Arkeolog Ümit Işın'ın TRT 2 için yaptığı şahane programdır. Genel olarak popülaritesi yüksek antik kentlerden ziyade daha az bilinen fakat antik dönemde fazlaca önemi bulunan kentlerden başlıyor gezmeye. Antik şehirlerin yaşam alanları, tiyatrolar, agoralarını tek tek gezerek yaşayan halk ile ilgili bilgi veriyor. Ümit Bey'in anlatım dilinden onlarca kez görüp gezdiği yerlere tekrar gittiğinde bile heyecanı ve isteği belli oluyor. Programda ayrıca beyefendi kişiliğini bozmuyor ama definecilerin bu tarihi dokuyu nasıl mahvettiğini de gösteriyor. Bir kentin sembolü olan lahit üzerine işlenmiş kalkan işlemesi üzerine adam kocaman delik açmış, benim böyle şeyleri gördüğümde o an yapan adamın taş ile kafasını ezesim geliyor inanın. Velhasıl güzel programdır, tarihe ve antik kentlere ilginiz var ise kaçırmayın derim.
Eminim ki herkesin yetenek mi hastalık mı olduğunu kestiremediği garip durum ve düşünceleri olmuştur.
benim nasıl anlatacağımı da tam bilmediğim ve hep yaptığım garip bir şey var. bu yetenek mi yoksa bir çeşit hastalık mı gerçekten hiç fikrim yok. anlayan olursa mesaj kutum açık, bekliyor olacağım.
Gençler ben beynimi yönetemiyorum ya da fazla iyi yönetiyorum ya da hor kullanıyorum. neyse lafı uzatmayayım.
Öhöm! geçen gece oda arkadaşımla aram bozuk yatakta bilgisayarda bir şeylerle ilgileniyorum.
Aynı anda şarkı dinliyorum ve beynimde bir yer şarkıya eşlik ediyor.
Aynı anda bir şeyler okuyorum okuduğumu anlıyorum ve web whatsappten arkadaşıma gönderiyorum üzerine yorum yapıyorum.
ve aynı anda okuduğum şey bir kaza haberi olması sebebiyle ailem için endişeleniyor ve dua okumaya başlıyorum. ve diğer yaptıklarımı yapmaya aynı anda devam ediyorum. şarkı dinliyorum ve söylüyorum, arkadaşımla haberi tartışıyorum, dua okuyorum buraya kadar her şey normal. bunu nasıl fark ettim. gerçekten canımı sıkan bir şeyi düşüdüğümü farkedince kafamdaki tüm bu düşünce balonlarını gördüm. bu zamana kadar benim en üst levelım şarkı söylerken dua okuyabilmekti, beynimi ikiye bölüyordum sadece e bu kadarı da olsundu. o gece tüm bunları yaparken arkadaşımın odaya girdiğinin de farkındaydım aramız bozuk olduğu için o konuyu da düşüncelerime eklemişim bunu nasıl yaptığımı farketmedim bile ve kafamda onunla kavga ederken birden durdum böyle beynimin içi zoom ekranı gibi gözümün önüne geldi. hepsi aynı anda aktif ve ben hepsini izleyebiliyorum ve izlerken ne yaptığımı düşünüyorum. o ekrana bakarken yine kafamdan geçenler (hala şarkıyı söyleyip duayı okuyorum ama);
delirdim mi?
aklımdan zorum mu var yoksa aklımda bi sorun mu var?
40 sonrası kesin alzheimer.
bunu durdurmanın yolu var mı?
duayı kes.
kes.
hadi.
of.
müziği kes.
söyeme.
okey kapat o zaman.
komple kapat.
oha nasıl hala devam.
bunlarla boğuşurken bir yandan da o anda ne yaşıyorsam bilgisayara onu yazıyordum.
hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım.
evet ot bile.
sigara haftada 3-4 tane içerim.
alkolle de pek aram yok kalabalık arkadaş ortamım yoksa pek bir şey içmem.
delirmeden önce bu sorunsalımı buraya bırakmak istedim belki benimle aynı birileri vardır.
ve açıkça belirtmek isterim ki; bunun bir yetenek olduğunu düşünmüyorum...
benim nasıl anlatacağımı da tam bilmediğim ve hep yaptığım garip bir şey var. bu yetenek mi yoksa bir çeşit hastalık mı gerçekten hiç fikrim yok. anlayan olursa mesaj kutum açık, bekliyor olacağım.
Gençler ben beynimi yönetemiyorum ya da fazla iyi yönetiyorum ya da hor kullanıyorum. neyse lafı uzatmayayım.
Öhöm! geçen gece oda arkadaşımla aram bozuk yatakta bilgisayarda bir şeylerle ilgileniyorum.
Aynı anda şarkı dinliyorum ve beynimde bir yer şarkıya eşlik ediyor.
