antalya'nın batısında ki ilçelerinden demre'de bulunan likya uygarlığını anlatan çok güzel bir müze, ancak likya yolunu
yürüyenlerin rotasının üzerinde bulunan ve ziyaret etmediği bir müze. andreake örenyerini de içinde bulunduran müze büyük bir alana sahip. Müze binası yaklaşık ms 130 diye öğrendim çok eski ve sağlam yapılardan. likya uygarlığının en büyük kentlerinden myra'nın limanı olan andreake limanı en önemli ticaret merkezlerinden birisi. müze binası "granarium" olarak yani tahıl ambarı olarak kullanıyor. liman yapıları hala ayakta hiç bozulmamış bir de sarnıç var. 8 salondan oluşan müze de 6 salon da eserler var 1 salon interaktif salon olarak geçiyor andreake liman similasyonu ile güzel vakit geçirebilmenize olanak sağlıyor. 1 salon da toplantı ve sergi salonu olarak ayarlanmış. her salona büyük likya kentlerinin adları verilmiş ve likya uygarlığının din kültürünü, sosyal hayatını, denizciliğini ve ticaretini anlatan eserler ile dolu içerik açısından zengin bir müze.

salonlar hakkında bilgi aşağıdadır.

myra salonu: salonda likya bölgesinin prehistorik devirlerden günümüze kadar
tarihi ve coğrafyasını anlatan bilgi panoları ve interaktif likya haritası yer alır. likya
bölgesine özgü, yerel işçilik ile yapılmış 12 tanrılı adak steli ile andriake’de ele geçen
menorah levhası ve myra kentinde adına kilise yapılan aziz nikolaos’ın tasvir edildiği
19.yüzyıla tarihlenen ikona salonda sergilenen eserlerdir.

patara salonu: likya epigrafisi ve sikkeleri konulu salonda likçe olduğu
düşünülen küçük bir yazıt parçası ile roma dönemi yazıt parçaları ve müze koleksiyonunda
yer alan klasik (dynastik), helenistik, roma ve doğu roma (bizans) dönemi sikkeleri ile
avrupa sikkeleri sergilenmektedir. salonda ayrıca patara’da yer alan likya birliği meclis
binası ile likya birliğinin tanıtımı yapılmaktadır. salonun merkezinde letoon kazılarında
bulunmuş likçe, yunanca ve aramice üç dilli yazıtın rekonstrüksiyonu yer almaktadır.

olympos salonu: likya’da denizciliği konu alan salonda tunç çağından
günümüze gemi tiplerinin tanıtıldığı film ile helenistik dönemden, doğu roma (bizans)
dönemine kadar tarihlenen likya kıyılarında bulunmuş amforalar, tabaklar, testiler ve çapalar
sergilenmektedir.

arykanda salonu: likya’da ekonomi ve sosyal yaşamın tanıtıldığı salonda yer
alan metal eserlerin büyük bir grubunu madenin saflaştırılmasından eşya üretim aşamasına
kadar faaliyet gösterdiği bilinen arykanda antik kentinde ele geçen buluntular oluşturur.
müzenin seramik koleksiyonu içinde önemli bir yer tutan helenistik ve roma dönemine ait
boyalı, boyasız pişmiş toprak kaplar ile öğütme taşları da bu salonda sergilenmektedir.

tlos salonu: tema olarak arykanda salonunun devamı olan bu salonda, üfleme
ve kalıba dökme tekniğinde yapılmış cam kaplar, pişmiş toprak ağırlık ve ağırşaklar, pişmiş
toprak ve bronz kandiller ile altın takılar sergilenmektedir. myra tiyatrosuna ait kireçtaşı mask
bu salonda yer alan etkileyici eserlerden biridir. salon, likya’da antik döneme damgasını
vuran mureks boyası üretiminin yanı sıra dokuma ve takı sanatlarının anlatıldığı panolar ve
mureks işliğinin canlandırıldığı bölüm ile tamamlanır.

