Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi monoteist dinlerin önemli unsurlarından birisi olan mucize, vahyi doğrulamak üzere müracaat edilen harici bir delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Mucizeler temelde, uzay ve zaman içerisinde, belirli nedenlerden dolayı tanzim edilen istisnai olaylardır. Buna göre Tanrı’dan vahiy aldığını iddia eden bir peygamber, bu iddiasının doğruluğunu kanıtlamak için zaman zaman Tanrı tarafından mucizelerle desteklenmiştir. Mucizeler, dinsel bir iddianın doğruluğunu test eden bir araç olması bakımından kuşaktan kuşağa nakledilerek aktüalitesini korumayı başarmış bir meseledir.
Örneğin, Hıristiyanlıkta İsa’nın bakire Meryem’den doğduğu, suyu şaraba dönüştürdüğü, su üzerinde yürüdüğü ve öldükten sonra tekrar dirildiği nakledilerek bu dinin iddiaları doğrulanmaya çalışılmış, bu hadiselerin gerçekleşmiş olduğu hususu kuşaklar arası iletişimle günümüze kadar aktarılmıştır.
Mucize dini literatürde doğa yasalarına aykırı düşen, doğaüstü bir gücün eyleminin sonucu oluşan, doğal kavramlarla açıklanamayan ve insanın idrakini(kavrayışını) aşan olay ya da oluşumun adı olarak karşılık bulur. Buna göre mucize; Tanrı’nın doğal olayların akışına müdahalesi anlamına gelip, dini inanca göre, doğal nedenlere bağlanamayan ve Tanrısal bir müdahale ile açıklanan, bundan dolayı da düşünce ilkelerine değil de dini inanca dayanan bir durum olarak takdim edilir.
(bkz: yalan dostum mucize diye birşey yok)
Örneğin, Hıristiyanlıkta İsa’nın bakire Meryem’den doğduğu, suyu şaraba dönüştürdüğü, su üzerinde yürüdüğü ve öldükten sonra tekrar dirildiği nakledilerek bu dinin iddiaları doğrulanmaya çalışılmış, bu hadiselerin gerçekleşmiş olduğu hususu kuşaklar arası iletişimle günümüze kadar aktarılmıştır.
Mucize dini literatürde doğa yasalarına aykırı düşen, doğaüstü bir gücün eyleminin sonucu oluşan, doğal kavramlarla açıklanamayan ve insanın idrakini(kavrayışını) aşan olay ya da oluşumun adı olarak karşılık bulur. Buna göre mucize; Tanrı’nın doğal olayların akışına müdahalesi anlamına gelip, dini inanca göre, doğal nedenlere bağlanamayan ve Tanrısal bir müdahale ile açıklanan, bundan dolayı da düşünce ilkelerine değil de dini inanca dayanan bir durum olarak takdim edilir.
(bkz: yalan dostum mucize diye birşey yok)
yerli durum komedisi. Atv(ulusal) kanalında yayınlanan bir aile komedisidir. Baş rollerini şafak Sezer, Oya Başar, Evrim Akın, Metin Yıldız, Zeynep Gülmez gibi oyuncuların aldığı dizide şafak Sezer (Aslan Kral) sıradan bir pet shop dükkanında evcil hayvanlar satarak geçimini sağlayan muhafazakar, geleneksel aile yapısına ve değerlerine bağlı, tutucu bir karakter olarak izleyici karşısına çıkmaktadır. Evli ve üç kız çocuğu babası olan aslan sıradan orta düzey bir evde otururken kayın babasının vefat etmesi sonucu kayın validesi ve baldızının kaldığı lüks villaya iç güveysi olarak taşınmak zorunda kalır. Sosyo-ekonomik ve kültürel bağlar açısından hedef kitleyi genç ve orta kesim oluşturmakla birlikte farklı yaştan bireylere de hitap ettiği görülmektedir. iki sezon boyunca toplamda 67 bölüm ile izleyici karşısına çıkan dizinin ilk zamanlarındaki reyting sıralamasındaki yerinden giderek uzaklaşması ve RTÜK tarafından çeşitli uyarılar alması nedeniyle yayından kaldırılmıştır. Yayından kaldırılmasının asıl nedeni ise senaryo konusunda sıkıntı yaşanması ve artık çok fazla tekrara düşmesi, buna bağlı olarak da reyting sıralamasının ve gelirlerinin düşmesi olarak gösterilmektedir.