Aynı anda bir şeyler okuyorum okuduğumu anlıyorum ve web whatsappten arkadaşıma gönderiyorum üzerine yorum yapıyorum.
ve aynı anda okuduğum şey bir kaza haberi olması sebebiyle ailem için endişeleniyor ve dua okumaya başlıyorum. ve diğer yaptıklarımı yapmaya aynı anda devam ediyorum. şarkı dinliyorum ve söylüyorum, arkadaşımla haberi tartışıyorum, dua okuyorum buraya kadar her şey normal. bunu nasıl fark ettim. gerçekten canımı sıkan bir şeyi düşüdüğümü farkedince kafamdaki tüm bu düşünce balonlarını gördüm. bu zamana kadar benim en üst levelım şarkı söylerken dua okuyabilmekti, beynimi ikiye bölüyordum sadece e bu kadarı da olsundu. o gece tüm bunları yaparken arkadaşımın odaya girdiğinin de farkındaydım aramız bozuk olduğu için o konuyu da düşüncelerime eklemişim bunu nasıl yaptığımı farketmedim bile ve kafamda onunla kavga ederken birden durdum böyle beynimin içi zoom ekranı gibi gözümün önüne geldi. hepsi aynı anda aktif ve ben hepsini izleyebiliyorum ve izlerken ne yaptığımı düşünüyorum. o ekrana bakarken yine kafamdan geçenler (hala şarkıyı söyleyip duayı okuyorum ama);
delirdim mi?
aklımdan zorum mu var yoksa aklımda bi sorun mu var?
40 sonrası kesin alzheimer.
bunu durdurmanın yolu var mı?
duayı kes.
kes.
hadi.
of.
müziği kes.
söyeme.
okey kapat o zaman.
komple kapat.
oha nasıl hala devam.
bunlarla boğuşurken bir yandan da o anda ne yaşıyorsam bilgisayara onu yazıyordum.
hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım.
evet ot bile.
sigara haftada 3-4 tane içerim.
alkolle de pek aram yok kalabalık arkadaş ortamım yoksa pek bir şey içmem.
delirmeden önce bu sorunsalımı buraya bırakmak istedim belki benimle aynı birileri vardır.
ve açıkça belirtmek isterim ki; bunun bir yetenek olduğunu düşünmüyorum...
Türk edebiyatının önemli yazar ve çevirmenlerindendir. Üç şairin aşkının yansıdığı ve şahsına şiirler yazılmış kadın. Usta şair turgut uyar’ın aşkı ve eşi.
-umarım- korona belasından kurtulmuş olarak gerçekleşmesi muhtemel bu yılki festivalde görmek istediğim sanatçılar, önceki yıllardan çok da farklı değil ama tabii ki geçen yılı festivalsiz ve konsersiz geçirmiş bünye misliyle eğlenmek ister. klasik festival line-uplarının yanı sıra sahne performansları muazzam olan ve pek de hatırlanmayan birkaç isim ekleyeyim.
(bkz: second)
(bkz: patron)
(bkz: ati242)
(bkz: ben fero)
(bkz: ceg)
(bkz: lil zey)
(bkz: emir taha)
(bkz: second)
(bkz: patron)
(bkz: ati242)
(bkz: ben fero)
(bkz: ceg)
(bkz: lil zey)
(bkz: emir taha)
kişinin bakış açısına göre değişecek olan davranış türü ve hayat kanunudur. Nasıl bakarsanız bakın ister bilimsel, ister duygusal, ister düşsel hatta isterseniz de normsal hayatta her an ve her saniye yaşanan tüm şeyler bir disiplin içerisindedir. Sorun, siz kabul etmek istemediklerinizi kötü, size kazancı olan veya işinize gelen kısımları kabul ettiklerinize ise iyi demenize bağlı. İsterseniz biraz etrafınıza bakın. bir çiçeğin filizlenmesi, bir yemeğin pişmesi, bir sporcunun daha hızlı koşması...
Bunaldık ve sıkıldık.. İçimdeki seyyah artık körelmeye başladı.. Benim listem;
1- Muğla Köyceğiz
2- Trabzon Uzungöl
3- Balıkesir Cunda
1- Muğla Köyceğiz
2- Trabzon Uzungöl
3- Balıkesir Cunda
bir kadının çevresine, kendi imajına dair verebileceği en salaş durumdur, rujunu tazelemeye üşeniyorsan hiç sürme kardeşim dedirtir insana.
ayrıca bu rujun hatun kişinin midesine gittiği düşüncesini de er kişilerin aklina müspet olmayan getirir ki bu bir nevi kusma refleksi bile yaratır. sen git petrol artığı maddeyi yala yut, öyk(!)
unutmatın makyaj yapmak zorunda değilsiniz. (tercih sebebidir) velev ki yapıyorsanız biraz özen lütfen. benzetme açısından sakalımızın bir kısmını kesip diğer kısmının kaldığını göz önüne getirin bu absürt durum dahi fikir vermesi açısında yeterli olacaktır.
ayrıca bu rujun hatun kişinin midesine gittiği düşüncesini de er kişilerin aklina müspet olmayan getirir ki bu bir nevi kusma refleksi bile yaratır. sen git petrol artığı maddeyi yala yut, öyk(!)
unutmatın makyaj yapmak zorunda değilsiniz. (tercih sebebidir) velev ki yapıyorsanız biraz özen lütfen. benzetme açısından sakalımızın bir kısmını kesip diğer kısmının kaldığını göz önüne getirin bu absürt durum dahi fikir vermesi açısında yeterli olacaktır.
Bilmem benden başka yapan var mı. 2019 kasımdan 2020 kasıma kadar her ay 100 tane yazı yazana çekilişle Avrupa uçak vereceklerdi. Ne oldu o iş.
Dünyanın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi Xiaomi’nin açıklamasına göre, şirketin İstanbul Avcılar'da açacağı fabrika ile Türkiye, markanın dünyada üretime geçtiği dördüncü ülke olacak.
kaynak
kaynak