Chirstmas ışıklarını görebileceğiniz her yer uygundur aslında ışıklarıyla ünlü bir güney İtalya şehri olan Salerno'da unutulmaz bir gece geçebilirsiniz. :)
29 aralık 2017 cuma günü başlayan ve akabinde 30 aralık cumartesi gününe sarkan olaylar zinciri. bana göre bu olay dış güdümlü bir ayaklanma teşebbüsü. ayaklanmanın başladığı bölgelere bakarsak, çoğunun farsi nüfusun az olduğu yada olmadığı yerler olduğunu görürüz. umarım bu ayaklanma çok büyümeden biter yoksa ortadoğu yine kan gölü olacak.
özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerin unesco tarafından korumaya alınıp listelenmesine verilen ad.

listeye buradan ulaşabilirsiniz
Oldukça saçma bulduğum bir eylemdir. İster siyah donla girin ister kırmızı... herkesin donuna kimse karışamaz.
meşhur afgan kızı.

bir güzellik nasıl yok edilir sorusunun en büyük yanıtıdır. bu kızımız "batılı" bir ülkede olsa muhtemelen şuan bir reality show'da paraya para demiyecek durumda olurduşarbat gula - sarbat-gula-HFvp0
şu hayatımda etkilendiğim 3 askerden birisidir, kendisi bir askerden fazladır, hem asker, hem iyi bi politikacı hem de çok iyi bir filozoftur. her prusyalı gibi (bkz: erwin rommel) o da hitler'den nefret etmekteydi fakat o zamanın şartları, onun hızla yükselmesi ve prusyalıların çok sevdiği -savaşı- onlara vermesi yüzünden kayıtsız ona uyuyorlardır. 15 kasım 1907'de yılında dogmustur. küçük yaşta mimarlıga ilgi duymaya başlamış daha sonra bu ilgisi orduya kaymıştır. kurmay subay olarak 10. panzer tümeninde görev yapmıştır. afrikorps'un tunusta konuslandıgı bir yerde kraliyet hava kuvvetlerine bağlı bir uçağının konvoya saldırısına uğrayarak ağır yaralanmış ve sonuçta sol göz, sağ elinin bütün parmağı ve sol elinin dördüncü ve beşinci parmakları kaybetmiştir. kendisi savaşın asıl amacının sovyet rusya'yı yıkmak olduguna inanıyordu ve yahudilere yapılan zulümden haliyle rahatsızdı. şöyle küçük bir anı vardır kendisi hakkında; hitler insanlar tarafından bakışları ile insanları susturabilen bir insan olarak anılıyordu yani hitler bir insana baktım mı bakışları ile insanları korkutabiliyordu. fakat iş stauffenberg'e gelince o gözleri onun karsısında bi işe yaramamıştır. onun kararlı ve asil duruşu karşısında hitler gözlerini kaçırmış ve derhal oradan uzaklaşmıştır. claus afrika'dan döndükten sonra onu makamına kabul etmiş kendisine ; "keşke bütün subaylarım sizin verdiklerinizi almanyaya verseydi şuan bu durumda olmazdık" demiştir. hitlere ilk geldiği andan itibaren büyük nefret duyan claus bunu 20 temmuz darbesi bir diğer adı ile " operation valkyrie" gerçekleştirmiştir. sonuç olarak bomba patlamış fakat hitler ölmemişti. hitlerin öldüğünü varsayıp yönetimi ele alan claus daha sonra işler sarpa sarınca teslim olmuştur. kurşuna dizilmeden önceki son sözleri "yaşasın kutsal almanya'mız!" yani "es lebe unser heiliges deutschland!" olmuştur. o öldükten kısa bir süre sonra ruslar ve amerikalılar berlin'e girmiş, o kutsal almanyayı dağıtmıştır.
bazen insanın içini ürperten bazen de içten sıçırtan diyaloglardır.

-içime bosalmadın di mi?
-...........
kendimi de bilgilendirmek amacıyla açmış olduğum başlıktır. güzel güzel lokasyonları yazacağınızı umuyorum. hatta varsa bir fotoğraf harika olur.
ilk olarak ben başlayım, devamı gelir umarım.

kestel kocayayla
bursa'da kamp yapılacak yerler - gezdimgordumyazdim-3F26P

uludağ göller bölgesi
bursa'da kamp yapılacak yerler - gezdimgordumyazdim-boX57
(foto:eyüp keskin)
(bkz: diyanet işleri başkanlığı)nın utanmazca yaptığı açıklamadır.

güzelim insanları islamiyetten soğuttular

kaynak

haberin tamamı;

"web sitesinde, nikah tanımı yapan diyanet, bulûğ çağına girmiş olanların da dinen nikahlanabileceğini belirtti. diyanet, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtti. diyanet, kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabileceklerini bildirdi. diyanet'e göre ergenlik çağına girmiş kız çocukları nikahlanırken yanlarında velilerinin olmasının daha uygun olacağını da açıkladı ve “veli olmasa da olur” dedi.

“sözlükte ‘ulaşmak, yetişmek, iş gayesine varmak gibi' anlamlara gelen bulûğ, fıkıh terimi olarak, bir kimsenin çocukluk dönemini bitirip, ergenlik çağına ulaşması demektir. bulûğ çağına ulaşan kimseye bâliğ denir. ergenlik yaşı çocuğun vücut yapısına ve iklim şartlarına göre değişebilir. islâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır. ancak erkek ve kızlar 15 yaşlarına ulaştıklarında, kendilerinde bu erginlik alametleri görülmese de bâliğ olduklarına hükmedilir. buluğ, kişinin dinen mükellef sayılıp, yetişkin insan statüsünü kazandığı dönemdir. bu çağa ulaşan ve akıllı olan kimse artık tam edâ ehliyeti kazanır. böylece, ibâdet, helal ve haram gibi dinî hükümlere muhatap; cezâî, malî ve hukukî yükümlülüklere ehil olur.”