Kişinin sizi deli gibi kıskanıp hayatınızın her noktasını bilmek istemesi ama sıkıya gelince serbest bir ilişki isteme olayıdır
yerli durum komedisi. bir aile komedisidir. Yayın hayatında çeşitli nedenlere bağlı olarak dalgalanmalar olmasına rağmen yayınlandığı dönemlerde televizyon dizileri arasında farklı mecralarda ilgi uyandıran ve izlenme oranları ile her zaman üst sıralarda kendine yer bulan, ayrıca toplumsal almamda adından sıkça söz ettiren bir durum komedisi örneği olarak Türkiye gündemindeki yerini daima korumuştur. Olay örgüsünün merkezinde yer alan aile kurumu ve yapısal özellikleri bakımından Türk toplumunun sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına dayanan, geleneksel modern çatışmasını bir arada yansıtmaya çalışan bir tür olarak temsiller bağlamında farklılıkları da yansıtmaktadır.
Hedef kitle olarak genç ve orta yaş grubu hedef alınsa da dizinin yapımcılığını üstlenen Birol Güven’in de belirttiği gibi çocuklar duymasın dizisi her yaştan ve her kesimden insana seslenen çok yönlü bir dizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetmenliğini Bora Tekay’ın üstlendiği dizide yapımcılığını ise Birol Güven yapmaktadır. Yayınlandığı günden itibaren birçok kanal değiştiren dizide Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Ferdi Akarnur, Furkan Kızılay, Ayşecan Tatari ve Zeyno Günenç gibi daha birçok önemli oyuncu bulunmakla birlikte toplamda 43 oyuncu kadrosu bulunmaktadır. Yapımını Mint Prodüksiyonun üstlendiği Çocuklar Duymasın adlı durum komedisi toplamda 6 sezon ve 393 bölüm ekranlarda kalarak uzun süreli bir yapım olduğunu kanıtlamıştır.
Dizi karakterleri içerisinde geleneksel yapıya ve ailesine bağlı tüketim pratiklerine karşı ise tutucu tavırlar sergileyen Haluk karakteri 19 ve onun tam zıttı olan Meltemin iş hayatında kariyer sahibi, gelir düzeyi yüksek, kendisine özen gösteren, bakımlı, beğendiği bir şeyi almaktan geri durmayan, azimli ve başarılı bir iş kadını, aynı zamanda ailesine bağlı bir ev hanımı olarak gündelik yaşam pratiklerine de açık olan modern bir bireydir. Bu çekirdek aile örneğinde olay örgüsü merkeze alınan bu aile etrafında, belirli ve sınırlı bir mekanda, ayrıca büyük çoğunluğu iç mekanda gerçekleşmekte ve yaratılan geleneksel modern çatışmasından da sürekli olarak modern olanın baskın çıktığı, geleneksel olanın da duruma uygun hareket ettiği görülmektedir. Dizinin ilk çıktığı yıllarda televizyon yayıncılığında ciddi anlamda ses getirmiş tekrar bölümleri dahi reyting sıralamasında uzun süre zirvedeki yerini korumuştur.
Hedef kitle olarak genç ve orta yaş grubu hedef alınsa da dizinin yapımcılığını üstlenen Birol Güven’in de belirttiği gibi çocuklar duymasın dizisi her yaştan ve her kesimden insana seslenen çok yönlü bir dizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetmenliğini Bora Tekay’ın üstlendiği dizide yapımcılığını ise Birol Güven yapmaktadır. Yayınlandığı günden itibaren birçok kanal değiştiren dizide Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Ferdi Akarnur, Furkan Kızılay, Ayşecan Tatari ve Zeyno Günenç gibi daha birçok önemli oyuncu bulunmakla birlikte toplamda 43 oyuncu kadrosu bulunmaktadır. Yapımını Mint Prodüksiyonun üstlendiği Çocuklar Duymasın adlı durum komedisi toplamda 6 sezon ve 393 bölüm ekranlarda kalarak uzun süreli bir yapım olduğunu kanıtlamıştır.
