sözlükçülerin yola ilk çıkış hikayeleri

/ 11
ilk seyahatim üniversite 3. sınıftayken gittiğim güney afrikaydı. ilk yurt dışı tecrübemdi ve tek başıma kalkıp johannesburg'a gittim. sonuç tam bir felaketti. gündüz vakti cadde ortasında gasp edildim. ne para ne telefon kaldı. allahtan hırsızlar delikanlıymış, pasaportu bırakmışlardı. bin bir zorlukla istanbul'a döndüm ama hayatımın en zor yolculuğuydu. parasızlıktan hava alanı musluklarından su içtim.
ney kursuna gidiyordum o zamanlar. kurstan bir kız dedi ki Bestami Köse diye bir oğlan gelecek, çok ucuza geziyormuş bize de anlatacak dedi. ben de nasıl işsizsem haftasonu haftasonu gittim dinlemeye ve hayata bakış rotam değişti. iyiki diyorum!
bir kaç saat içerisinde gerçekleşecek olan şeydir :D ilk yurt dışı deneyimim olduğu için heyecandan uyuyamayıp buraya sardım. 9 günlük gezi rotamda sırayla berlin - lodz - warsaw - krakow - budapest - bratislava - vienna - prague - dresden - berlin var. Bu yolculuğun sonunda daha çok kendimi bulmak ve aranıza gezgin olarak dönmek dileğiyle :D görüşürüz....
Hayatımda ilk kez Ağvarail kampına tek başıma gittim kimseyi tanımadan. Toplama bilgisayar gibiydim kamp çadırını komşudan aldım çantayı kuzenimden aldım. Hayatımda çadırda bir kere bile kalmadım çadır kurmayı bilmem, beceremedim zaten. Beni öyle ahmak ahmak "Ben şimdi ne yapacağım? Geri mi dönsem neden geldim?" diye karar kara düşünürken gören iki arkadaş bana her konuda yardımcı oldular. Çadırımı kurup bana battaniye verdiler işte onda sonra kampın o iki günü o kadar güzel geçti ki, telefonumda bi fotoğraf karesi bile yok. Unutmuşum eğlenmekten telefonu elime bile almamışım. İyi ki varsınız beeeee
okulu mu bıraksam diye düşünürken 5.99 a antalya bileti bulurum ve olaylar gelişir. okulu bırakmadım ondan sonra yolları da bırakamadım.
Travmatik bir ilişkinin bitişinden sonra metropol kalabalığından uzaklaşmak için kaldırdım parmağımı nereye gittiğime dair hiç bir fikrim olmadan gittiğim yerleri sadece resimlerden gördüğüm kadarıyla bildiğim bir hikayedir.
her şey arkadaşımın "be interrail türkiye diye bir grup var, hafdaya da izmire, dikileye kampa gideceklermiş gidelim?" demesiyle başladı. seneee 2014 nisan sonu, ordan dönüşte de 1 mayıs'a katılmıştım taksimde. Son taksim 1 mayısı olabilir emin değilim. 3 ay sonra da interrail'e gitmiştim o hızla :D
hikayenizi anlatırken sık sık tavsiyelerde bulunur ve basit ama önemli hususlara değinirseniz benim gibi bu işe yeni merak sarmış, heyecanlı insanlara büyük yardımınız dokunur.
Daha önce hiç tecrübem olmadı.. Çok üzücü yeni yeni araştırmaya ve kamp atmaya kendimi adapte etmeye çalışıyorum. Çevremde ki arkadaş grubumdan da bu işe pek yatkın kimse yok hiç kamp atmadığım içinde bu işi tek yapmak bana çok ürkütücü geliyor açıkçası.. Bakalım şuanlık araştırma evresindeyim sonum ne olur kestiremiyorum.
Benim hikayem sayılır mı bilmiyorum ama yine de yazmak istedim.

Bir gün evde oturuyordum ve gezginfest'i sürekli görür olmuştum son zamanlarda. Lakin düşünüyorum bir yandan çadır yok çanta yok mat yok yeterli param yok hiçbir şeyim yok. nasıl giderim ki diye düşünüyordum ancak sonra aniden fark ettim ki sürekli aynı sebeplerden dolayı bir şeylerden mahrum kalıyorum. Ani bir kararla biletleri aldım ve kız arkadaşımın abisinin çadırını istedim :) ev arkadaşımla kilyos yolunu tuttuk.

kamp alanına ve sahile yetiştik yetişmesine de ömrümüzde çadır kurmadık biz. Neyseki katılımcılar çok yardımseverdi ve sağolsunlar çadırı kurmamıza yardım ettiler.

Organizasyon çok kötü ve yalan dolan olsa da konserler ve deniz için değdi. güzel bir anıydı.
/ 11