibi isimlerin türkiye’de de duyulmaya başlaması, o dönem dünyadaki popüler müzik akımlarını takip eden barış manço, cem karaca gibi pek çok yerli müzisyeni etkilemiştir. elvis presley’ in plaklarının ülkemizde dinleniyor olması, billy haley’ in “(bkz: rock around the clock)” isimli (bkz: rock’ın roll) şarkısının yer aldığı (bkz: blackboard jungle) vb. filmlerin istanbul’da gösterimlerinin yapılmaya başlaması gibi etkenler sonucunda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu müziğin popülaritesi artmıştır. dolayısıyla birçok yerli orkestra rock’n roll türündeki şarkıları repertuarlarına eklemeye başlamışlardır. aslında bu dönemlerde ortaya çıkan her hangi özgün bir yorumdan bahsetmek pek mümkün değildir. daha çok, şarkıları aslına bire bir uygun olarak seslendirmenin başarı sayıldığı, sadece müzikal olarak değil sahne kostümlerinin ve sahnedeki mizansenlerin de taklit edildiği bir dönemdir.
kısa bir giriş yapmak gerekirse her açıdan dünyanın en iyi havalimanı. zaten bununla ilgili birçok blogta da doğru ve yanlış bilgileri bulabilirsiniz ama yaklaşık 70 küsür saat sadece bu havalimanında kalmış biri olarak yorum yapma ihtiyacı hissettim.

terminal 1-2-3 olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. terminal 1'in diğer terminallere kıyasla daha küçük olduğunu düşünüyorum fakat yine hepsinin içerisinde gerek 7/24 açık ücretli ya da ücretsiz eğlence mekanları var. bunu biraz daha açmak gerekirse terminal 1'deki ücretli havuz, veya ücretsiz kaktüs bahçesi. terminal 2deki birçok türden çiçek bahçeleri ve ps-pc oynayabileceğiniz(belli saatlerde) ücretsiz alan, terminal 3'te mini akvaryum, kelebek bahçesi, çocukları için eğlence alanı, tiyatro ve küçük bulsam da beğendiğim havacılık galerisi. yine aynı şekilde uçuşuna yanlış hatırlamıyorsam 6 saat kaldıysa(aktarmalar arası da olabilir emin değilim) ve havalimanındaysanız ücretsiz şehir turuna katılabiliyorsunuz. bir ara unutmazsam girdiyi de fotoğraflandırırım
14 Haziran 1946 senesinde dünyaya gelmiştir. Tam adı Donald John Trump Queensdir. New York doğumludur. ABD'li iş adamı, siyasetçi, yönetici, girişimci ve yazar olan Trump. ABD başkan adayı olmuş ve seçilmiştir. Ayrıca Trump Organizasyonu'nun başkanı olan Trump dünyanın sayılı zenginlerindendir. İlginç saç seçimi ve ayarsız ağzıyla hem dillere hem de internet alemine destan olmuştur.
2006 yapımı olmasına rağmen eski zamanların adile naşit'li münir özkul'lu filmlerin tadını veren reha erdem filmi. (bkz: reha erdem)
şöyle de bir başlangıcı vardır ve iyi bir başlangıçtır.

https://www.youtube.com/watch?v=ArCLPiniYCY


“insan nedir ki” sorusunu “korkularından, zaaflardan, arzulardan, özlemlerden örülü bir hafıza ve kandan, etten, kemikten oluşan kırılgan bir vücut” diye yanıtlıyor film.


-köpekler bizi içimizde kemik olduğu için mi ısırır neriman teyze?
-içimizde kalp olmadığı için ısırır oğlum.
1969'da başlayan hikayesi 78-79 sezonunda AKM ile resmileşmiş ve yerleşik bir tiyatro olmuştur. Hani şuan harabe olarak duran ve halaaa halaaa onarılmayan AKM var ya taksimin orta yerinde. Heh o işte 78'den 2010 yılına kadar 244 oyun sahnelemiştir yamulmuyorsam.

Gelelim bu kurumun bu günkü haline. Geçen sezon 5. yılım bitti bu kurumda çalışmaya başlayalı. İçinde her ay maaş alıp oyunlarda göremediğiniz oyuncuları mevcuttur. Kadro alıp göt göbek yapmış abilerimiz. Şeker abilerimiz bizim. Bir savaş oyununda generali oynayıp sadece konuşup sahneden giden oyuncular var mesela. Savaş sahnesi olduğu halde onları hiç savaşırken göremezsiniz. Komik. Bu abiler ablalar kadar kuruma zarar veren başka hiç bir şey yoktur. Devletin kültür politikasından bile daha zararlıdır. bir çok oyununda dekorlar oynar ışıklar şov yapar artık. Gidip sadece dekorları ve ışıkları izlersiniz. Ha oyuncular ?. Onlar da çıkıp söylüyorlar bir şeyler tabi. Bazen değmeyecek oyunlara değmeyecek masraflar israf oluyor diye düşünüyorum.

Devletin hiç beslemek istemediği bir kurum burası. içindekiler hem muhalif hem de devlet memuru. Daha ne olsun ?

Sözleşmeli çalıştırdığı genç oyunculara zerre acımayan kurum. bütün sezon seni bağlayacak bir sözleşme yapar ve sene boyunca 3 5 oyun koyup o kadar para verir. yevmiye sistemiyle çalıştırır ama iş vermez. başka bir iş yapmaya kalkınca o tarihlere oyun koyar o işten de olursunuz. Kölelik sistemi işliyor içeride hala. konservatuvardan mezun veya öğrencilerin mecburi çalıştığı bir kurumdur yine de. ona rağmen çok güzel şeyler yapıyorlar. Canla başla. Tebrikler!.