ksanthos salonu: çağlar boyunca likya bölgesinin inanç kültürünü yansıtan
salonda, roma dönemine ait kabartmalı ve sütunlu bir lahdin parçaları, oniki tanrılı adak
stelleri, kakasposlar, evsel sunaklar, pişmiş toprak figürinler, mermer heykelcikler, büyük bir
girlandlı sunak ile aziz nikolaos kilisesi kazılarında ortaya çıkarılan, 13.yüzyıla tarihlenen
bir fresk ve geç dönem ikonalar görülebilir. ayrıca salonda likya bölgesinin kendine özgü
mezar tipleri ile klasik döneme ait nereidler anıtı ve aziz (st.) nikolaos anıt müzesi gibi
likya bölgesi’nin önemli anıtları tanıtılmaktadır.
istanbul un en kozmopolit mekanı. 4 katlı bir apartmanda türk aile, erasmus öğrenci, afrikalı kaçak göçmen, grafiker ofis insanı, bekar beyaz yakalılar veya ne yaptığı tam olarak anlaşılamayan orta yaşlı bir yabancı barındırma gibi özelliği pekala bulundurabilen ilginç ve eğlenceli semt

eskiden sokaklarında hayat kadınları ve torbacıların cirit attığı, yanlışlıkla yolu geçenlerin kabusu olan bir yerdi fakat kentsel dönüşümdü turist ve yabancıların merakıydı derken çok daha güvenli bir yer oldu. 2-3 seneye kadar airbnb ve kaçak hostel cennetiydi. bu sayede de çehresi epeyce değişti. ama hiç bilmese de herşeyi bilen yurdum insanı hala semti tehlikeli bilir aman uyandırmayın kiralar daha da artmasın.
site ile ilgili istek ve görüşlerimizi,tavsiyelerimizi paylaşalım evrilelim gelişelim..
youtubede zamanında çok güldüğüm -e hala da gülerim- "babanın kızına araba sürmeyi öğretme" videosudur. dayının efsane ötesi repliği günümüzde hala yaşatılmaktadır.
otostopçularla video çekip youtube da otostop sohbetleri kanalına atan namıdiğer ykk
onun geçtiği yollarda sık sık otostop çekiyor olmama rağmen hiç denk gelemedim
dislike alacaksam bile bu başlığı açmak zorundaydım. çünkü ne zamandır içimde kalmış, aşırı ayar olmakla birlikte anlam veremediğim bir hareket bu. abi adamın sana gelip ilk kampım bu, grupla yeni tanışıyorum dediği anı hatırlıyorsun dün gibi senin yanında, ama ortamlarda kurulduğundan beri gruplardayım diyor, ne münasebet yahu, neden böyle yalanlar yani. neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorlar bu insanlar bir anlayamadım. bunun bir alt kolu da şudur, geçen aydan beri var olduğu grupta '3 yıldır buralardayım yeaaa' demek. gezginlik gönüllülük esasına dayanan bir iş, bunun için bari sidik yarıştırmasak keşke. gezmek için grubu bilmek de şart değil bunu da biliyoruz, 5 yıldır gruplardayım denince cool da olmuyorsunuz. lütfen bunu anlayın artık. bir de şu var, '8 senedir otostop çekiyorum ben, 5 yıldır da aktif geziyorum...'.haklısın annenin karnından çıkınca çekmeye başladın en otostopçu sensin kardeşim biz kimiz ki özür dileriz.
Yds, yökdil vb. Sınavların Dil yeteneğini ölçtüğüne inanmıyorum. Dinleme (konuşulanı anlama), yazma, dil bilgisi ve konuşma becerilerinin hepsine sahip olduğunuzda bir dil biliyor olarak kabul görürsünüz. Çoktan seçmeli tek aşamalı sınavların dil yeteceğini ölçtüğünü değil sınav taktiklerine ne kadar hakim olduğunuzu ölçtüğünü düşünüyorum.
biliyorum ki o kalabalık etkinliklerde, kamp alanlarında gece uyurken gürültü yapan müzik dinleyen hırdolar aramızda. Tamam kamp yapmak hepinize farklı şeyler ifade ediyor olabilir ancak uykumuzdan etmeyin bizi. Gece yıldızları izlerken arkadan gelen ferdi tayfur müziğini dinlemek zorunda değiliz.