Dizi karakterleri içerisinde geleneksel yapıya ve ailesine bağlı tüketim pratiklerine karşı ise tutucu tavırlar sergileyen Haluk karakteri 19 ve onun tam zıttı olan Meltemin iş hayatında kariyer sahibi, gelir düzeyi yüksek, kendisine özen gösteren, bakımlı, beğendiği bir şeyi almaktan geri durmayan, azimli ve başarılı bir iş kadını, aynı zamanda ailesine bağlı bir ev hanımı olarak gündelik yaşam pratiklerine de açık olan modern bir bireydir. Bu çekirdek aile örneğinde olay örgüsü merkeze alınan bu aile etrafında, belirli ve sınırlı bir mekanda, ayrıca büyük çoğunluğu iç mekanda gerçekleşmekte ve yaratılan geleneksel modern çatışmasından da sürekli olarak modern olanın baskın çıktığı, geleneksel olanın da duruma uygun hareket ettiği görülmektedir. Dizinin ilk çıktığı yıllarda televizyon yayıncılığında ciddi anlamda ses getirmiş tekrar bölümleri dahi reyting sıralamasında uzun süre zirvedeki yerini korumuştur.
Kendi hayatının kaydını tutma isteği ölümlülüğün, gelip geçiciliğin önüne geçmek, kalıcılık sağlamak için bir yol gibidir. Bedeni ya da nesneyi fotoğraflamak bir nevi ölümsüzleştirmek sayılabilir. Aile fotoğrafları da çoğunlukla bu amaç doğrultusunda çekilir; ebeveynlerimizin gençlik fotoğrafların bize dönem hakkında bilgi verirken o yaşlardaki hallerini tanımamızı sağlar, çocukken ailemizle çıktığımız bir tatil fotoğrafına bakınca, o tatilin ne kadar güzel geçtiğini anımsarız. Zamanın karşısında, bellekte silikleşen anıyı canlı tutmak, ölümsüzleştirmek; fotoğraf çekmedeki amaçlarımızdan biri de budur. Kişisel belgecilerin de temel olarak yaptıkları, kendi bellek kayıtlarını tutmak şeklinde yorumlanabilir. Tıpkı insanların yazı ile günlük tutmaları gibi, kişisel belgecilerde günlüklerini görsellikle tutmaktadırlar. Kendi hafızalarının yükünü imgeye bırakmışlardır. Dünyayı ve kendilerini görsellikle anlamlandırırken, bir yanda da unutmanın karşısında durmaya çalışırlar. Bu kendi “ölümlülüklerinin bir envanterini tutmak” gibidir.
(bkz: değişik fanteziler)
(bkz: değişik fanteziler)
ayla filmini izleyenlerin anlayamadığı savaş.
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
Güney kore'deki iş ortağını aksam 6'da arayıp niye açmıyorsun lan diye WhatsApp'dan küfür etmek suretiyle, saat farkını hatırlayıp özür dilemek.
Tanım: can yakar. Pişman eder.
Tanım: can yakar. Pişman eder.
Üniversite yıllarımın geçtiği , nüfüsün yarısının yurtdışında yaşadığı , kışların soğuk ve adından anlaşılacağı gibi kar yağışlı olan ,halkın yarısından fazlasının dindar olduğu , türkçenin başkenti , öğrenciyi para olarak gören bir kısım topluluğun yaşadığı ve oldugu 70 plakalı ilimiz
alkol alıncaya dek geçerliliğini taşıyabilecek olan rica cümlesidir...kendisi söyler tamam dersin döner yine kendisi yazar!!
Dünya'nın en iyi sayılı taraftarları arasında yeri vardır. rakip oyuncunun kulaklarına hasar vererek oyundan çıkmasını sağlayan tek taraftar grubudur.