gezi parkı direnişi

2013 yılında istanbul’un beyoğlu ilçesinde başlayıp bütün türkiye’ye yayılan protesto gösterileri.

direniş, taksim gezi parkı'ndaki yeşil alanın yok edilmesi kararına karşı 27 mayıs 2013 günü başlamıştır. kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi ile iktidardaki siyasetçilerin protestoculara karşı etik olmayan tutumu sonucu gösteriler hükümet karşıtı eylemlere evrilmiştir.

protestolarda polisin orantısız güç kullanmasıyla 7 sivil katledilmiş, yaklaşık 10 bin kişi ise yaralanmıştır. yüzlerce kişi gözaltına alınmış, yine yüzlercesi ise direnişe katıldığı için işinden olmuştur.

türkiye bu olaylarla çalkalanırken merkez medya protestoları görmezden gelmiş yayınladıkları belgesel filmlerle büyük tepki çekmiştir.

iktidar yanlısı gazeteler(!) ise birçok asparagas haberle gösterileri manşetlerine taşımış, akıl almaz komplo teorileri üretmişlerdir. dönemin hükümet yetkilileri ise bu yalanları defalarca dillendirmiş ve hiçbir zaman kanıtlayamamıştır.

gösteriler birçok defa menşei belirsiz gruplar tarafından provoke edilmeye çalışılmış ama provokatörler, göstericiler tarafından alandan uzaklaştırılmıştır.

büyük direniş; boyun eğmeyen ve devrim ateşiyle kavrulan koca yüreklilerce tarihe bir not olarak düşülmüştür.

Başladığı dönemde lisedeydim. O zamanlar ne haber ne de sosyal medyayı takip eden antisosyal bir tip olduğum için haliyle hiç haberim olmamıştı bir gün Kızılay’a dershaneye giderken bir baktım tüm yollar boş, havada bir kasvet var, duvarlarda grafitiler vs. dedim “Allah allah”. Neyse efendim, güzel bir dönemdi. hükümet, halkın gerekirse kendine karşı da ayaklanabileceğini gördü. Sonrasında bazı arkadaşların da dediği gibi bazı sıkıntılı durumlar oluşmuş olsada en azından gezi parkı kurtuldu.

Fetö ve hükümetin kol kola olduğu yıllardır.

Doğayı seven, birbiriyle dayanışma içerisinde olan insanların kalkıştığı eylemdir.

Bunu fırsat bilen ve alanın bir kısmını kapatmış olan terörist gruplar yok değildir.

Burada iyiyi ve kötüyü ayırmak gerekiyor.

Olan suçu günahı olmayan insanlara oldu.

bir benzerini yaşamamayı, yaşamak zorunda kalmamayı umduğum, (savaş gibi anlatıyorum kusura bakmayın ama ülkede durum biraz böyle artık) muhaliflerin iktidarın keyfine yaptığı uygulamalara, ranta karşı aldığı en büyük zaferdir.

Fetöcü ve PKK lı vatan hainlerinin fırsattan istifade ederek hükümet aleyhinde terör sempazitanlığı yaparak güzel başlayan bir oluşumu terörist bir eyleme dönüştürmesidir.

korkma la, biziz halk!

Yeşili sev

gezi'yi isteyen istediği gibi değerlendiriyor. ama fiyasko değildir. gezi parkı hala kanlı canlı orada durmaktadır .amacına ulaşan bir eylemdir. selam olsun direnenlere

gözüme,göz altıma taş yediğim dönem.
türkiye tarihinin en büyük en kapsamlı direnişiydi amma velakin bi 60-70-80'lerde ki direnişlerin yanında bir hiç. Biz onların yanında bir hiçiz. Yaptığımız eylemler gösteriler bir hiç.
fakat güzel direndik.

başta güzel bir amaçla başlamış daha sonra hükumeti düşürmeye yönelik eyleme, protestoya dönüşmüştür. ülkemi seviyorum diyip pkk ve dhkpc flamaları altında boy gösterenler bu haince sivil darbeye destek vermiştir. düşmanımın düşmanı dostumdur mantığıyla pkk ile aynı yatağa girenler unutulmamalıdır. maalesef demokratik bir ülkenin en önemli mekanizması olan muhalefet lideri gezi parkı eylemlerine pkk ile birlikte destek çıkmıştır. şair ve yazar ismet özelin Türkçülük anlayışını benimsemiş biri olarak, gezi parkı eylemlerini 12 eylül darbesinden sonra ülkenin başına gelen en büyük felaket olarak görmekteyim.
sadece Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri bile Gezi olayları ile başlayan ve 3 ay etkisini sürdüren dönemde 164 milyar lira geriledi. bu ülkeye yapılan en büyük hainlikti. mevcut hükumeti sivil darbeyle indirmekti amaç, aynı arap ülkelerinde olduğu gibi.. doların fırlamasına, faizin, enflasyonun ve işsizliğin artmasına neden oldu.
gezi parkı eylemlerinin uzun sürmesinin nedeni; bu sivil darbenin başarılı olacağını sanan ve gizli kapılar ardına saklanan vatan hainlerinin maskelerini çıkarıp gün yüzüne çıkmasını beklemekti. max weber parlementarizminde der ki "siyasal yönetim seçimle elde edilmeli, seçimle bırakılmalıdır".

güzel başlayıp, sonuç alınmadan biten eylemler bütünüdür. sonunda da alternatif söz öbekleri/yaftalamalar/aforizmalar çıkmıştır:

"faiz lobisi"
"çapulcu"
"gezici"
"sadece güzel havalarda eylem yapan eylemciler"
"bunlar hep 3. havalimanını istemeyenler"

benim için canlarıyla destek veren kahramanları ile anılacaktır:

- mehmet ayvalıtaş, 20 yaşındaydı, istanbul doğumlu
- abdullah cömert, 22 yaşındaydı, antakya doğumlu
- mustafa sarı, 27 yaşındaydı, adana doğumlu
- irfan tuna, 47 yaşındaydı, ankara doğumlu
- selim önder, 88 yaşındaydı, izmir doğumlu
- ethem sarısülük, 26 yaşındaydı, ankara doğumlu
- zeynep eryaşar, 50 yaşındaydı, istanbul doğumlu
- medeni yıldırım, 18 yaşındaydı, lice doğumlu
- ali ismail korkmaz, 19 yaşındaydı, eskişehir doğumlu
- ahmet atakan, 22 yaşındaydı, antakya doğumlu
- serdar kadakal, 37 yaşındaydı, istanbul doğumlu
- berkin elvan, 15 yaşındaydı, istanbul

bonus: berkin elvan 15 yaşında 269 gün komada kaldı, 11 mart 2014'te 16 kiloda hayatını kaybetti.