hande yener’in bu yüzden adlı parçasında “bil ki yeni gelenler” kısmını hep “bikiniyle gelenler” anlıyordum. aklıma geldikçe editleyeceğim.
bundan 170 yıl önce avustralya'ya yük taşımak amacıyla götürülüp otomobilin icadından sonra doğaya salınan ve sayıları milyonları bulan yabani deve sürüsünün adı. küçük havalimanlarını ve köyleri yağmaladıkları için hükümet etkili çözümler arıyor. yıllar önce bir film izlemiştim. 80'lerde kendini bulmak için avustralya çölünü tek başına geçmeye çalışan amerika'lı bir kızı anlatıyordu. kız vahşi bir deveyi ehlileştirerek çölde yanına alıyordu. filmin adı: çöldeki izler. festival filmi sevenlere duyurulur.
özellikle cins hayvanları üreterek, sorumluluğunu üstlenemeyecek kişilere para ile satılmasına karşı olan akımın mottosu. hayvanlar sürekli çiftleştiriliyor, doğurtuluyor ve satılıyor. önceden bunu bazı üretim çiftlikleri yapardı şimdi evine 3-4 cins kedi-köpek alan üretime geçip satışa başlıyor. instagram, facebook gibi sosyal medya kanalları üreticilerin hesaplarıyla dolu. parayı veren hayvanı satın alıyor, bakabilir mi bakamaz mı kimsenin umurunda değil. acilen önlem alınmalı ve bu iş bu kadar kolay olmamalı. özellikle iri ırk köpekler barınağa düşerse sahiplenilmeleri çok zor. onları barınağa bırakmak ölüme terk etmekle eşdeğer. sokaklar, barınaklar aç ve sahipsiz hayvanlarla doluyken para vererek bu sisteme hizmet etmek o zavallı hayvanların sokaklarda perişan olmasına da hizmet etmek demek. bu nedenle satın alma, sahiplen!
emir can iğrek'in yeni teklisi. şiir olarak oldukça güzel sözlere sahip olsa da müzik olarak beni heyecanlandırmadı açıkçası.

emir can iğrek - gömleğimin cebi | youtube

Hatrını geçtim ayılmak için içtim acı kahveyi
O alçaklar gibi alçak olamadığım için affet beni
Paraşüt açılmadı ağzımı burnumu kırdı düşüşlerim
Ciğerlerim oksijen almayı bırakana kadar avareyim

Kırk yılı geçtim ayılmak için içtim acı kahveyi
Bıraktım dümeni bu dalgalar atacak uzaklara beni
Koftiden aşkına yazmışım onca söz aptal gibi
Aman

Gömleğimin cebi gönlümü saklar
Aman yüreğin yan yolları var
Bi şekilde seni buluyor
Ne yapayım ay

Ağzında bir küfür gibi
Yersiz durur ismim benim
Asar beni kanun olsa
Beyaz tenin ah...
Kavak sever gezginlerin en favori rotası Aiguille Du Midi Dağı, Alpler’in devi Mont Blanc’ın insan tarafından ulaşılabilecek en yüksek noktası konumundadır. Yüksekliği 3.842 km olan Aiguille Du Midi Dağı, Mont Blanc’ın dört tepesinden biri. Dağın zirvesine ilk olarak 1786’da Fransız dağcılar, Jacques Balmat ve Michel Paccard çıkmıştı.


Zirveye çıkarken dünyanın en dik teleferik sisteminden faydalanıyorsunuz. Görüntüsüyle nefes kesen Aiguille Du Midi’nin zirvesine ulaşabilmek için teleferik kullanılıyo.
aiguille du midi dağı - n0tivex-gRBmO
Ekrem İmamoğlu tarafından verilen, öğrenci aylık akbil ücretinin 50 TL olması, 0-4 yaşında bebeği olan anneye ücretsiz ulaşım ve 0-12 yaşındaki gençlere ücretsiz ulaşım getiren düzenleme. Ayrıca su için yüzde 40 indirim de mevcuttur. Belediye meclisinde oylanacaktır.
-Datça: Mayıs ayı datçanın en keyifli zamanlarından biri, Hava hem denize girilebilecek kadar sıcak hemde keyifli yürüyüşler yapacak kadar güzel. Datça'nın harika koylarında gezerken şahane manzaralar da görmeniz mümkün.
Datça'da denize girmenin yanı sıra (bkz: knidos antik kenti), (bkz: apollon tapınağı), (bkz: can yücel) evi gibi yerleride gezebilirsiniz.

