sözlükçülerin yola ilk çıkış hikayeleri

/ 11
benim için 225 kilometrelik ufak bir yoldur henüz 17 yaşımda hippi belgeselleri ve özgürlükçü kitapların gazı ile decathlona gidilir ve internetten ekipman arastirmalari yapilir boylelikle yola başladığım serüvendir. hiçbir zaman pişmanlık duymadım. verdiğim her kuruşun hakkını verdim.
ilk yalnız yola çıkışım diyebilirim. work and travel yazı sonunda, work kısmını bitirmiş, travel kısmına geçmişiz kızlarla. bitmesini hiç istemediğim o yaza, bir sürü ilk sığdırmışım. amerikalı erkek arkadaşımın okulu açılmış, philadelphia’ya dönmüş. mesajlar acıklı, özlem dolu, son bir kez görüşsek temalı. “kızlar” dedim “ben gidiyorum”. seyahat planımızda sırada çocukluk hayalim niagara şelaleleri var. “yok” diyorum “onu son bir kez görmem gerek”. hiç bilmediğim bir kasabada iniyorum otobüsten. dört aktarmayla gece yarısını geçecek philadelphia’ya varmam. ingilizcem az ama deli cesaretim gereğinden fazla. o gün tanrının beni koruduğuna fazlasıyla inandığım bir gün olmuştu. otobüs biletinin satıldığı pastaneyi tesadüfen bulmuş, durağı tesadüfen bulmuş, durakta bana yol gösteren koruyucu melek tonya ile tanışmıştım (sonradan yıllarca e-posta arkadaşı olacaktık). her saniyesi dün gibi aklımda. yol açıktı o gün, yola çıkacak cesareti gösterebilenlere yolun daima açık olduğunu öğrenmiştim o gün..
çok istediğim kadar bi okadar da çok korkardım yurt dışına çıkmaktan, ta ki kuzenim '' interrail diye bir grup var trenle felan geziyorlar yiaa '' diyene kadar.

şimdi ise 16. ülkemi bitirdim ve yeni rotaların planını yapıyorum.
ilk kampımı üniversitenin mağaracılık (bkz: mağaracılık) topluluğundaki eğitim için yapmıştım. o güne kadar zaten hep hayallerimde olan bir şeydi ama asla ailemi ikna edemiyor, aileme karşı koyacak cesareti de kendimde bulamıyordum. sonra insan bir kere deneyince bağımlısı oluyor mantığıyla eve döndüğümde anneme yakın zamanda kampa gideceğimi ama şuan hiç bir şey planlamadığımı söyledim. sonra (bkz: gezginfest 2018) kilyosa gönüllü olarak başvurdum. kabul edildikten sonra annemin işverenlerinden birinden ödünç aldığımız çadırla orada kamp yaptım. o günden beri hala çadır istiyorum doğum günü hediyesi olarak ailemden.
haftalarca arkadaşlara dil dökmek, herkesin hebele hübele diye geçiştirmesine sinirlenip bir gece ansızın alınan bilet, bir daha da kimseyle gezememek, kapanış
Çadırımı bisikletimin arkasına alıp sahil kenarında kamp yapmıştım. Gidebildiğim kadar sahilden ilerleyip son paramla kendimi otogara atıp eve dönmüştüm.
/ 11