2 aydır atama beklerken sanayide bir şeyin farkına vardım. Babamla çalıştığım bu süreç içerisinde sanayideki dükkanların çoğunda ya tek kişi ya da 2-3 kişi baba/oğul vs. Çalışıyor. Çırak Sayısı yok denecek kadar az, kalfalar hâkeza aynı, iyi ustaların yaşı 50 yi geçmiş, çalışacakları en fazla 10 yıl daha.

Şimdi soruna gelelim üniversite okuyan kişi iş bulamaz iken sanayici ise eleman bulamamaktan şikayetçi. Durum böyle iken sanayide iyi, dürüst, zanaatkâr usta bulmak iyice zorlaşacak.
Bu noktada aklıma şu soru takılıyor.
Herkes üniversite okumalı mı?
fırınlanmış patatesin ezilmesi ile yapılan bir yemektir. patates özel fırınlarda pişirildikten sonra kabuğu yarılır. İçine kaşar, tereyağı, zeytin, turşu, mısır, köz biber, Meksika fasulyesi, kara lahana, sosis ve Rus salatası konulur. İsteğe göre Ketçap ve mayonez eklenebilir.
eğer bir gün gitmeyi düşünürseniz, gitmeyin. olur da şayet giderseniz orada hiç insan muamelesi görmeyeceğinizi göreceksiniz. zaman içinde ağızdan ağıza dolana dolana reklam olmuş bir yer haline gelmiştir. emin olun kat be kat daha iyilerini bulabilirsiniz.
Yakın da önlisans diplomamı alıp lisans okumayı planladığım ve yapanların neler yaşadığını merak ettiğim eylemdir.
pişmanlıktır. hayvan gibi çalışmanıza rağmen sınavlardan kalabilmenizin çok normal olduğu bir bölümdür. tercih ederken 10 defa düşünün.
Kıbrısta okumak zordur arkadaşlar, eğitim dili genelde ingilizcedir. Okumak dışında yaşam standartları ülkemizde göre 3 katı fazla olduğundan alkol, sigara dışındaki herşey size pahalı gelecektir. Kumar alışkanlığını sonradan kazanmak için uygun yerdir ve çoğu hayat burada felç olmuş, ailelere yük olunmuştur. Tabiki okuyan, okulunu bitiren yada benim gibi sevmeyip yatay geçiş yapanlarda mevcut.
antalya'nın batısındaki şirin ilçe. kemer ile finikenin arasında kalır
kitap 2.emperyalist paylaşım savaşı sırasında geçmekte olan bir roman. nazi ordusunun zulmünün nirvana yaptığı 1940'lı yıllarda, halk yoksul aç, kıtlık var. bu koşullarda bile çoluk çocuk kadın erkek direnen bir halk var. faşizme karşı direnenler özgür günler için savaşanlar var. roman bu kahramanların yaşadıklarını anlatıyor, bu kahramanlardan biri de yazar kadın, mitka gribçeva, o da bir savaşçı, nazilerin zulmüne karşı direnen bir partizan ve kendi yaşadıklarını kaleme almış. soluksuz okumuştum. direnenleri ve zaferlerini anlatmış, nazilerin yenilgisini anlatmış, acizliğini anlatmış.
kadınlar günü münasebetiyle yaptığı konuşmada erdoğanın söylediği cümledir.hezeyandır,yanlıştır hatta islam dışıdır.islam ilk geldiği şekli ve kuralları ile kaimdir değişmez güncellenmez değişmesi ve güncellemesi gereken daima insandır.necip fazılın deyimi ile güneş değişmez ona bakan gözler değişir.14 asır önceki hüküm bugün uygulanamaz demek kuranı inkar etmek demektir bu apaçık küfürdür.islam zahire ve ağızdan çıkana göre hükmeder fakat yinede inananların kalplerinde bu sözlerden dolayı açılan yaraların ve olumsuz etkilerin izalesi için bir açıklama bir izah bir tevil yapılmalıdır.
kaynak: https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=L0JISgxAWy4