Datçanın en güzel plajlarından olan palamutbuku ve hayıtbuyu(şiddetle tavsiye ederim) uğramadan geçmeyin!

-Bodrum: ilk bahar ayları bodrumun en güzel zamanlarından biri, bu zamanlarda bodrumun o çılgınca kalabalığı olmuyor ve bodrum lalesi olarak da bilinen anemonlar her yeri süslemiş şekilde bulunuyor. sezon başlamadığı için bir çok plaja ücret ödemeden de girebilirsiniz.

hazır girmişken bodrum kalesi, bodrum antik tiyatrosu, sualti arkeoloji müzesi gibi yerleri gezebilirsiniz.

Alanya: temmuz ağustos ayları alanya'nın en sıcak ve hararetli geçen aylarıdır, bu yüzden mayıs ayı yada eylül,ekim gibi alanya'da güzel bir deniş şöleni geçirebilir uzun sahillerinde palmiye ağaçları altında baharın tadını çıkarabilirsiniz.

KAŞ: hem denize girmek hemde dalış yapmaya meraklıysanız sizin için kaş çok doğru bir karar olacak

Arsuz: akdenizin güzel koylarından biri olan arsuz, temiz denizi ve ince kumuyla ünlüdür. Hatay'ın bu şirin tatil beldesinde hem denize girilebilir hemde tarihi ve turistik yerleri gezebilirsiniz.

türkiye'de mayıs ayında denize girilecek yerler - turkiyede-mayis-ayinda-denize-girilecek-yerler-uLz7f
Şerpalar Nepal'in dağlık bölgesinde yaşayan, etnik bir grup. İsimlerini Tibet dilinde doğu anlamına gelen 'şer' ve halk-insan anlamına gelen 'pa' ekinden alıyorlar. Onların görevi ise himaliyalar ve özellikle (bkz: everest)'e çıkmak için bölgeye gelen tüm dağcılara yardımcı olmak.

zirveye tırmanan kişilerin hayati önem taşıdığı bu yardımcıları onların tüm yüklerini sırtlarına alarak kamp alanlarına kadar taşırlar ve onlara bu yardım için şerpalara yüklü miktarda bir bedel öderler.

nepal şerpaları - nepal-serpalari-AdVZ6
Denizli sınırları içindeki Laodikeia Antik Kenti, M.Ö. 3. yy.’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kuruldu.Hıristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan Helenistik kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmişti.

Yaklaşık 5 kilometrekarelik alana yayılan Laodikeia’nın önemli ve günümüze kadar gelebilen yapıları içinde; Anadolu’nun en büyük stadyumu, 2 tiyatrosu, 4 hamam kompleksi, 5 agorası, 5 nymphaeumu, 2 anıtsal giriş kapısı, Bouleuterionu, tapınakları, Peristylli evleri, Latrina, kiliseleri ve anıtsal caddeleri var.

yapısı gereği akropolis'i andırmıyor değil...

laodikeia antik kenti - n0tivex-dxzhz
nepal-Bhaktapur’da yapılan festival, halk tanrı Bhairab'ın idolünü araba üzerinde taşırken, kasabanın adanmışları, Nepal Yeni Yılı'nın başlangıcını kutluyor.nepalin en eski festivalidir ve 12. yüzyıldan beri kutlanmaktadır. 8 gece 9 gün sürmektedir.

biska festivali - n0tivex-JDXJG